Ankara ÖZETİ| Üniversitesi öğretim üyesi ve gazetemiz yazarı Doç. Dr. Bahriye Üçok, bombalı suikastla 6 Ekim 1990’da katledildi.
29 Ekim Kadınları Derneği; aydın, yazar ve siyasetçi kimliği ile tanınan ancak aynı zamanda Türkiye’de kadın mücadelesinin en önemli isimlerinden Üçok'u, ölümünün 32. yılında unutmadı.
"ANISI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUZ"
Genel Başkan Şenal Sarıhan'ın imzasıyla yapılan açıklamada, "29 Ekim Kadınları Derneği olarak, O’nun inançlarına ve ülkemizde yükselen kadın mücadelesine sahip çıkıyoruz. Onun anısına sahip çıkmanın demokrasiye, özgürlüğe ve aydınlanmaya sahip çıkmak olduğu inancı ile anısı önünde saygıyla eğiliyoruz" denildi.
"CİNAYET HALA GERÇEK ANLAMDA AYDINLATILMIŞ DEĞİL"
Dernekten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Laiklik mücadelesinin önderlerinden bilim insanı Bahriye Üçok, bundan 32 yıl önce evine gönderilen bombalı paketle yaşamdan koparıldı. Dinci gericiliğe karşı aydınlanma bayrağını yükselten Üçok, Turan Dursun, Musa Anter, Muammer Aksoy ve diğerleri gibi laiklik mücadelesinin bedelini yaşamı ile ödedi. Kızı Kumru Üçok’un gözleri önünde işlenen bu cinayet, aradan yıllar geçmesine karşın hala gerçek anlamda aydınlatılmış değil. Bu cinayetleri planlayan güçler ve tetikçilik yapan örgütler, yargı önüne getirilmedi. Yıllar sonra birden çok aydının katline ilişkin düzenlenen iddianame ile açılan dava, yıllarca sürüncemede bırakıldı. Yine de gerçeğe ulaşılamadı.
Üçok’un şehit edildiği ortamla bugün arasında bir farklılık bulunmuyor. Türkiye, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını karşılamaya hazırlanırken, Cumhuriyet Devrimleri’ ile ülkemizde yok edilmek istenen irtica belası hız kesmeden tırmanıyor. Evrensel bir kavram olan laiklik, bizzat bu mücadelenin içinden doğmuş kurumlar tarafından dahi eğilip, bükülüyor. Siyasal, toplumsal, hukuksal, ekonomik, düşünsel ve bilimsel kurumların, ilişkilerin ve etkinliklerin dinsel ideolojiden arındırılması demek olan laiklik, yeni sıfatlarla siyasi malzemeye dönüştürülüyor."
"LAİKLİK, DEMOKRATİK BİR TOPLUMUN TEMEL TAŞLARINDAN BİRİ"
"Laikliğin, bütün bir toplum için ama öncelikle kadınlar için yaşamsal bir değer olduğunun bilincinde olan biz kadınlar, bu olumsuz gidişe gözlerimizi kapatamayız. Bizim adımıza gerçeğin ters yüz edilmesine rıza gösteremeyiz. Üçok’un öğretmen, milletvekili, anne ve bir kadın olarak ısrarla savunduğu değerler, toplumu aydınlatacak, ileri taşıyacak ve kadının insan haklarını koruduğu kadar, tüm halkımızın ayırımsız bir arada durmasını da sağlayacak değerlerdi. Biz bu değerlerin sahibi ve savunucuları olmakta kararlıyız.
Bugün, dünden çok daha örgütlü ve sistemli olarak toplum yaşamını baskı altına almış laiklikten geri dönüşü düzeltmenin kolay olmadığını biliyoruz. 1945’lerden bu yana yürünen yol, bu gerçeği bize açıkça gösteriyor. O yoldan ders çıkarmayı, Bahriye Üçok’lara karşı bir görev olarak gördüğümüz gibi, laik bir cumhuriyetin inşası için yaşamlarını yitirmiş olan tüm halka karşı da görev sayıyoruz. Laikliğin, demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olduğunu unutmuyoruz. Biliyoruz ki ümmeti, ulus yapan unsur, laikliktir. Laik bir toplum, ortaçağ ilişkilerinden arınmış, bilim üzerine inşa edilmiş bir toplumdur. Laik toplumlarda dinin yeri vicdanlardadır. Devlet, yalnızca inançların, özel alanda özgürce yaşanmasının olanaklarını sağlamakla yükümlüdür. Laiklikten uzaklaşan bir toplum, bilimden, aydınlanmadan, çağdan kopar ve ayrışır. Laiklik birleştiricidir.
Bahriye Üçok, bizim için önder ve örnektir. 29 Ekim Kadınları Derneği olarak, O’nun inançlarına ve ülkemizde yükselen kadın mücadelesine sahip çıkıyoruz. Onun anısına sahip çıkmanın demokrasiye, özgürlüğe ve aydınlanmaya sahip çıkmak olduğu inancı ile anısı önünde saygıyla eğiliyoruz."
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER