Arabaya ÖZETİ| döküldüğü andan itibaren dayanılmaz derecede ekşi bir koku sarıyor her tarafı. Öyle ki bu koku yüzünden aracını satışa çıkaranlar bile oluyor. Peki bu kadar korkutucu süt kokusunun hiç mi çıkma ihtimali yok?
Peki bu sütün döküldüğü yerden kolay kolay çıkmamasının esas sebebi ne olabilir?
Bu kokunun sebebini öğrenmek için sütün yapısını bilmek gerekiyor.
Süt, %87 su, %3,5 protein, %3,5-4 yağ, %4-5 laktoz ve çeşitli vitamin ve minerallerden oluşuyor. Bu bileşenlerin ise her biri, bozulmaya eğilimli yapıdalar ve bozulduklarında farklı kokulara sebep olurlar.
Süt proteinleri, mikroorganizmalar tarafından parçalanıyor. Bu süreçte aminler, amonyak, sülfür bileşikleri ve diğer kötü kokulu gazlar da açığa çıkıyor. Kazein, sütteki ana protein olduğu için parçalanınca ortaya çıkan koku genelde kalıcı ve oldukça güçlü oluyor.
Laktozun fermentasyonunu unutuyoruz.
Laktoz, hepimizin bildiği gibi süt şekeridir. Süt döküldüğünde ortamda doğal olarak bulunan bakteriler, laktozu parçalayarak laktik asit üretiyor. Bu fermentasyon süreci de tahmin edeceğiniz üzere ekşi ve keskin bir kokuya yol açıyor.
Süt yağlarının bozulması ise sıcak ortamlarda gerçekleşiyor. Yağ, sıcak bir ortam bulunca hızlı bir şekile okside oluyor ve bütirik asit gibi kötü kokulu bileşikler açığa çıkıyor. Butirik asit ise tereyağı kokusunu andıran, keskin bir kokuya sahip.
Peki bu kokuların da bir geçiciliği yok mu?
Özellikle halı, döşeme veya kumaş gibi gözenekli yüzeylere dökülen sütün bileşenleri, yüzeyin derinliklerine sızıyor. Kuruduktan sonra bile süt proteini ve yağı aslında orada kalarak bozulmaya devam ediyor.
Üstelik bu ortam, mikroorganizmalar için de besleyici bir ortam hazırlıyor. Mikroorganizmalar, bölge ne kadar temizlense de büyümeye devam ederek kokunun büyümesine sebep oluyorlar.
Kuruma gerçekleştiğinde her şey bitti sanmayın, daha yeni başlıyor…
Yüzey kuruyunca süt ve proteinler, bu alana yapışıp kalıyor. Zaman içinde oksidasyon süreci başlıyor ve süt yağı ekşiyerek oldukça keskin bir kokuya sebep oluyor.
Amonyak, keskin ve boğucu kokuya neden olurken hidrojen sülfür, çürük yumurta kokusunu andırıyor. Butirik asit, ter kokusuna benzeyen ağır ve kalıcı bir kokuya sebep olurken propiyonik asit, ekşi ve sirkeye benzeyen bir koku oluşturuyor. Putresin ve kadaverdin ise proteinlerin parçalanmasından kaynaklanan, çürük et kokusuna benzeyen kokunun baş aktörleri.
İşte tüm bunların önlenebilmesi için yapılması gereken temel şeyi birçok kişi atlıyor: Hızlı bir şekilde temizliğe girişmek. Olabildiğince hızlı temizlik, sanıldığı kadar kötü sonuçlar doğurmayabilir. Bu temizlik adımları için aşağıdaki içeriğimizi okumayı unutmayın.
Editor : Åžerif SENCER