Haber7- ÖZETİ| Özel- ANTAKYA
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6’lık iki büyük deprem felaketinde 40 bini aşkın vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremden etkilenen illerde 7 bin 584 bina ise yıkılmış ya da ağır hasarlı durumda. Bu yıkılan yapıların önemli bir kısmı da bölgede yaşayan 13.5 milyon vatandaşın geçim kapısı olan işyeri, fabrika ve ofislere ait.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarasını sarmaya çalışıyor. 6 Şubat günü art arda yaşanan depremlerde büyük yıkım yaşandı. Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman başta olmak üzere 11 ilde büyük yıkım yaşandı. Resmi rakamlara göre 7 bin 584 bina yıkıldı ya da ağır hasarlı durumda. Depremin yıkıcı etkisini en sarsıcı şekilde özetleyen gerçek ise, toplam 13,5 milyon insanın bu afetten direkt olarak etkilenmesi.
Haber7 ekibi, depremin en çok hasar verdiği illerden biri olan Antakya’daydı. Burada ekibimize konuşan iş dünyası temsilcileri ve esnaflar, çok önemli bir konuya dikkati çekti. Kentte istihdamı sağlayan iş merkezleri ve sanayi siteleri çökmüş durumda. Bu da deprem sonrası şehirden dışarı göçü en çok tetikleyen unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
“DEPREM BÖLGELERİNİ YENİDEN AYAĞA KALKABİLMESİ İÇİN İŞ YERLERİMİZ LAZIM”
Muhabirlerimizin sorularını yanıtlayan Antakya Mobilya Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı İsa Kapan, bu acı gerçeği, “İş yerlerimiz evden daha önemli. Ben çadırda 2-3 yıl kalırım. İnsan olarak temel ihtiyaçlarımız var. Çalışıp üretmemiz” ifadeleriyle vurguladı. Antakya’nın yeniden ayağa kalkmak için istihdamın hemen en kısa sürede sağlanması gerektiğini ifade eden Kapan, bu konuda hükümete güvendiklerini vurguladı.
‘ALLAH YARIM EDEN HERKESTEN RAZI OLSUN”
Hatay’ın çok büyük bir felaket yaşadığını dile getiren Kapan, “Allah devletimizden, hayırseverlerimizden, kurumlarımızdan razı olsun. Ülkemizin, devletimizin ne kadar güçlü olduğunu gördük. Bütün kurumlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, hayırseverleriyle buradaydı. Bir taraftan enkazları kaldırmaya çalışıyoruz. Bazı yakınlarımız hala enkaz altında. Çok büyük bir yıkım oldu” dedi.
‘İNSANIMIZ GÖÇ ETMEYE BAŞLADI”
Depremden sonra birçok şehir sakininin göç ettiğini belirten Kapan, şehrin en kısa sürede inşa edileceğine dair inancını vurguladı:
“İnsanlar çok yoğun bir şekilde şehir dışına çıktılar. Şehrin eskisinden daha güzel olmasından hiç şüphem yok. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ettiler. Devletimiz her zaman bu tür afetlerin altından kalkmıştır. Antakya daha güzel bir Antakya olacak. Zerre şüphemiz yok. Antakya’yı kaldıracak olan devletimizin şehri tekrar inşa etmesi inşallah en kısa sürede olacak.”
“SANAYİYE YAKIN PREFABRİK EVLER EN HIZLI ÇÖZÜM OLUR”
Hatay’da işletmelerin ayakta kalması ve işgücü kaybının olmaması için yapılması gerekenleri de dikkati çeken Kapan, “Çok hızlı bir şekilde geçici barınma alanlarının kurulması, ki kuruluyor. Bir de biri iki sene kalınabilecek ve sanayi bölgesine, fabrikalara yakın prefabrik evler kurulması gerekiyor. Konteyner evlerin kurulması ve işgücünün orada geçici barınması burada var olan, şehir merkezinin biraz dışındaki ihracatçı firmaların ayakta kalması çok çok önem arz ediyor. Devletimiz şehri yeniden kurarken, iş dünyası da üstüne düşeni sarf edecek” ifadelerini kullandı.
“HIZLICA GÖÇÜ ENGELLEMEMİZ LAZIM”
Kapan ayrıca hemşerilerine ve iş dünyasına da bir çağrı yaptı:
“Depremi yaşadık. Rabbim nasip etti, yaşıyoruz. Ölebilirdik de, ölüm haktır. Ama geriye kalan insanlarımızın kendi şehri için işvereniyle çalışanıyla en az hayırseverler, devletimiz kadar çaba sarf etmesi lazım. Üretmeye, ihracat yapmaya devam edeceğiz. İnsanımızın burada tutunabilmesi, çok fazla insanın göçmemesi ve gidenlerin geri gelmesi için iş dünyamızın çok hızlı bir şekilde devreye girmeli.
EN AZ EVLERİMİZ KADAR ÖNEMLİ
Burada çok sayıda işverenimiz de zarar gördü. Şu an Antakya Küçük Sanayi Sitesi’ndeyiz. Burası tamamen yıkıldı. İnsanların ekmek kapısı burası. Geçici de olsa insanların çalışabilecekleri iş yerlerinin açılması lazım. Esnaflarımızın iş yerlerinin açılması lazım. Burası da en az evlerimiz kadar önemli.”
Ekmek kapısının önemine işaret eden Kapan, gerekirse 2-3 yıl çadırda kalabileceğini ama Hatay’ın yeniden kalkınması gerektiğini vurguladı:
“Benim evim de ağır hasarlı, enkaz sayılır. İş yerlerimiz evden daha önemli. Ben çadırda 2-3 yıl kalırım. İnsan olarak temel ihtiyaçlarımız var. Onları giderdikten sonra çadır ya da villa olması çok bir şeyi değiştirmiyor. Ama iş yerlerimiz insanlarımızın ekmek teknesi. Hatay çok büyük bir nüfusa sahip. İnsanlarımızı burada barındırmamız, geçici olarak gidenlerin de geri dönmesi lazım. Bunun için de iş sahalarının açılması gerekiyor.”
“İKİ HAFTAYA FABRİKALARIMIZ ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK”
Kapan, Hatay’ın maddi kaybının ne kadar olduğu yönündeki sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Bir tahminde bulamayacağım. Çok ciddi kayıplar var. Mobilya Sanayi Sitemiz var, yeni yapıldı. Allah devletimizden, bakanlığımızdan razı olsun. İki sene önce yapıldı. Orası ayakta ama iş gücü kaybı var. Orası yüzde 100 ihracat yapan bir site. Sayın Cumhurbaşkanımız ocak ayında bir tweetle onore etti. 154 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi geçen sene. Sadece ihracattan bahsediyorum. Orada ciddi hasarımız yok, ayakta. İnşallah en kısa sürede çalışmalarına başlayacak. Haftaya ya da sonraki hafta bütün fabrikalarımız çalışmaya başlayacak.
O sanayimizin dedesi Yeni Sanayi Sitesi. Burası tamamen yıkılmış durumda. Burada da insanların çalışabileceği şartların bir an önce sağlanmasını istiyoruz. Hem insanlarımızın hem esnafımızın şehri terk etmemesi için bunun sağlanması lazım. Devletimiz çok güçlü, inanıyoruz. Motivasyonumuz iyi. Moral bozukluğumuz o anlamda yok. İnançlı insanlarız, bu bir doğal afettir. Daha önce ülkemiz başka yerlerde yaşadı ve aştı, burada da aşılacak.”
”BARAJ DA YIKILMADI SİLAHLI ÇETELER DE YOK”
Kapan, sözlerinin sonunda Hatay’la ilgili çıkan asparagas haberlerine tepki gösterdi. Silahlı çetelerin şehirde dolaştığı ve barajın patladığı yönündeki iddiaların tamamen yalan olduğunu vurgulayan Kapan, ‘Güvenlik güçlerimiz eşyalarımızı koruyor. Hiçbir güvenlik problemimiz yok. Baraj da patlamadı, yalan. Asparagas, kötü niyetli insanların haberi” diye konuştu.
Editor : Şerif SENCER