USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

5 Çocuğunu Boğarak Öldüren Akıl Hastası Annenin Öyküsü

Andrea Yates, 20 Haziran 2001 tarihinde en küçüğü 6 aylık olan 5 çocuğunu kendi elleriyle korkunç bir şekilde öldürdü ve ardından polisi arayıp kendini ihbar etti. Savunmasını ise şu şekilde yaptı: “Şeytan onları ele geçirmişti, onları öldürdüm ki cennete gidebilsinler?

5 Çocuğunu Boğarak Öldüren Akıl Hastası Annenin Öyküsü
19-01-2023 23:09
Google News

Psikolojisinin ÖZETİ| yerinde olmadığı her hâlinden belli olan Andrea Yates'in ve anneleri tarafından korkunç bir şekilde katledilen çocuklarının öyküsünün derinlikleri gerçekten tüyler ürpertici.

Peki bir insan bu seviye bir psikoloji bozukluğuna nasıl gelmiş olabilir? Andrea ve çocuklarının kan donduran hikâyesinin dehşet verici detayları neler?

Her şeyden önce, Andrea’ya konulan teşhislerden biri olan “postpartum depresyon”un ne anlama geldiğine bir bakalım.

postpartum depresyon

Doğum sonrası dönemde annede, geçici ve kendini sınırlayıcı mental durum değişiklikleri meydana gelebilir. Bu durum, doğumdan sonraki ilk haftada başlayıp 2 yıla kadar devam edebilir.

Postpatrum depresyonun belirtilerinden bazıları:

Anksiyete ve panik ataklarKontrolsüz ağlama krizleriDüşünce karışıklıklarıUnutkanlıkDuygusal dengesizlikÖfkeUmutsuzlukÖlüm ve intihar düşünceleriKarar verme yetisinde azalmaDüşmanlıkKederYoğun umutsuzlukKontrol kaybıÇıldırma korkusuHayatı anlamsız bulmaBebeğe karşı aşırı ilgisizlik veya aşırı ilgiBebeğe zarar verme

Andrea Yates’in geçmişi yavaş yavaş onu bu tür bir olaya hazırlamaya başlamış bile.

andrea yates russell yates

Henüz 17 yaşındayken intihar düşünceleriyle savaşan Andrea, gençliğinden itibaren yemek yedikten sonra kendini kusturmak olarak tanımlanabilen yeme bozukluğu bulimia nevroza ve depresyon hastalığına sahipti.

Andrea ve eşi “doğanın bize izin verdiği kadar çocuk yapacağız” düşüncesiyle evliliklerinin ilk 7 ayında 5 çocuk sahibi oldular. Andrea'nın mental sağlığı 4. çocuklarının doğumundan itibaren iyice kötüye gitmeye başladı ve tekrar intihar etmeye çalıştı. Bu girişimler birkaç kez daha devam ettikten sonra kadına postpatrum depresyon tanısı koyuldu.

Andrea, uzun süre hastanede yattıktan sonra bir gün çocuklarını görmek için izin aldı.

andrea yates çocukları

Şizofreni ve postpatrum depresyonla mücadele eden anne, akıl hastanesinde sürekli doktor gözetimi altındaydı. Şizofreni belirtileri gösteren Andrea’nın söylediğine göre duvarlarda oyuncak ayılar, ördekler ve yürüyen askerler gibi şeyler görüyordu.

20 Haziran 2001 tarihinde ise çocuklarını görmek istedi ve evine gitmesi için maalesef serbest bırakıldı. İşte her şey o gün patlak verecekti.

Trajik olay bu şekilde gerçekleşti:

andrea yates ailesi

Teksas’ta yer alan banliyödeki evlerinde yaşayan Andrea ve eşi Russell, sabah ailecek kahvaltılarını yaptıktan sonra NASA mühendisi Russell Johnson, Uzay Merkezi’ndeki işine doğru yola çıktı.

Baba, evden çıktıktan kısa bir süre sonra Andrea küveti suyla doldurarak 7, 5, 3, 2 yaşlarındaki çocuklarını ve 6 aylık bebeğini sırayla soyarak yöntemli bir şekilde boğdu. Korkunç vahşetten sonra ise ilk önce polisi arayıp kendini ihbar etti ve daha sonra kocasını arayıp hemen eve gelmesini söyledi.

“Çocuklarımı öldürmeyi 2 yıl boyunca düşündüm.”

andrea yates çocukları

Eve gelen polis memuru, Andrea’ya ne olduğunu sorduğunda “Çocuklarımı öldürdüm.” cevabını aldı ve Andrea 2 yıldır bunu yapmayı planladığını itiraf etti.

Polisler, 7 yaşındaki en büyük çocuğun bedenini küvette yüzerken buldular. Andrea’nın söylediğine göre olay yaşanırken “en az sorun çıkaran” çocuğu oydu. Diğer kardeşlerinin cansız bedenleri de Andrea ve Russell’ın yatağında battaniyeye sarılmış bir vaziyette yatıyordu.

“Şeytan, çizgi film karakteri olarak televizyondan bizimle konuşuyordu.”