Enflasyon, ÖZETİ| fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur. Diğer bir tanımı nominal millî gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek millî gelire) nazaran artması yani şişmesi demektir. Ekonomik krizle boğuşan Türkiye'de krize paralel olarak, enflasyon rakamları da yükseldi.
Yurttaşın ağır yükü altında ezildiği yüksek enflasyon macerasının önemli noktaları...
ENFLASYON RAKAMLARI NASIL YÜKSELDİ?
Türkiye, uzun yıllardır genel olarak yüksek enflasyonla yaşayan bir ekonomi durumundadır. Ancak son zamanlarda ekonominin gittikçe dibe vuran seyri, maliyetleri de engelliyor.
Ekonomik kriz, Türk lirasının değer kaybı, yüksek enflasyon, artan borç ve karşılık gelen kredi temerrütleri gibi önemli konularla doğrudan bağlantılıdır.
Kriz, liranın dalgalanmalar hâlinde büyük oranda değer kaybetmesiyle görünür olmaya başladı ve sonraki aşamada, ödenemeyen borçlar ve ekonomik daralma ile daha derin bir boyuta ulaştı. Enflasyon oranı çift hanelerde takılıp kalınca 'stagflasyon' ortaya çıktı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa kamunun faiz borcu, anapara borcunu geçti.
Doğal olarak enflasyon da tırmandıkça tırmandı. Enflasyon verilerine TÜİK tarafından yapılan 'makyaj' da yeterli gelmeyince AKP iktidarı da enflasyonun yüksek olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.
EKONOMİK KRİZİN ZİNCİR HALKARI
Merkez Bankası'nın verilerine göre, 1 Ocak 2018 tarihinde 3.78 lira seviyesinde bulunan Dolar kuru, 20 Aralık 2021 tarihi itibarıyla 18.36 lira seviyesine yükselerek rekor bir artış gösterdi; bu da son 10 yılda yüzde 600'den fazla yükselişe denk geldi. Aynı dönemin başında 4,54 liraya denk gelen Avrupa para birimi Euro ise, kriz sırasında 20,74 düzeyine yükseldi.
Merkez Bankası'nın piyasalar tarafından önemle takip edilen döviz rezervleri, 2018 sonrası önemli düzeyde düştü; 2018 yılı Ocak ayında 77.9 milyar dolar olan net döviz rezervi, 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla 7.9 milyar dolara geriledi. Yaşanan durum, ekonomik krizin zincir halkalarını da aynı paralellikte etkiledi.
Kurların yükselmesiyle, ithal girdilerin ve üreticilerin, üretim maliyetlerinin artmasına yol açtı. Maliyet artışları fiyatlara yansıdıkça da gıdadan barınmaya her türlü ürün ve hizmetin fiyatı yükseldikçe yükseldi.
İnsanlar, kurların ve enflasyonun yükseldiğini görünce alacakları mal ve hizmetleri fazlasıyla alarak stoklamaya başladı. Böylece ortaya çıkan talep artışı fiyatları daha da yükseltti. Tabi bu etki, Merkez Bankası ve hükümetin politikaların yanında devede kulak kalan bir yükselme payıdır.
ENFLASYON NEDEN YÜKSELDİ?
'Enflasyon neden yükseldi' sorusunun başlıca cevabı ; düşük faiz ve bol kredi uyanıklığıyla, talebin fiyatları yükseltmesidir.
Enflasyonla mücadelede iki farklı politika kullanılır: Maliye politikası ve Para politikası.
Merkez Bankası'nın 'AKP iktidarı' altındaki yönetiminde, son yıllarda ekonomiyi ayakta tutmak için başvurduğu akıldışı yöntemler, kamuya yansıtılan TL'nin değerini koruma fikri; kapalı kapılar arkasında gerçekleşen yüz milyar dolardan fazla döviz satışı, boşalan rezervi doldurmak için Swap'la bankalardan borç alınan paranın kullanılması, sermaye kontrolleri, sürekli olarak değiştirilen yetkililer, ekonomik krizin ateşinin bu denli artmasının başlıca nedenleri.
Türkiye'de yaşanan arz kaynaklı enflasyonun en önemli sebebi ise merkez bankasının faiz indirimleri sonucu yaşanan kur şokudur.
HATALAR SİLSİLESİ
Arzı azaltan sebepler pandeminin ortadan kalkması ile birlikte son bulacağı için uzunca bir süre enflasyonun "geçici" olduğunu söyleyip faiz artırımlarını gündeme almadılar.
Fed başta olmak üzere, gelişmiş ülke merkez bankaları başından beri yaşanan enflasyonun esasen arz kaynaklı olduğunu söylüyor. Ancak Türkiye'de yaşanan enflasyon pandeminin çok öncesinde ortaya çıkmaya başlamıştı.
Bugün, TL'deki çöküşün en büyük sebebi olarak görülen genel kanı, Türkiye'nin faizleri düşük tutarak ekonomik büyümeyi ve ihracat potansiyelini rekabetçi kur ile sağlamak yönündeki politikasıdır. Böylece değer kaybeden TL, yabancı para birimlerinin altında ezilir hale geldi.
ÇÖKÜŞ
Enflasyon nedeniyle Türkiye'de ucuz ürün satışlarında uzun kuyruklar görülmeye ve belirli alanlarda ürün yokluğu hissedilmeye başladı. Yurdun dört bir yanında şeker, un, yağ bulunamazken, ekmek kuyrukları yeniden baş gösterdi. Ayrıca bazı marketlerde ve bakkalarda temel tüketim maddelerine satış sınırlaması getirildi.
Kriz nedeniyle pek çok küçük ve orta boy işletme iflas etti. 2020 yılında 24 bin 136 gerçek kişi ticari işletme ve 15 bin 366 şirket kapandı.
Aylar öncesinde 'Faizle mücadelemi biliyorsunuz, faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek, daha da düşecek' diyen AKP'li Erdoğan, Türkiye'nin hala büyüme içerisinde olduğunu söylüyor.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER