"Deniz canavarının" fosilleri, Wyoming eyaletinde 1995'te yapılan bir kazıda bulunmuştu. Kalıntılar, Glenrock Paleontoloji Müzesi'nde sergileniyordu.
Hakemli bilimsel dergi iScience'ta dün yayımlanan araştırmada, yaratığın bedeninin yüzde 35'ini oluşturan bu kalıntılar incelendi. Bilim insanlarının elinde çenenin alt kısmı, kafatasının bir bölümü, boyun, omur, kuyruk ve kaburga parçaları vardı.
7 metre uzunluğunda olduğu belirlenen hayvanın, diğer plesiyozorlardan farklı fiziksel özellikleri olduğu belirlendi.
Makalenin başyazarı Walter Scott Persons IV, plesiyozorların genellikle iki farklı morfolojik tipi olduğunu söyledi. Bunlardan biri küçük kafalı, yılan benzeri boyun tipi. Diğeriyse kısa boyunlu timsah benzeri uzun çene.
Independent Türkçe'nin aktardığına göre, Scott Persons, "Bu tuhaf, benzersiz canavar ikisi arasında bir geçiş" dedi.
S. pfisterae'ye ait bulunan 19 diş ve çene, yaratığın başka bir plesiyozor türü olduğunu doğruladı.
Paleontolog, S. pfisterae kalıntılarını ilk gördüğünde ortaokulda olduğunu belirtti ve çalışmanın, aynı zamanda Pierre Shale formasyonunda yaşayan diğer plesiyozorlardan farklı bir şekilde gelişmiş yepyeni bir ekotipi gösterdiğini ifade etti.
Pierre Shale'in yaklaşık 101 milyon ile 66 milyon yıl öncesinden, Üst Kretase Dönemi'nden kaldığı düşünülüyor.
www.idrak34.com