Yunus Emre Enstitüsü, yurt dışında temsilciliklerinin bulunduğu coğrafyalarda Türkiye’yi ve Türk kültürünü tanıtmak için çalışmalar yapıyor. Bu doğrultuda, Kahire Yunus Emre Enstitüsü tarafından Türkiye’nin kültürel mirasının çeşitliliğine vurgu yapılarak turizm potansiyelinin ön plana çıkarılması amacıyla ‘Turizm Türkçesi Atölyesi’ düzenlendi. Atölyede, Türkiye’nin tarihi mekânlarının tanıtılmasının yanı sıra Mısırlıların Türkiye seyahatleri esnasında ihtiyaç duyabilecekleri temel kalıp cümleler ve diyaloglar da öğretiliyor.
‘DUYURUYU YAPTIĞIMIZDA BİR GÜNDE 300’E YAKIN BAŞVURU ALDIK’
Kahire Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Emin Boyraz, “Mısır’da Türk kültürünü ve Türkçeyi tanıtmaya yönelik hayata geçirdiğimiz projelerin ve Türk filmleri ile dizilerinin etkisiyle Mısırlıların Türkiye’ye ve Türk kültürüne olan ilgisi her geçen gün daha da artıyor. Turizm Türkçesi atölyesinin duyurusunu yaptığımızda bir gün içerisinde 300’e yakın başvuru aldık. Kahire’deki İslam Eserleri Müzesi yetkilileri ile kültür ve sanat alanlarında çalışan kişiler başta olmak üzere 30 kişiden oluşan bir grup ile atölyeyi başlattık. Bu minvalde gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerle farklı medeniyetlerin kesişme noktası Türkiye’nin tarihî ve coğrafi zenginliklerini ele alarak ülkemizin turizm potansiyelini ön plana çıkarıyoruz. Atölyede enstitümüzün basılı yayınları arasında yer alan ‘Yabancılar İçin Türkçe Konuşma Kılavuzu’ kullanılarak kursiyerlere Türkiye’ye seyahat ettiklerinde ihtiyaç duyabilecekleri temel kalıp cümleler ve diyaloglar da öğretiliyor. Bu şekilde kursiyerlerimiz Türkiye’de havaalanı, otel ve hastane gibi pek çok yerde ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi Türkçe ile hallederek Türkiye’yi Türkçe gezebilecekler” dedi.
‘BU ATÖLYE SAYESİNDE TÜRKLERLE DAHA RAHAT BİR ŞEKİLDE ANLAŞACAĞIM’
Atölyeye katılanlardan Radwa Fathy ise “Türkiye, zengin bir kültürel mirasa sahip. Çeşitli uygarlıkların izlerini tek bir ülkede görebilmek hayranlık duyulacak bir şey. Türkiye’ye daha önce eşimle birlikte gittik. Bir hafta boyunca İstanbul’u gezerek muhteşem tarihi yapılara sahip olan sarayları ve camileri ziyaret ederek tarihe tanıklık ettik. Bu ziyaretimizin ardından Türkiye’nin diğer şehirlerini de görmeye karar verdim. Bu atölye sayesinde öğreneceğim Türkçe diyaloglarla Türklerle daha rahat bir şekilde anlaşacağım” diye konuştu. Diğer bir kursiyer Muhamed Ahmed, “Ben avukatım ve aynı zamanda sporla yakından ilgileniyorum. Mısır, dağlara tırmanmak, paraşütle uçmak ve kayak yapmak gibi sporlar için pek uygun değil. Türkiye’nin farklı ve güzel bir doğası var. Önümüzdeki yıl ocak ayında Karadeniz Bölgesi’nin yemyeşil tepelerini ziyaret etmeyi planlıyorum. Atölyede öğrendiğim diyalogları Türkiye seyahatimde kullanacağım” ifadelerini kullandı.