Balkanlarda ÖZETİ| çok önemli ziyaretlerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üstlendiği roller hakkında değerlendirmelerde bulunan Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7.com Yazarı Mehmet Acet, "Erdoğan’ın Balkan ülkelerine yaptığı ziyaret ve üstlendiği barış misyonu bu anlamda gerçekten büyük önem arz ediyor." dedi.
Mehmet Acet'in dikkat çeken o köşe yazısı:
Saraybosna Havalimanı’ndan şehrin öbür ucundaki Başçarşı’ya yaptığımız her yolculuk, savaş döneminin acı hatıralarını gözümüzde canlandırıyor.
Savaşın bitmesinin üzerinden 27 yıl geçmiş olmasına rağmen, binaların bir çoğunda, savaş sırasında açılan ateş sonucu oluşan mermi delikleri hala yerli yerinde duruyor.
Bir kısmı imkan olmadığı için böyle bırakılmış olmalı.
Ama ihtimal, bir kısmı da, savaşın acıları hiç unutulmasın diye özel olarak öyle bırakılmış olabilir mi?
Evet, olabilir.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün sabah, Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’ı kapsayan üç ayaklı önemli bir Balkan turuna çıktı.
Sabah saatlerinde Ankara’dan kalkan uçağımız, yaklaşık iki saatlik bir yolculuğun ardından Saraybosna Havalimanına iniş yaptı.
Bosna Hersek, son dönemde savaşın bitiminden bugüne en gerilimli dönemlerinden birini yaşıyor.
Çok ciddi bir siyasi kriz de denebilir buna.
Ruslar, 1995 yılında imzalanan Dayton anlaşmasını bozmak için Sırpları teşvik ediyor.
Bu teşvikin sonucu olarak buradaki Sırplar, bir süredir ayrılıkçı söylemler kullanmaya başlamış durumdalar.
Geçen yılın sonlarına doğru, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesi Milorad Dodik, kendisini Dayton Anlaşması’yla kurulan devlete ait hissetmediğini söylemiş, ayrılma taraftarı açıklamalar yapmıştı.
Örneğin;
-Bosna Hersek Ordusu içindeki Sırp askerleri geri çekip Sırp Entitesi içinde kendi ordusunu kurmak,
-Bosna mahkemelerinin kararlarını uygulamamak,
-Devletin vergilendirme sisteminden çıkmak gibi vaatler, Dodik tarafından aleni bir şekilde dillendirilmişti.
Gerçi, Sırp lider Dodik, Haziran ayında yaptığı bir açıklamada “Ukrayna savaşı nedeniyle ayrılma fikrini erteledik” şeklinde ifadeler kullanmış olsa da, bu sözleri, daha önce dillendirdiği düşüncelerinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor.
ERDOĞAN’IN SAKİNLEŞTİRİCİ ROLÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hem Bosna Hersek, hem de Sırbistan ve Hırvatistan’a yaptığı ziyaretin odak noktasında, yeni bir kıvılcımla Balkanlar’ı tekrar bir ateş topunun içine sürükleme potansiyeli olan bu krize çare üretme arayışları var.
Erdoğan, daha geziye başlarken Esenboğa’da yaptığı açıklamada bu hususa değindi, “Ziyaretimin ana gündemini Bosna Hersek’te bir yıldan beridir devam eden siyasi krize yönelik çabalar oluşturacaktır. Bosna Hersek’in egemenliğine olan desteğimi vurgulayacağım” dedi.
Şunun altını çizelim:
Erdoğan’ın bu siyasi krizin bütün tarafları üzerinde ciddi bir ağırlığı var.
Boşnak, Hırvat ve Sırp liderlerin görev aldığı Üçlü Konseyin Başkanı Şefik Caferoviç’in şu sözleri bu anlamda kıymet arz ediyor:
“Erdoğan’ın bölge için dengeli, sakinleştirici etkisi var. Barışın korunmasındaki rolü büyük”
Boşnakların Erdoğan’a itimat etmesi, sakinleştirici rolüne atıf yapması doğal bulunabilir.
Ancak, benzer bir yaklaşımın Hırvat ve Sırp liderler için de geçerli olması, o sakinleştirici etkiyi daha bir değerli kılıyor.
Bir süre önce Ankara’ya gelen Dodik, “Erdoğan’a söz verdim savaşmayacağız” şeklinde ifadeler kullanmıştı örneğin.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN BÜTÜN TARAFLARA DENGELİ ŞEKİLDE YAKLAŞIYOR OLMASI GÜVEN TELKİN EDİYOR”
Saraybosna yolunda üst düzey bir yetkiliye bu durumu sordum.
Boşnakların dışında Sırpların ve Hırvatların Türkiye’ye ve Erdoğan’a güven duymasının nedeni nedir diye.
“Çünkü Cumhurbaşkanımız bütün taraflara karşı dengeli bir şekilde yaklaşıyor” cevabı geldi muhatabımdan.
Rusların Sırplara açıktan, Almanya ve bazı Avrupa ülkelerinin Hırvatlara örtülü bir şekilde arka çıktığı bir ortamda, Erdoğan’ın bütün taraflara dengeli şekilde yaklaşması, samimiyetini göstermesi, hem güven telkin ediyor, hem de gerilimin yumuşamasına dönük yapıcı katkılar sağlıyor.
Unutmamak lazım.
Etnik farklılıkların derinleşerek kök saldığı bir coğrafya Balkanlar.
Derinleşmiş sorunlara, krizlere köklü çözümler bulmak kolay değil.
Dolayısıyla krizlerin yönetilmesi, yeni acıların yaşanmaması adına büyük önem taşıyor.
Erdoğan’ın Balkan ülkelerine yaptığı ziyaret ve üstlendiği barış misyonu bu anlamda gerçekten büyük önem arz ediyor.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER