Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kayseri'de katıldığı Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nde, dünyada yaşanan çip kriziyle ilgili konuştu.
Çipteki üretimin yavaşladığı zaman elektronik cihazların ve otomobillerin üretiminin yavaşladığını kaydeden Muş, "Tabi bu telefon ve bilgisayarlara kadar kullanılabilen bir ürün. Burada Tayvan çok önemli bir üretici. Bununla ilgili bizim de yatırımlarımız var. Hatta Ankara'da belli bir yer bunun için ayrılmış durumda. Şu an bu yatırımla alakalı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın çalışması söz konusu" dedi.
"Taşıma suyla değirmen dönmez"
Burada Türkiye'nin yatırım yapmak istediğini, burada yatırımları da ağırlamak istediğini aktaran Muş, şöyle devam etti:
"Türkiye bu işin içine girmek istiyor. Girmemizin gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sürekli taşıma suyuyla değirmen dönmez. Bunun çok farklı seviyeleri var. Bütün seviyeleri yürütmeseniz de bazı seviyeleri yürütmeniz gerekiyor. Gelecek artık daha da teknolojikleşecek ve dijitalleşecek. Tabi dijitalleşecek her alanda bu çipe ihtiyaç olacak. Buna olan talep artacak. Bu anlamda biz Türkiye olarak üretici güç olmak istiyoruz. En önemli ihtiyacımız su. Çipte su çok kullanılıyor. Çipin kullanılması için suya ihtiyaç var. Bununla ilgili bir hazırlığımız var."
100 milyar dolar hedefi gecikmeli de olsa yakalanacak
Rusya ile ticari ilişkiler bağlamında gelecek süreç için konulan 100 milyar dolarlık hedefe işaret edilerek, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle nasıl bir yol haritası izlendiğinin sorulması üzerine Muş, Ukrayna ve Rusya krizinin ister istemez ticari ilişkileri etkilediğini söyledi.
"İster istemez bu hedefler etkilenecektir. Bunların yakalanması biraz daha gecikebilecektir, böyle bir ihtimal söz konusu. Dünyada bir yavaşlama var. Bu yavaşlama sadece Rusya ile olan ticari ilişkilerimizi değil, dünyanın diğer ülkelerinde talepteki azalma burada da var. Buradaki ticaretin büyüklüğünde bir yavaşlama olacak. 100 milyar dolarlık hedef belki gecikmeli olarak yakalanacaktır. Şu an itibarıyla oradaki durumumuz ve burada Türkiye hem Ukrayna ile hem Rusya ile konuşabilen veya Cumhurbaşkanım daha doğru olur, hem Ukrayna lideriyle hem Rusya lideriyle konuşabilen, ilişki geliştirebilen tek lider şu an. Bu iki ülke ile de biz ilişkilerimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Sürdürmek istiyoruz. Belli seviyede ilişkilerimizi korumak istiyoruz. Bahsettiğiniz hedefte belki bazı gecikmeler olabilir."
Muş, Rusya'nın stoklarındaki hububatın uluslararası pazarlara çıkması noktasında Türkiye'nin stratejik merkez konumunda bulunduğuna işaret ederek, Ukrayna ve Rusya'nın önemli tahıl üreticisi ülkelerin başında geldiklerini belirtti.
Ukrayna ile ilgili meselede Başkan Erdoğan'ın büyük gayreti var
Ukrayna ile ilgili meselede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük gayretleriyle, Birleşmiş Milletlerin devreye girmesiyle çözümlü bir mekanizma kurulduğuna dikkati çeken Bakan Muş, şunları ifade etti:
"Bundan sonra bu mekanizma böyle çalışır. Rusya ile alakalı bu savaşın çıktığı ilk dönemde orada bir duraksama yaşandı, sonra Rusya açıldı. Şu an Rusya tahıl konusunda, diğer ürünlerle ilgili dünya piyasalarına ürün gönderebiliyor. Herhangi bir kısıtlama yok. Türkiye her zaman sağduyudan yana bir ülke oldu. Türkiye bütün ilişkilerinde uluslararası kurallara da hep riayet eden ülke oldu. Türkiye hukuki meşruiyetine her zaman dikkat eden bir ülke oldu. En çok hassasiyet gösteren, en çok dikkat eden ülke oldu. Geçmişte de çok farklı ithamlarla karşı karşıya kaldı ama zaman içinde Türkiye'nin haklı olduğu ortaya çıktı. Burada da genel yaklaşımımız budur. Uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa Türkiye onu yapıyor. Cumhurbaşkanı'mıza hem Rusya hem Ukrayna'nın bir güveni söz konusu, ekonomik ilişkilerimizi de bu minvalde yürütüyoruz."
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER