Cumhurbaşkanı ÖZETİ| Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz'de bulunan 540 milyar metreküp doğal gaz rezervinin yeniden değerlendirilmesinin ardından mevcut rezervin 652 milyar metreküp olarak revize edildiğini ve Sakarya Gaz Sahası'nda 'Fatih' sondaj gemisinin önceki aylarda sondaj yaptığı 'Çaycuma-1' kuyusunda 58 milyar metreküp doğal gaz rezervinin keşfedildiğini açıkladı. Gelişmelerden mutluluk ve gurur duyduğunu belirten Sakarya Gaz Sahası Müdürü Murat Uçar, "Karadeniz'de sismik araştırmalar devam ediyor. Sonuçta doğal gaz rezervinin olduğu bir coğrafyada farklı farklı lokasyonlarda olma ihtimali var. Araştırmalar devam ediyor, inşallah yine güzel müjdeler olur; hedefimiz o. Projemiz, 4 ana gruptan oluşuyor. Birinci grup kuyubaşı işleri, ikinci grup denizin 2 bin 200 metre altında büyük bir yerleşke var. 7 kilometreye 12 kilometrekarelik. Buradan çıkan doğal gazın yerleşkeye ulaştığı boru hattı var. Her bir hat 180 kilometre mesafede ve 3 tane farklı hattan oluşuyor. Toplam 540 kilometrelik bir hat döşenmesi var aslında. Dünyada sayılı örnekleri var. Kara tesisi, fiili olarak görünen tek yapı bu. Bir de BOTAŞ'a giden ana hatta bağlanan boru hattı var. Kara tesisi dışındaki tüm yapılar denizin altında yapılar. Bir tek kara tesisi inşaatı yer üstünde" dedi.
BORU HATTI TAMAMLANDI
Doğal gazı karaya ulaştırma çalışmalarının hızla sürdüğünü kaydeden Uçar, "Denizdeki operasyonlar yüzde 70 seviyesine ulaştı ve hızlıca devam ediyor yoğun bir şekilde. 65'e yakın gemi çalışıyor. Bunun 15 tanesi TPAO envanterinde olan gemiler. Geri kalanlar ise farklı özelliklerde ihtiyaç duyulan gemiler. Taşıma gemisinden montaj gemisine kadar birçok özellikte gemi var. Yağmur, çamur, fırtına demeden çalışıyoruz. 540 kilometrelik boru hattının tamamı bitti. Şu anda devreye alma testleri devam ediyor. Kara tesisi ise yüzde 80 üzerinde tamamlanmış durumda. Bu tesisi biz, belirli aşamalarla devreye alacağız ve inşallah kısa sürede tamamlayacağız. Ana boru hattı da tamamlanmış durumda orada da test devreye almalar devam ediyor. Bunların bütün amacı tesisin gaz gelmeden önce her şeye hazır olmasını sağlamak" diye konuştu.
DENİZ ALTINDA ROBOTLARLA ÇALIŞMA
Türkiye'nin ilk defa kendi doğal gazını işleyeceği tesis yaptıklarını belirten Uçar, "Denizdeki imalatlar genellikle platform tarzı bilinir ama bizim bu yapımızda 'subsea' diye bahsettiğimiz deniz altına yerleştirilen ekipmanlarla sağlanıyor. Her bir geminin farklı görevi var. 2 bin 200 metre su derinliğine bir insanın girmesi mümkün olmadığı için bu çalışmalar tamamen robotlar ile yapılıyor. Her bir robotun da gemide kontrolünü yapan teknik elemanı var. Bütün bu imalatlar vinçler yardımıyla deniz içine indiriliyor ve robotlar yardımıyla yerine yerleştirilerek imalat tamamlanıyor. Proje toplamında 10 bin civarı personel çalışıyor. Önümüzdeki ay biraz daha artış olacak son aşama olduğu için. Deniz ve kara olarak böldüğünüzde 7 bin civarı karada 3 bin civarı denizde personel var" dedi.
Uçar, Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'nde karşılaşılan zorlukları ise şöyle anlattı:
"Projenin her aşaması farklı zorluklar içeriyor ama bizim zorlukları alt alta koyduğumuzda üç önemli zorluk gördük. Bunun bir tanesi 2 bin 200 metre derindeki imalatlar. İkincisi de kara tesisindeki zemin iyileştirme işleri. Tesis alanı 355 futbol sahası büyüklüğünde bir alan ve 1,2 milyon metrekareye oturuyor. Buradaki zemin mühendisliği gerçekten sayılı bir iş. Bunun arkasından da pandemi dönemi geçirdik ve savaş ortamı var. Bu tür konular sebebiyle lojistik, satın alma çünkü birçok ürün dünyanın farklı ülkelerinden geliyor. Kısa zamanda alma ihtiyacı olduğu için hepsini yerelden tedarik edemiyorsunuz. Bunların lojistiği de ayrı bir operasyon. Üçüncü zorluğumuz lojistik diyebilirim."
Uçar, kara tesisinde zemin iyileştirme çalışmalarının en zorlu süreçlerden biri olduğunu da belirterek, "Bu arazi geçmişte içerisinden nehir geçen bir arazi olduğu için kendi kendine bir oturma seviyesine ulaşılıyor. Doğal gaz santrallerinde bu oturma miktarı istenmediğinden biz oturmasını sanki oluyormuş gibi tamamlamak adına modelleme yaptık. Bütün birimler sahada, yığın şeklinde doldurulması, oturma derinliğinin her gün ölçülmesi sonra inşaata başlanması gerektiği oluştu. Bu uygulamadan dolayı ciddi bir zaman kaybettik. Burada 72 ana ünite var ve her bir ünitenin kendine has bir alanda doldurulması, ölçülmesi, kontrol edilmesi, oturmanın tamamlanması sonra temizlenmesi ve inşa faaliyetlerine başlaması gibi bir adım olduğu için bu bizde zaman açısından 1 yıldan fazla süre aldı" dedi.
Editor : Åžerif SENCER