Acıpayam ÖZETİ| ilçesinde geçmişte kilise olarak kullanıldığı düşünülen Alacain Mağarası’ndaki freskler dikkati çekiyor. İlçe merkezine 5 kilometre mesafedeki Mevlütler Mahallesi’nde 1500 metre yükseklikteki Kır Dağı’nın yamacında bulunan Alacain Mağarası’na yaya olarak ulaşılabiliyor.
İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1992 yılında 1. derece Arkeolojik Sit Alanı olarak kabul edilen bölgedeki dağın sarp kayalıklarına oyulan mağaranın içinde, yok olmaya yüz tutmuş duvar resimleri yer alıyor.
Geçmişte kilise olarak kullanıldığı tahmin edilen mağaranın çevresinde de lahitler yer alıyor.
Bölgede araştırma yapan arkeolog Uğurcan Uludağ, yüzeyde görülen kalıntıların tamamının Geç Roma İmparatorluk ve Bizans dönemine ait olduğunu, yüzeyde Geç Helenistik ve Roma dönemlerine ait seramik parçaların da görülebildiğini belirtti.
"BU FRESKLERDE İNCİL`DEN SAHNELER BETİMLENMİŞ"
Bölgedeki en önemli kalıntılardan birisinin mağaradaki freskler olduğunu kaydeden Uludağ, "1990’lı yıllarda burası sit alanı ilan edilmiş. 2000’li yılların başında burada bir yüzey araştırması yapılmış. Fakat maalesef onun dışında herhangi bir araştırma ya da çalışma bu sit alanı içinde de söz konusu değil" dedi.
Toprağın altında ne olduğunu, herhangi bir araştırma yapılmadığı için henüz bilemediklerini kaydeden Uludağ, "Araştırmaya muhtaç bir bölge burası. Buranın en önemli yapılarından birisi kilise. Bu kilise de hala görülebiliyor. Çok büyük kısmı maalesef tahrip olmuş durumda. Bu fresklerde İncil`den sahneler betimlenmiş. Bu sahneleri dediğim gibi kısmen de olsa günümüzde hala görebiliyoruz. Fakat bu freskler korunmaya muhtaç. Fresklerin 900 yıllık olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
“ALACAİN’İ YAVAŞ YAVAŞ ASLINDA KAYBEDİYORUZ”
Bölgede kaçak kazılar yapıldığını da ifade eden Uludağ, "Buraya bence acilen el atılması gerekiyor. Çünkü yok olan kültür varlığı söz konusu ve kültür varlıkları yok olduktan sonra maalesef geri dönüşü olmayan şeyler. Alacain’i yavaş yavaş aslında kaybediyoruz. O yüzden buranın bir an önce koruma altına alınması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Yöre sakinlerinden Sabit Kızılhan ise bölgeye her geldiğinde tahribatın arttığını ifade etti. Kızılhan bölgedeki tahribatın üzüntü verici olduğunu belirterek yetkililerin bir an önce konuyla ilgilenmesini istedi.
Editor : Şerif SENCER