Türk ÖZETİ| demokrasisinin kara lekesi 27 Mayıs darbesinin üzerinden tam 64 yıl geçti
GALERİNİN DEVAMI tarihe kara leke olarak yazdıracak bir gün yaşadı. ">çok partili hayata geçilmesinin ardından, 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti (DP), 10 yıl iktidarda kaldı. DP iktidarının son dönemlerinde ülkede yaşanan gerilim, zaman zaman şiddetle kendini gösterdi.">milletvekili ile Meclise girdi, CHP ise 69 sandalye kazanabildi. Böylece 27 yıllık tek parti dönemi sona ererken, DP serbest seçimle iktidarı kazanan ilk siyasi parti oldu.
">Başkanı oldu. Birinci Adnan Menderes hükümeti 22 Mayıs 1950 tarihinde göreve başladı.
">güçlü şekilde icraatlara başlayan DP Hükümeti, Haziran 1950'de darbe hazırlığı yapıldığı gerekçesiyle TSK'nın komuta kademesini emekliye sevk etti. Bu kişiler arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman, kuvvet komutanları ile 15 general ve 150 albay yer aldı.">önemli adımlar attı.
DP-CHP arasında siyasi çekişmeler yoğun şekilde devam ederken DP'nin CHP'nin taşınır-taşınmaz mallarının Hazine'ye devri için yaptığı düzenleme, 1953'te Cumhurbaşkanı onayıyla yürürlüğe girdi. Bu adımla iki parti arasındaki uçurum derinleşmeye başladı.
">yeniden sandık başına gitti. DP rekor kırarak oyların yüzde 57'sini aldı ve 502 milletvekili çıkardı. CHP ise sadece 31 milletvekiliyle temsil hakkı kazandı. Bu tarihi yenilginin ardından itirazlar yüksek sesle dile getirilmese de oklar İsmet İnönü'ye çevrildi. İnönü de muhalefetin dozunu artırdı.">KRİZLER BAŞLADI
Seçim sonuçları ile gücüne güç katan DP, eş zamanlı olarak ekonomik krizin sinyallerini de almaya başladı.
DP ile TSK arasında gerilimler yaşansa da Başbakan Menderes bunları çözmek için çalıştı ancak ordu içindeki rahatsızlık arttı.
Parti içi anlaşmazlıklar sonucunda DP'den ayrılan 19 milletvekili, Hürriyet Partisini kurdu. Bu sırada ülkedeki ekonomik kriz, halkta da büyük rahatsızlık yarattı.
">Türk Konsolosluğu bahçesine atılan iki bombadan birinin patladığı, evin ve konsolosluk binasının camlarının kırıldığı dedikodusunun yayılmasından sonra Ankara, İstanbul ve İzmir'de halk 6-7 Eylül 1955'te sokağa döküldü. Azınlık mensuplarının dükkanlarına, dini yapılara ve mezarlıklara saldırılar oldu. Bunun sonucunda birçok azınlık mensubu Türkiye'yi terk etti.">DARBE HAZIRLIĞI MENDERES'E ULAŞTI
DP'nin iktidara gelmesinin ardından bir grup subayın ordu içinde kurduğu cunta, süreç içinde giderek varlığını hissettirmeye başladı.
Ordunun darbe hazırlığı içinde olduğu bilgisi Menderes'e de ulaştı.
">olay tarihe "9 subay olayı" olarak geçti.
Cumhurbaşkanı Bayar, olayın vahametini anlayarak Milli Savunma Bakanı Şemi Ergin’in istifasını sağladı. Yerine Adnan Menderes'le akrabalık bağı olmayan yakın arkadaşı Ethem Menderes getirildi.
">MENDERES'İN UÇAĞI DÜŞTÜ, KRİZ DERİNLEŞTİSiyaseten gerilimler sürerken yaşanan bir kaza, tüm krizlerin bir süreliğine askıya alınmasına yol açtı. Şubat 1959'da Kıbrıs Anlaşması'nı imzalamak üzere Londra'ya giden Menderes'i ve heyetini taşıyan uçak, Gatwick Havalimanı'na inişe geçtiği sırada düştü.
Menderes kazadan sağ kurtulurken ülkeye dönüşünde siyasilerin ve halkın coşkulu karşılamasıyla moral buldu.
">Nisan 1959'da "Büyük Taarruz" adı verilen bir geziye çıktı. 48 milletvekili, partililer ve gazetecilerden oluşan grubun ilk durağı Uşak oldu. Heyet burada hükümet tarafından organize edildiği öne sürülen bir grup gösterici tarafından protesto edildi ve İnönü bir göstericinin attığı taşla yaralandı.
İnönü, İstanbul'a dönüşünde de arabasıyla şehre girerken bir grubun saldırısına uğradı. İddiaya göre olaya polis ve asker müdahale etmedi.
">öğrenci eylemi sırasında Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz bir kurşunun başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Emeksiz'in "polis kurşunuyla hayatını kaybettiği" yönündeki haberler dolayısıyla olaylar şiddetlendi.
İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim ilan edilirken, Ankara'da 5 Mayıs 1960'ta bir öğrenci grubu, ''555K'' yani "5'inci ayın 5'inde saat 5'te Kızılay'da" koduyla gösteri düzenledi.
">21 Mayıs'ta da Harp Okulu öğrencileri sokağa çıktı ve Zafer Anıtı'na kadar "sessiz" yürüyüş yaptı.
">BİLDİRİ OKUNDUOlaylardan rahatsızlık duyulduğu iddiasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, "DP'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü" gerekçelerini ileri sürerek, 27 Mayıs sabaha karşı yönetime el koydu.
Kurmay Albay Alparslan Türkeş tarafından Ankara Radyosundan okunan bildiriyle "ihtilal" duyuruldu.
Bildiride, şöyle denildi:
"Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekata, Silahlı Kuvvetlerimiz partileri, içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemliği altında en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak idareyi, hangi tarafa mensup olursa olsun, seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır."
">HAPİS GÜNLERİ
Darbe sonrasında, bütün antidemokratik yöntemler devreye sokuldu.
Milli Birlik Komitesi, Anayasa ve TBMM'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, hükümet üyeleri, DP'li milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile asker ve bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı.
Kütahya'da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara'ya götürülen Menderes, daha sonra diğer tutuklu DP üyeleriyle Yassıada'da hapsedildi.
">İDAM KARARI ALINDI
Yassıada yargılamaları, 14 Ekim 1960'ta başlayıp 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar, "anayasayı ihlal" davasıyla birleştirildi. 592 sanıktan 288'i için idam istendi.
Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. Celal Bayar hakkındaki karar, yaş haddi nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi.
">İbrahim Kirazoğlu, eski Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakan Emin Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları ise oy çokluğuyla alındı.
Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanının da bulunduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Diğer sanıkların bazıları hapis cezaları alırken, bazıları da beraat etti.
">yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra saat 13.21'de idam edildi.">HABER7
Anayasa ve Meclis’in askıya alındığı, iktidar partisinin kapatıldığı, Türkiye’nin seçilmiş ilk Başbakanı Adnan Menderes ve iki bakanının idam edildiği 27 Mayıs darbesi hafızalardaki yerini koruyor. Ülkemizin yarınlarına kast edilen meşum darbe, 64 yıl önce bugün yaşandı. Yassıada ve İmralı Adası’nda gerçekleştirilen idamlarla Türk siyasi tarihine silinmesi mümkün olmayan leke süren cuntacılar maşeri vicdanda nefretle anılıyor.
Türk demokrasisinin kara lekesi! 27 Mayıs 1960 darbesi...Üzerinden 64 yıl geçti
Darbecilerin karanlık eylemlerini yeni nesillere aktarma vazifesinin en temel bileşenleri arasında yer alan medyada ilginç bir tutum sergilendi.
Farklı yayın çizgilerinde günlük yayın yapan 10 aktüel gazete 27 Mayıs darbesinin 64’üncü yıldönümünü görmezden geldi.
Sözcü, Birgün, Karar, Evrensel, Yeniçağ, Milliyet, Takvim, Aydınlık, Yeni Mesaj ve Dünya gazeteleri, 27 Mayıs darbesi ve Adnan Menderes’i “unuttu”.
İşte o gazetelerin birinci sayfaları:
Editor : Şerif SENCER