USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BÄ°ST 0.000
Politika

AK Parti Sözcüsü Çelik: Terörü ülke gündeminden çıkaracağız

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MYK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunuyor.

AK Parti Sözcüsü Çelik: Terörü ülke gündeminden çıkaracağız
13-01-2025 18:38
Google News

SON ÖZETİ| DAKİKA: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MYK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunuyor.

Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları:

"2024'den 2025'e değişmeyen önceliğimiz deprem konusundaki seferberliğimiz. Cumhurbaşkanımız bölgedeki yapılan çalışmaları gündemde tutuyor

Teröristlerle ve örgütle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek.

Suriye halkının devrimini bir kez daha tebrik ediyoruz. Suriye halkı haysiyet ve özgürlük için bedel ödedi.

Bu hedef için Devlet Bahçeli'nin güçlü bir inisiyatifi var.

Kürt kardeşlerimizin bu meseleyle birlikte anılmasına dönük her yaklaşımı emperyalist proje olarak gördük. Bugün de en büyük iştahın, motivasyonun siyonistlerden geldiğini görüyoruz.

Kürt kardeşlerimiz her zaman doğru yerde durdular. Yanlış duran terör örgütünün tutumuydu. Biz bunu Kandil'de gördük, Suriye'de görüyoruz. Bu hassasiyetimizi en nitelikli şekilde korumaya devam ettiğimizi ifade etmek istiyorum.

Şimdiye kadar Gazze'de soykırım, Batı Şeria'ya yönelik saldırılar, Lübnan'a saldırı, yeni yerleşim yerlerinin açılması, bütün bunlar aslında emperyalizmden daha yakıcı siyonist projenin hayata geçirilmeye çalışıldığını gösteriyor. Esasında sıcak mesaj verdikleri tek yer Kürt kardeşlerimizin aleyhine terör örgütüne mesaj vermeye çalışıyorlar. Bu mesajların oradaki Dürzileri de kullanmaya dönük olduğunu görüyoruz.

Geçmişte hiçbir dış güçle bağlantılı olmaksızın Türkiye'nin demokratik olma ve iç cephenin güçlendirilmesi, Türk kardeşlerimizin üzerindeki kimlik ve dil yasaklarını kaldıran büyük reformlara öncülük ettik.

Hem askeri vesayet içerisinde bunu sabote etmek üzere hem de yargıdan birtakım refleksler türedi. Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu sayesinde Türkiye bütün bu yasakları yırttı attı.

Bunun her zaman karşısında olan ise terör örgütleri oldu. Gerek PKK gerekse Suriye'deki SDG hem bölge Kürtlerinin medeni, müreffeh, kendi ülkelerinde eşit olarak yaşama iradesinin karşısında duruyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve sayın Devlet Bahçeli'nin mesajları çok açıktır; hedef terörsüz Türkiye'ye ulaşmaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden herhangi bir taviz söz konusu değildir.

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve sayın Devlet Bahçeli'ye dönük olarak son derece hadsiz yorumlarda bulunuluyor. Taviz söz konusu değildir. Ne milletimizin birliğinden ne de Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden taviz söz konusu değildir. Burada iç cepheyi güçlendirme ve terörsüz Türkiye hedefinin dışında temelsiz birtakım iddialar hiçbir şekilde bu süreçle ilgili değildir.

Terörü bitirmek için teröristlerle bir müzakere yoktur. Bir çerçeve var ve bu çerçeve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel prensipleri çerçevesinde ortaya konulan çerçeve. Bugün gelinen noktada bölgedeki Kürt kardeşlerimizi emperyalist ve siyonist projeler için lejyoner yapmaya çalışanlar var. Biz kardeşlik diyoruz. Cumhurbaşkanımızın o ilk zamanlarda Esad'ın reform yapma istediğinin gündemde olduğu zamanlarda Esad'a söylediği sözlerden bir tanesi 'Suriye'deki Kürtleri eşit vatandaş olarak konumlandır' şeklindeydi.

Şimdi mesele YPG ve PYD'ye geliyor. Esad rejiminin çökmesinden sonra Esad rejiminin türevi olarak kalmış tek yapı PYD, YPG yapısıdır. Bu çökmüş bir rejimin türevidir. Bulunduğu bölgelerde Kürtleri temsil etme kabiliyeti yoktur. Suriye'yi şu anda yönetenler 'silahlı gruplar silahlarını bıraksın' diyerek siyasi sistemin kurulmasında eşit unsurlar olsun dendiğinde, bu terör yapıların mantığı, Kürtleri yeni dönemin kazanımlarından mahrum bırakma şeklinde son derece yanlış tutumdur. Doğru olan oradaki örgütün kendisini feshetmesidir.

Orada Kürtleri temsil eden partiler olarak, başka partilerin içinde yer alarak Suriye'nin milli egemenliği ve toprak bütünlüğü içerisinde yollarına devam etmeliler. Bölgede herhangi etnik, mezhep unsuruna karşı dışlayıcı, onları haklarından mahrum etmeye çalışan yaklaşım olursa bunun karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nde duracağından kimsenin kuşkusu olmasın. Bölgedeki Kürt kardeşlerimize dönük, hiçbir dışlayıcı yaklaşıma müsamaha ile yaklaşmayacağımızı bir kez daha belirtiyorum.

Suriye'ye Batı'lı ülkelerden ziyaret gerçekleşiyor. Bu ziyaretlerden memnuniyet duyuyoruz; fakat Türkiye'yi burayı yönlendirecek yapı kurmakla eleştirenlerin reel karşılığı yoktur. Türkiye 'Suriye Suriyelilerindir' temelinde ve egemenliğinin korunması temelinde biz kardeşçe şimdiye kadar nasıl Suriye halkının yanında olduysak bu yolculukta yol arkadaşlığı yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.

Biz bunları söylediğimiz zaman kendisine dış politika uzmanı olduğunu söyleyen birileri 'Suriye ile niye bu kadar ilgileniyorsunz?' diyor. Suriye'de olup biten her şey Hatay'ı, Antep'i, Kilis'i ilgilendiriyor. Burada ortaya çıkacak istikrarsızlığın ülkemize maliyet üreteceği son derce önemli.

Burada patronaj kurmaya dönük herhangi yaklaşımımız yok. Tamamen kardeşlik çerçevesinde bir yol arkadaşlığıdır. Tabii ki Batılı ülkelerin de buraya gitmesi, Suriye'ye yardımcı olacaklarını söylemeleri son derece kıymetlidir. Orada verilen mesajlarda problem var. "

Haberin Ayrıntıları Geliyor...

Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, Twitter’da @Haber7 hesabını takip edebilirsiniz.

App Store Google Play Takip Et