Göz kırpmak; farkında bile olmadan yaptığımız, reflekse dönüşmüş bir hareket. Bu hareketin hep var olup olmadığını ya da neden ortaya çıktığını hiç düşünmüş müydünüz?
Aslında o kadar önemli bir refleks ki yürüyebilmemiz için bile göz kırpmaya ihtiyacımız var. Bunun nasıl olduğunu anlatırken evrimin inanılmazlığına bir kez daha hayranlık duymaya hazır olun!
Her canlı, göz kırpmıyor.
Tüm canlılar âlemini zihninizde bir gözden geçirin. Hepsinin göz kırptığını düşünebilirsiniz. Ördekler alt göz kapaklarıyla göz kırparken biz insanlar üst göz kapaklarımızı kapatırız, bazı canlılar ise gözlerini farklı yönlere doğru çevirir... Yani neredeyse tüm hayvanlar, bir şekilde göz kırpar. Ancak bir tür hariç, balıklar!
Bu yüzden bilim insanları, göz kırpmanın neden evrimleştiğini ve bunun, evrimleşme sürecimizde karaya çıkmamızla nasıl bir ilişkisi olduğunu merak ediyor. Bulgular ise epey ilginç!
Bunu anlamak için “Mudskipper” adı verilen, balık gibi görünen ama çamurda da yaşayabilen amfibileri incelendi.
“Çamur zıpzıpı” olarak adlandırılan Mudskipper’lar da göz kırpıyor ama tam olarak bizim yaptığımız gibi değil. Gözlerini, kafalarının içine doğru çevirirken bir zar aynı anda yukarı doğru hareket ediyor.
Bilim insanlarına göre bunu; gözlerini nemlendirmek, kalıntıları temizlemek ve darbelere karşı korunmak için yapıyorlar. Suyun içine girdiklerinde ise göz kırpma refleksleri duruyor.
Biz de göz kırpacak şekilde evrimleştik.
Çamur zıpzıplarının göz kırpmasının evrimi sadece karadaki hayatla doğrudan bağlantılı görünmekle kalmıyor aynı zamanda göz kırpmanın faydalarına da dikkat çekiyor.
İşte tüm bu işaretler, atalarımız ayrı ayrı evrimleşmiş olsalar bile çamur zıpzıplarında olduğu gibi, sudan çıkıp karasallık arayışlarının bir parçası olarak göz kırpacak şekilde evrimleştiklerini gösteriyor. Kısacası karadaki hayata uyum sağlamak için göz kırpmaya ihtiyacımız var!
Kaynaklar: Eberly College of Science, SciShowİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: