Artık ÖZETİ| hepimiz ezberledik: Yönetenler, ne zaman bir sıkışmışlık yaşasalar ortaya sahte, uydurulmuş bir sorun atıp herkesi olmasa da büyük bir çoğunluğu bir süre oyalamayı, asıl sorunu gözlerden ırak tutmayı istiyorlar. Bunu zaman zaman başarıyorlar da...Mehmet Atilla, bu gerçeğin altını inceden çizdiği Hayal Rüzgârları’nı, bana sorarsanız, Nâzım Hikmet’in, “...dünyayı çocuklara verelim/ bir günlük de olsa öğrensin/ dünya arkadaşlığı...” dizelerine saygıyla kurgulamış.İnsanın yapay sınırlarla yarattığı, çok geçmeden de açık hapishanelere dönüşen coğrafya parçalarına ne çocuklar sığıyor ne düşler ne oyunlar ne de barış...BARIŞ RÜZGÂRLARI“Kardak kayalıkları” diye bildiğimiz, iki komşu halkın hele ki çocukların ciddiye almadığı, yapay soruna o tükenmez arkadaşlık duyguları, dünyalara sığmaz düşleri ve cesaretleriyle iki ülkenin çocukları el ele el koyuyor.Meltem, Poyraz, Bora bu kıyıdan; Tifonas, Notos ve Anemos suyun öte yakasından düşüyorlar yola... Aslında insanlığın en büyük düşü bu. Çağlar boyunca dünyanın savaşsız günlerinin toplamının bir yılı bile bulmadığını düşününce yönetenlerin (yetişkinlerin) çoktan unuttuğu barış da çocukların gördüğü düşe dönüşüyor.İşte, tam da bu gerçekten yola çıkıp çocuk yüreklerine yaraşır, onlarca sahici bir düş kuruyor yazar ve bu düşü; hiç dinmeyecek barış rüzgârları olarak dünyayı sarıp sarmalasın istiyor. “Çocuğun gördüğü düştür barış...” diyen ozanı, Yannis Ritsos’u da anımsayarak. Hayal Rüzgârları / Mehmet Atilla / Tudem Yayınları / 10+ / 152 s. / 2022.
Editor : Şerif SENCER
Editor : Şerif SENCER