Anayasa Mahkemesi, idari yargıda istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuruda uygulanacak parasal sınırların belirlenmesinde, mahkeme kararının verildiği tarihin esas alınmasını öngören düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Yüksek Mahkeme, iptal kararının dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, İstanbul 13. İdare Mahkemesi’nin itirazıyla incelediği 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ek 1. maddesinin ilgili bölümünü, belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ve adil yargılanma ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etti. Söz konusu hüküm, istinaf ve temyiz yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırların, davanın açıldığı tarihte değil, ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesinin nihai kararını verdiği tarihte geçerli olan tutara göre belirlenmesini öngörüyordu.
'ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMAYAN DEĞERLEME ORANLARI MAĞDURİYET YARATIYORDU'İstanbul 13. İdare Mahkemesi, bir idari para cezasına karşı açılan davada ilgili düzenlemenin özellikle yüksek enflasyon koşullarında hak kaybına neden olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Başvuru gerekçesinde, dava açıldığı ya da ıslah edildiği tarihte öngörülebilir olmayan değerleme oranları nedeniyle vatandaşların hukuki belirsizlik içinde bırakıldığı ifade edilmişti.
'ENFLASYON DAVACININ SIRTINA YÜK OLUYORDU'Anayasa Mahkemesi'nin kararında, parasal sınırların mahkeme karar tarihine göre belirlenmesinin, uzun süren yargılamalarda kişilerin hukuki güvencelerini ortadan kaldırdığı ve enflasyonun olumsuz etkilerinin tamamen davacıların üzerine yüklendiği belirtildi. Kararda, bu durumun kişilere aşırı ve orantısız bir yük getirdiği vurgulandı.
Düzenlemenin iptaliyle oluşabilecek hukuki boşluk ve uygulama sorunlarının önlenmesi amacıyla, Yüksek Mahkeme iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.