Yomra ÖZETİ| ilçesinde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Özhaseki, Anadolu'nun son dönemde mazlumların sığınma coğrafyası olduğunu söyledi.
Balkanlar'da, Karadeniz'de, doğuda ve güneyde ne kadar kardeşleri varsa hep bu coğrafyaya geldiklerini belirten Özhaseki, "Allah'a hamdolsun, etle tırnak gibi olduk. Bir olduk, beraber olduk. Bayrağımız dalgalanıyor, ezanımız okunuyor. Gittikçe büyüyoruz. Düşmana korku salıyor, gönül coğrafyamıza da huzur veriyoruz" diye konuştu.
Özhaseki, "Her güzelin kusuru olduğu gibi, bu coğrafyanın da iki kusuru var. Birisi fitne örgütleri. Türkiye'yi bölmek, parçalamak isteyen, yurt dışından destekli bu hainler hiç bitmek bilmiyor. İkincisi de depremsellik. Deprem de başımızın belası. Onu bilerek hareket etmek durumundayız" dedi.
Hacettepe Üniversitesine 1975'te girdiğinde duvarda terör örgütlerinin yazılarını gördüğünü anlatan Özhaseki, şöyle devam etti:
"'Bunlar ne istiyorlar?' dedim, neredeyse 50 sene önce. Nereyi bölmek istiyorlar, bu ülkenin içerisinde yeni bir devlet mi kurmak istiyorlar? Ne yazık ki zaman içerisinde çukur eylemleriyle birlikte paçavralarını bayrak diye çekerek 'Öz yönetim ilan ettik.' demek gafletinde bulundular. Ben o dönemde yine aynı makamda bakandım, o bölgelere ömrümde ilk defa gittim. Şırnak'a, Cizre'ye, Silopi'ye, Nusaybin'e, Yüksekova'ya, her tarafa gittim. Orada karşımdaki muhataplarımızın büyük bir çoğunluğu da PKK'nın siyasi uzantılarıydı. Bir gün açılışta buradan daha kalabalık bir ekip olarak onlar karşımdayken emin olun şunları aynen yüzlerine söyledim. Dedim ki: 'Dün gece Cizre'ye geldim, size hizmet ediyorum Cizre'de, suları getirdim, kanalizasyonunuzu yapıyorum, binlerce PKK'lının yıktığı evleri yapıyorum ama bana sabaha kadar küfrettiniz. PKK'lılar sabaha kadar 'Kayserili faşist bakan ne işin var burada?' diye bağırdınız durdunuz bana. Evet, ben Kayseriliyim doğru, Sünni'yim, Türkmen çocuğuyum ama size hizmet ediyorum. Siz, bana 'Faşist bakan burada ne işin var?' derken birkaç kilometre ötede okyanus ötesinden gelmiş Coniler var. On bin kilometreden gelmişler. O Conilere sorsanıza 'Ne işiniz var?' diye. Amerikalılara sorsanıza 'Ne işiniz var burada?' diye. Milyarlarca dolar harcıyorlar. Çocuklarınızın eline veriyorlar, dağa gönderiyorlar. Sonra da o kurşunlar bize dönüyor, kardeşliğimizi bombalıyorlar. Asıl o kitapsızlara sorun 'Ne işiniz var burada?' diye. Bunlar size eşitlik mi getirecek, özgürlük mü getirecek? Nereye gittiler de insanlık götürdüler? Nereye gittiler de özgürlük götürdüler? Her gittikleri yere kan götürdüler, bela götürdüler, şer götürdüler. Cenabıhakk'a şükürler olsun, PKK'yı da bitirdik, FETÖ'yü de bitirdik, DHKP-C'sini de IŞİD'i de toprağa gömdük, bir daha çıkamayacaklar inşallah."
Türkiye'de bir taraftan da yerin altında depremselliğin olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "Ne yazık ki kural böyle konmuş, biz ona kafa tutamayız. Onu bilerek hareket edip uygun şekilde hal almaktan başka çaremiz yok" dedi.
En son 6 Şubat'ta iki depremden 18 ilin etkilendiğine, 14 milyon insanın zarar gördüğüne, 680 bin evin yıkıldığına, 170 bin iş yerinin yerle bir olduğuna dikkati çeken Özhaseki, şöyle konuştu:
"Maddi hasar çok büyük, 100 milyar doların üzerinde. Toprağa verdiğimiz kardeşlerimizin sayısı 53 bin 500. Çok büyük bir acı ama o günden beri çalışıyoruz. O asrın felaketini, asrın dayanışmasına döndürdük. Yüz binlerce ev yapıyoruz. Köylerimize çelikten evler yapıyoruz. Şehirlerimizin merkezini yapıyoruz. Aynı zamanda altyapıları yapıyoruz. Şu ana kadar dağıttığımız konut sayısı 76 bini buldu. Her ay da 10 bin, 15 bin ev vermeye devam edeceğiz. Tam bin tane şantiyede 110 bin kişilik orduyla çalışıyoruz şimdi. 4 bin 333 köyümüzde çelikten evler yapıyoruz fakat bizim muhalefet çıkmışlar diyorlar ki: 'Hani nerede evler? Kime verdiniz? Herhalde akrabalarınıza veriyorsunuz.' Allah ıslah etsin bunları. Biz, gece gündüz çalışıyoruz. Nasreddin Hoca'ya demişler ki: 'Hocam, adam olmanın yolu nedir?' Demiş ki: 'Evladım kulaktır, kulak.' 'Ya nasıl oluyor Hocam?' demişler. Demiş ki: 'Karşınızdaki konuşurken can kulağıyla dinleyeceksiniz ki ne diyor anlayabilesiniz, bir de ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun ki adam olmayı öğrenin buradan.'
Allah bizim muhalefete de kulak versin ne diyelim ama biz yolumuzdan şaşmayacağız, gece gündüz çalışacağız. Bizim işimiz hizmet, hizmetten başka bir şey bilmeyiz biz. Hizmet edeceğiz Allah'ın izniyle."
"Bizim bu vatanın bölünmez bütünlüğü diye bir derdimiz var"
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Seçimi'nde Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın olduğunu anımsatarak, "Cumhur İttifakı tarafında bizim ortaklığımız net. Özümüz bir, sözümüz bir. Biz yerliyiz, biz milliyiz. Bizim bayrak diye bir derdimiz var, bizim ezan diye bir derdimiz var. Bizim bu vatanın bölünmez bütünlüğü diye bir derdimiz var. Ne söylüyorsak özümüzdekini söylüyoruz" diye konuştu.
Millet İttifakı'na ilişkin de Özhaseki, "Fakat karşı tarafta da bir ittifak vardı. Önce 'Altılıyız' diyorlardı, biz de diyorduk ki: 'Bak, masanın altından PKK kafasını gösteriyor. Saklamayın, hilekarlık yapmayın, millete yalan söylemeyin, onu da söyleyin.' Sonra Kılıçdaroğlu herkesi kandırmış, Anadolu lisanıyla keklemiş, adamın birine İçişleri Bakanlığını da vermiş, MİT'i de vermiş. Sekiz oldu ortaklık. Sonra da dünyanın iki tane en başarısız belediye başkanını da ortak aldılar, on oldu" ifadelerini kullandı.
Özhaseki, on grubun da görüşlerinin birbirine benzemediğini belirterek, şunları dile getirdi:
"Sosyal olaylara bakışları aynı değil, siyasi meselelere bakışları aynı değil, askeri noktalardaki görüşleri aynı değil. Benzemezler çetesi gibiler fakat bir araya gelmişler. İstedikleri tek şey şu, 'Cumhur İttifakı gitsin, ne olursa olsun', 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin, ne olursa olsun.' Bunun dışında bir şey duyabildiniz mi? Hayır. Söyledikleri hiçbir şey yoktu. Sadece söyledikleri buydu. Aslında birbirlerini de sevmezler. Birisi bir gün olsun diğerini özleyip yanına çay içmeye bile gitmemiştir fakat dertleri Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. Hani şair diyor ya: 'Hadi gel şu Süleymaniye'yi yıkalım desen, iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Hadi gel yeniden yapalım desen, önce bir Sinan, sonra da Süleyman gerek.' Yapmak zor, iş yapmak gerçekten zor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gece gündüz demeden çalıştıklarını vurgulayan Özhaseki, "Hizmet bizim işimiz, biz hizmet ederiz. 'Eser siyaseti' diyoruz. İlk çıktığımız günden itibaren hep, 'Biz çalışacağız, hizmet edeceğiz.' dedik. Sözümüzde durduk, bugüne kadar hizmet ettik. Bundan sonra da Allah'ın izniyle edeceğiz" dedi.
Özhaseki, hizmet etmenin kolay olmadığını anlatarak, "Yomra'mızda da Abdulkadir kardeşimle, Büyükşehirde Ahmet Metin Genç kardeşimle, milletvekillerimizle, AK Parti'mizle, MHP ile kol kola gireceğiz, Allah'ın izniyle hizmet edeceğiz. Biz iş yapmak, çalışmak istiyoruz. Biz, deli gibi gece gündüz demeden çalıştık, bundan sonra da çalışmak istiyoruz. Medeniyetimize karşı, insanımıza karşı sorumluğumuz var. Hep birlikte çalışmamıza izin verin, biz de size hizmet edelim, duanızı alalım" diye konuştu.
Çarşıbaşı ilçesinde düzenlenen yürüyüşte de yer alan Bakan Özhaseki, daha sonra Büyükdere Sahil Camisi'nde Fatma Koç'un cenaze namazına katıldı, yakınlarına başsağlığı diledi.
Editor : Şerif SENCER