Yazarımız, ÖZETİ| Tuncay Mollaveisoğlu’nun Tele 1’de sunduğu “Anında Manşet” programına konuk olan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, kentin 1980’li yıllardan beri özelleştirmeye kurban edildiğini belirtti. Hükümetin korunması gereken birçok alanı imara açtığını belirten Aras, “Biz bütün gücümüzle elimizde son kalan kamu arazilerini korumaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Bodrum’un geçmişten beri plansız bir şekilde imara açıldığı belirten Aras, “Bodrum Yarımadası’ndaki mandalina bahçeleri, doğal korunacak alanların hepsi imara açılmış zaten. Bizde elimizde son kalan kamu arazilerini tutmaya çalışıyoruz. Cennet Koy 700 dönüm bir yer ve gerçekten yüzlerce çeşit endemik bitki türünün olduğu, tam ortasında arkeolojik alanların olduğu bir alan. Burası 2012 yılında özelleştirme tarafından planlanarak satışa çıkarıldı. Turizm merkezi ilan edildikten sonra bakanlık özelleştirme yoluyla buranın satışını gerçekleştiriyor. Arkasından da bahsettiğimiz grup (Cengiz Holding) satın alıyor. Bu zamana kadar çeşitli dava ve yargı çeşitleri oluyor tabii ki. Ama şu an geçerli bir planları var ve bunun üzerine de yapılaşmaya çalışıyorlar. Biz hukukçularımızla beraber bu konuya gereken cevabı vereceğiz” dedi. Bölgede arazilerin de özelleştirilmeye çalışıldığını söyleyen Aras, “Ortakent’te de yaklaşık 1 milyon metrekarelik özelleştirme alanımız var. Yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen özelleştirme idaresi bizden imar durum belgelerini istedi ve burayı satışa çıkarıyorlar. Danıştay satışın iptali kararını verse de Özelleştirme Yüksek Kurulu, Danıştay’ın kararının uygulanmaması konusunda karar alıyor. Biz bütün gücümüzle bunlara karşı çıkmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da Adalıyalı’da parseli olduğunu ifade eden Başkan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakan beyin orada bir parseli var, oraya bir otel yapmak isteniyor fakat Bodrumlu çevreciler buraya karşı çıktı ve planlar iptal edildi. Her iptal edilen plan karşılığında yeni bir plan geliyor. Orası bizim için çok önemli bir yer. Biz buraları da yapılaşmaya açarsak artık Gökova diye bir yer kalmayacak. Mavi yolculuk da kalmayacak. O kadar da değil, bir taraftan madenlerle, taş ocaklarıyla da mücadele etmek zorunda kalıyoruz bu topraklarda. Bari ülkenin turizm yerlerini koruyalım. Biz turizm potansiyelini yakalamışken, dağlarımızı, kıyılarımızı ranta kurban ediyoruz” dedi konuştu.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER