Yüzyıllar ÖZETİ| öncesinde hayatı tehdit edebilen, ancak günümüzde gayet basit bir operasyonla tedavi edilen akut apandisit rahatsızlığının, birtakım kötü sürprizleri de beraberinde getirebileceği açıklandı. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enver Kunduz, hastanın akut apandisit sandığı ağrının aslında apandis kanserinin belirtisi de olabileceğini belirterek, “Akut apandisit ameliyatı sonrası patoloji sonuçları kansere işaret ederse ikinci bir ameliyat gerekebilir” dedi.
APENDİKS VE APANDİSİT NEDİR?
Literatürde “apendiks” olarak adlandırılan, halk arasında ise “apandis” denen organın, insanın anne karnındaki hayatında bulunan ve geliştikçe körelen bir bağırsak kısmı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kunduz, “Apendiks, kalın bağırsağın başladığı noktada konumlanır. Yakın zamana kadar bu organın, yetişkin bir insanda hiçbir fonksiyonunun olmadığı sanılırdı. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar, apendiksin, özellikle bağırsak bağışıklığı başta olmak üzere genel immün sistemde önemli bir rol üstlendiğini ortaya koydu” diye konuştu. Apendiksin çeşitli nedenlerle iltihaplanmasının “akut apandisit” olarak adlandırıldığını hatırlatan Doç. Dr. Kunduz, “Bu hastalığa, özellikle çocuk çağında, herhangi bir meyve çekirdeği, çiklet ya da bir gaita parçası sebebiyet verebilir. Keza bağışıklık sistemi kaynaklı enfeksiyonlar da akut apandisit gelişmesine neden olabilir. Genelde 24 ilâ 48 saat içinde bulgularını ortaya koyar. En tipik bulgu, önce göbek çevresinde başlayan ve ardından apendiksin bulunduğu karnın sağ alt kesiminde yoğunlaşan şiddetli ve dayanılmaz ağrıdır. Zaten bu özellikleri nedeniyle hastalığa “akut apandisit” adı verilir. Bu şikayetle acil servise gelen hastanın tetkiklerinde akut apandisit teşhisi konursa hemen cerrahiye yönlendirilerek laparoskopik, yani vatandaşın ‘kapalı ameliyat’ dediği cerrahi yöntemle hastalık tedavi edilir” dedi.
APANDİSİT PATLAMASININ TEHLİKELERİ NELER?
Halk arasında “apandisit patlaması” denen iltihaplı apendiks bölgesindeki yırtılma vakalarında en korkulan durumun hayati tehlike olduğunu belirten Doç. Dr. Kunduz, “Bu durumda hayati tehlike her zaman söz konusu olmaz. Eğer duruma müdahale edilmezse iltihabın yayılması yani perforasyon sonucu ciddi karın içi enfeksiyonlara ve septik şoklara, hatta hayati tehlikeye neden olabileceği doğrudur. Ancak zamanında müdahale halinde herhangi bir risk söz konusu değildir. Hatta bazen apandisit patlaması sonrası apendiks çevresinde apse oluşur ve vücut, ince bağırsak gibi çevre organlarla apseyi çevreleyerek yayılmasına engel olur. Buna literatürde ‘Plastron Apandisit’ denir” ifadelerini kullandı. Apandisit ağrısının bir anda geçmesinin apandisit patlamasına işaret ettiğine dair algının da yanlış olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kunduz, “Apandisit ağrısı hafiflemez, tersine zamanla şiddetlenir ve dayanılmaz bir hal alır. Belki zaman zaman hafifleme söz konusu olabilir ama müdahale edilmediği sürece ağrı gittikçe yükselir. Apandisit ağrısının geçmesi, sanılanın aksine enfeksiyon tablosunun gerilediğine işaret eder ki bu da kendi kendine olacak bir şey değildir” şeklinde konuştu.
Editor : Şerif SENCER