Bildiğiniz ÖZETİ| gibi iki hafta önce Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir yolculuk gerçekleştirmişti.
Gezeravcı, Dünya'da olması gerekenden -çok çok az da olsa- daha az yaşlanmış olarak geri döndü. Peki bu durumun nedeni ne?
Gezeravcı, saniyenin tam yirmi binde biri daha az yaşlanmış olarak döndü.
İnsanlık olarak çok uzun bir süre zaman kavramını doğru düzgün anladığımız pek söylenemez zira tarihimiz boyunca alıştığımız bir zaman akış hızı var.
Bu akış hızını da uzun zamandır anlamaya çalışıyoruz. Antik Yunan zamanına dönersek bu konuyu ilk tartışan iki adam karşımıza çıkıyor. Günümüzde mermer büstlerinden tanıdığımız bu iki adamdan biri Herakleitos, diğeri de Parmenides.
Parmenides özetle diyor ki "Bir 'an'ı kesit olarak alırsan, hiçbir şeyin hareket etmediğini görürsün, yani hareket bir yanılsamadır."
Herakleitos ise diyor ki "Esas olan harekettir, her şey hareket eder; asıl yanılsama olan, hareketsizliktir. Bir cisim, belli referansa göre hareketsiz gözükse de zaman içerisinde ilerlemektedir."
Vay sen misin bunu diyen, Parmenides eline geçirdiÄŸi ilk parşömen tomarını Herakleitos'un kafasına geçirdiÄŸi gibi… Åžaka ÅŸaka. Bu minvaldeki tartışmalarını efendi filozoflar gibi ilerletmiÅŸlerdir ama son noktayı, tartışmanın başına epey geç kalan Einstein koymuÅŸtur.Â
"Zaman geniÅŸlemesi" diye bir kavram ortaya atar Einstein.
Einstein der ki "Zaman görelidir." Peki ne demektir zamanın göreli olması? Uzay-zaman dümdüz değildir, kavislidir ve üzerindeki cisimlerin hızına ve kütlesine göre eğilip bükülür demektir.
Bu yüzden de konumumuza (çevremizdeki cisimlerin kütlesine) ve hızımıza baÄŸlı olarak zamanı farklı algılayabiliriz.Â
Bu konuyla ilgili en çok verilen örnek ise ikizler paradoksudur.
30 yaşındaki ikizlerden biri, ışık hızının %99'u hızda hareket eden bir araca biner ve bir yıl yolculuk ederse geri döndüğünde Dünya'da 7 yıl geçmiş olacaktır.
Hız arttıkça aradaki bu makas da açılır. Bir diÄŸer alternatif ise kütleçekimi çok olduÄŸu için zamanın yavaÅŸlamasıdır, örneÄŸin kara deliklerin etrafında zaman çok daha yavaÅŸ bir ÅŸekilde akmaktadır.Â
Aslında göreliliÄŸi anlamak o kadar da zor deÄŸil.Â
Otobüs beklediÄŸimizi varsayalım. Biz otobüsün duraÄŸa yaklaÅŸtığını görürken ÅŸoför de bizim ona yaklaÅŸtığımızı görür. Otobüse bindiÄŸimizde yan ÅŸeritteki arabayla aynı hızda gidersek arabayı duruyor gibi görürüz. Duraktaki bir insana göre ise ikimiz de gitmekteyizdir. Olay aynıdır ama perspektif farklıdır. Bu durum dile bile etki etmiÅŸtir.Â
Bu farkın çok fazla olmaması aslında bugün bildiÄŸimiz insan yaÅŸamı için nimettir. Teknik olarak kafamız, ayaklarımızdan hızlı yaÅŸlanıyor çünkü daha yukarıda. Ama Yüzüklerin Efendisi elfleri gibi birkaç bin yıl yaÅŸasak bile aradaki bu fark saniyenin binde biri etmiyor. Ancak mesafeleri kozmik ölçeÄŸe çevirdiÄŸimiz zaman iÅŸin rengi deÄŸiÅŸiyor.Â
Kütleçekimsel zaman genişlemesi
Bu formülde t, herhangi bir kütleden çok çok uzakta olan bir cismin deneyimleyeceği süredir. G, kütleçekimi sabiti; M, cismin kütlesi; r, cismin merkezine olan uzaklık; C ise ışık hızıdır.
Bu formüle göre t cismi için geçen 1 saniye, Dünya'da 0,9999999993 saniye olarak algılanıyor. Bu oran, ISS'te de aynı. ISS eÄŸer 400 deÄŸil de 1.021 km yükseklikte olsaydı 0,9999999994 saniye olarak bu algı deÄŸiÅŸecekti.Â
Hızsal zaman genişlemesi
Zaman geniÅŸlemesi dendiÄŸi zaman genelde hızsal zaman geniÅŸlemesi örnek gösterilir. Buradaki formülde delta t' sabit gözlemci için geçen zaman iken delta t ise hareket eden gözlemci için geçen zamandır. v hareket hızını, C ise ışık hızını temsil eder. Dünya için 1 saniye, ISS'teki pilotlara göre 0.9999999997 saniye gibidir.Â
Mesela Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki Sagittarius A* adlı kara deliğe gidelim:
Mesafe | Etki |
---|---|
1 ışık yılı | zaman 1.00000064 kat yavaşlar. |
1 astronomik birim | zaman %4 yavaÅŸlar. |
1 milyon km | zaman 3.6 kat yavaÅŸlar. |
1.000 km | zaman 110 kat yavaÅŸlar. |
1 kilometre | zaman 350 kat yavaÅŸlar. |
1 metre | zaman 100.000 kat yavaÅŸlar. |
0 metre | zaman durur. |
Bugün Alper Gezeravcı belki de bir Interstellar yaşamadı ancak bu görelilik bilgisi olmasaydı navigasyon gibi pek çok teknolojiyi kullanamazdık, her şey her gün bambaşka yerlerde gözükürdü.
Gerçekten de insan, evreni yalnızca kendi gördüğüyle anlamaya çalıştığında bir yanılsamanın içerisinde kendini kandırarak yaşıyor, o yüzden bilimin kıymetini bilmek gerekiyor.Â
Kaynaklar: Center for Planetary Sciences, Scientific Americanİlginizi çekebilecek diğer içerikler:
Editor : Åžerif SENCER