Sosyal medya günümüzde kullanımı en yüksek ve en çok kitleye ulaşabilen bir yapıdır. İnsanların kilometrelerce uzaklıktaki bir başka insan yada nesneye kolaylıkla ulaşabilmesini sağlar. Ülkemiz ve Dünya çapına bakıldığında sosyal medyanın girmediği ev sayısı çok az ya da yok denecek sevidedir. Genel itibariyle akıllı telefonu olan bir çok insan en az bir sosyal medya uygulamasını kullanmaktadır. Sosyal medyaya içerik olarak baktığımızda bünyesinde birçok uygulama barındırmaktadır. Bu uygulamalardan birçoğu ise içerik paylaşımı, kişisel yorumlar ve alışveriş üzerine gerçekleşmektedir. Sosyal medyanın genel bir açılımını yaptıktan sonra aile yapısına ve düzenine olan etkilerini bir incelemekte fayda vardır.
Sosyal medya aile içine girdiğinde o ailenin bir sosyal medya planlaması yapması bana göre şarttır. Aksi durumda ailenin kendi içindeki paylaşımları çoğalacaktır. Bu durum ise ailenin genel yapısına zarar verecektir. Normal şartlarda bir ailenin iç yapısı ve düzenine bakıldığında anne-baba ve çocuktan oluşan bir aileyi değerlendirecek olursak eğer ailenin içinde yaşanan olayları ve dışarıda yaşamış olduğu olayları kendi aralarında konuşuyor-değerlendiriyor olmalıdır. Ancak günümüzde aile üyeleri arasında yapılması gereken bu paylaşım ve sohbetler artık sosyal mecralarda yapılıyor. Aile sosyal mecralarda ki kitleleri ile daha çok zaman geçirmeye ve aile içi sorumluluklarını aksatmaya başlıyor. Akşam olup bütün aile üyeleri bir araya geldiğinde herkes eline telefonu alıp kendi sosyal medya kitlesine ulaşmaya ve onlar ile vakit geçirmeye çalışıyor. Dolayısıyla kendi aile üyelerine anlatacak yada paylaşacak birşey bulamamaya başlıyorlar. Bu durum ise zamanla aile düzeninin değişmesi ve sarsılmasına sebep oluyor. Örneğin çocuk okuldan evine geliyor ve yaşadıklarını anlatmak için sabırsızlanıyor ama baba işten gelip direkt olarak telefona gömülüyor anne sosyal medyadan internetten alışveriş yapmaya çalışıyor ve çocuk zaman zaman ertelenip öteleniyor bu çocuğun kendi iç dünyasına çekilmesine ve kendi ailesinin yanında önemsiz olduğu hissine kapılmasına neden oluyor. Daha sonra anne ve babasını örnek alarak ilerleyen çocuklar da sosyal medyaya yöneliyor ve kendine orda bir ortam oluşturuyor. Bu seferde aile çocuğun sosyal medyada çok vakit geçirmesinden şikayetçi olur duruma geliyor. Oysaki çocuk sadece ailesinden gördüğünü yapıyor. Bir aile çocuğuna ne kadar değer verir onunla ne kadar kaliteli zaman geçirirse o çocukta o kadar kaliteli bir yaşam sürer ve ona göre bir yaşam stili belirler kendisine. Çocuklarımızın sağlam ve kaliteli bir kişilik oluşturmasını istiyorsa eğer onlarla kaliteli zaman geçirmemiz gerektiğini unutmamalıyız.
Sosyal medyanın eşler arasındaki ilişkiye olan etkisine gelecek olursak eğer çok dikkat edilmesi ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Eş olmanın en önemli özelliği paylaşmaktır her anı her anıyı her duyguyu birlikte yaşamak ve paylaşmak ancak bu paylaşımları sosyal medyada değil kendi içlerinde yüz yüze sohbet ederek paylaşmaktır. Eşler arasına sosyal mecraların girmesi o evliliğin temellerinin sarsılması anlamına gelmektedir. Sağlam bir temele oturmuş mutlu bir evliliğin temel kanunu birbirleri ile paylaşım içinde olmak sohbet içinde olmaktır. Bütün ailelerin hoş sohbet içinde olmaları dileğiyle...