Christopher ÖZETİ| Nolan’ın Oppenheimer filminin gündeme oturmasıyla birlikte nükleer bombanın geçmişi ve geleceği tekrardan konuşulmaya başlandı.
Elbette akla ilk gelen olay, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombalar ve bıraktığı etkiler. Peki bu karanlık silüetleri ve ne anlama geldiklerini hiç düşünmüş müydünüz?
Bombanın yarattığı fiziksel etkiler, tahmin edilemeyecek seviyede dehşet vericiydi. Korku filmi sahnelerini aratmıyordu.
Tarihin en korkunç insanlık suçlarından biri olarak, Japonya’nın büyük şehirlerinden Hiroşima’ya ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarını hiçbirimiz unutamadık. 6 ve 9 Ağustos 1945 tarihlerinde saldırıya kurban giden yüz binlerce insanın yanı sıra hem fiziksel hem de psikolojik etkilerinden kurtulamayan binlerce insan daha vardı.
İnsanlar, adeta değil, kelimenin tam anlamıyla eridi. Bu denli korkunç bir felaketin sonucunda elbette dehşet verici birçok iz de kaldı. İnsanların bazıları, belirli uzuvlarını kaybetmiş ya da şekil değiştirmişken bazılarının ise caddelerde siyah izleri kaldı.
Gölge gibi gördüğümüz bu ürkütücü silüetler, aslında patlamadan önceye dair ipucu veriyor…
Radyoloji profesörü Dr. Michael Hartshorne’a göre; her bomba patladığında, patlama noktasından dışarı doğru, yoğun ısı ve ışık yayılıyor. Bu enerji ve ışık, nesneler ve insanlar tarafından emilerek arkalarındaki nesneleri bir nevi “koruyor”. Böylece nesnelerin ve insanların koruduğu bölgenin dışında kalan yerlerin rengi açılıyor.
Biraz ürkütücü olacak ama şöyle de ifade edebiliriz: Bu gölgeler, aslında oranın patlamadan önce aşağı yukarı nasıl göründüğünü gösteriyor. Kısacası, o koyu bölgeler birer gölge değil, patlamanın etkisiyle beyazlamaya maruz kalmayan yerler.
Hiroşima gölgelerinin belki de en ünlüsü, bir bankanın merdivenlerinde oturan kişinin gölgesi:
Patlamanın geride bıraktığı en etkileyici izlerden biri olan bu karartının etrafına, bir çit çekildi ve 8 yıl boyunca bu şekilde kaldı. Ardından daha fazla bozulmayı önlemek için temperli camlarla kaplandı.
20 yıldan uzun bir süre boyunca yerinde kalan bu bölge, 1971 yılında Hiroşima Barış Anıtı Müzesine götürüldü. Şu anda ziyaretçiler, nükleer silah dehşetinin anıtları olan korkunç gölgeleri yakından görebiliyorlar.
Kaynaklar: War History Online, Live Science, All That Interesting
Editor : Şerif SENCER