Commonwealth ÖZETİ| Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kuruluşu (CSIRO) ve Güney Queensland Üniversitesi'nden (UniSQ) araştırmacılar, 1980 ile 2020 yılları arasında dünyanın en çok kahve üreten 12 bölgesinin tamamında iklim tehlikelerinin arttığını belirledi.
"KÃœRESEL ISINMAYA KARÅžI SAVUNMASIZ BÄ°R ÃœRÃœN"
İklim değişikliği nedeniyle artık birçok bölgede aşırı sıcaklık ve aşırı yağış gibi tehlikeler meydana geliyor. CSIRO'dan araştırmacı bilim insanı ve proje lideri Doug Richardson, kahvenin küresel ısınmanın etkilerine karşı savunmasız, hassas bir ürün olduğunu söyledi.
Richardson, medyaya yaptığı açıklamada, "Yıllık ortalama sıcaklık ve yağış miktarı optimum aralıkta değilse kahve mahsulleri zarar görebilir" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"İklim olaylarının sıklığı son 40 yılda artış gösteriyor. Küresel ısınmanın bunda rol oynadığına dair açık kanıtlar görüyoruz çünkü iklimdeki baskın tehlikeler soğuk ve yağışlı havadan sıcak ve kuru havaya kayıyor."
Richardson'a göre küresel kahve üretimi 1980'den bu yana giderek artan bir şekilde, birçok kahve üretim alanını aynı anda etkileyen iklim tehlikelerinden kaynaklanabilecek bir senkronize mahsul kıtlığı riskiyle karşı karşıya kaldı.
2050 İÇİN KORKUTAN SENARYO
Berlin Humboldt Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından 2014'te yayımlanan ayrı bir araştırmaya göre, kahve yetiştirmeye uygun araziler 2050'ye kadar yüzde 50 oranında azalabilir ve bu da on milyonlarca insanın geçimini tehdit edebilir.
CSIRO ve UniSQ'in araştırması, tropik ve tropikal olmayan bölgeleri etkileyen ve yinelenen iklim modeli El Nino-Güney Salınımı'nın (ENSO), tropikal Güney Amerika, Endonezya ve Vietnam'daki tehlikelerin güçlü bir göstergesi olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada ENSO'dan etkilenmeyen Brezilya'nın güneyindeki yetiştiricilerin, önemli ENSO olayları sırasında bu bölgelerdeki üretim kayıplarını telafi etmeye yardımcı olabileceği belirtildi.
Editor : Åžerif SENCER