Benzersiz duruşlarıyla hayvanlar âleminde tek olmayı başaran yarasalar, çubukta sallanan akrobasi artistleri gibi güçlü kaslarıyla yaşamlarının büyük bir bölümünü bu şekilde geçiriyorlar.
Yer çekimine meydan okuyan yarasaların baş aşağı duran bu garip pozisyonları bizlere çok rahatsızmış gibi gelse de aslında onlar için bir nevi yeniden doğuşu temsil ediyor. Çünkü bu şekilde vücutlarını tazeleyerek yeni bir güne hazırlanıyorlar ama içlerinden bir sebebe biz de şaşırdık ne yalan söyleyelim!
Şimdi hayal edelim: Gece karanlığı, bir ağacın dalında baş aşağı duran bir şey gördünüz! Korkmayın, günlük sporunu yapan bir yarasayla karşı karşıyasınız.
Yarasalar, diğer hayvanlardan farklı olarak gece aktif olduklarından yaşamsal olarak çeşitli stratejiler uyguluyorlar. Bunlar aslında doğal olarak gelişirken kendilerinin de neden baş aşağı durduklarını bizlere açıklıyor.
Uçuşları için gereken enerjiyi diğer hayvanlara kıyasla daha fazla harcıyorlar. Çünkü karada yaşayan türlerden farklı olarak havadaki faaliyetlerini sürdürebilmek için büyük enerji rezervlerine ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden yarasalar, enerji tasarrufu konusunda gerçek bir uzman gibi davranıp baş aşağı pozisyonda dinlenme alışkanlığı edinmişler.
Bu duruş, yatay bir konumda tünedikleri veya dik durdukları duruma kıyasla enerjilerini daha etkili bir şekilde korumalarına yardımcı oluyor.
Yarasaların gece boyunca avlanmak için gerekli olan havadaki çeviklikleri, baş aşağı tüneme pozisyonu sayesinde kazandıkları bir avantajla destekleniyor.
"Nasıl yani?" dediğinizi duyar gibiyiz. Şöyle ki yarasalar baş aşağı asılı olduklarında dinlenme durumundan hızla uçuşa geçebilme kabiliyetine sahiptir, bu da avlarının varlığına hızlı bir şekilde tepki vermelerini sağlıyor.
Yani normal bir şekilde durduklarına kıyasla ters durmaları, uçuşa hemen geçmelerine olanak sağlıyor. Onların bu özellikleri, gece avcılığı için kritik öneme sahip çünkü bu şekilde hızlı hareket edebilirler.
Tabii ki bu yalnızca enerji tasarrufu ile sınırlı değil. Bu durum, aynı zamanda yarasaların idrar ve tükürük gibi vücutlarındaki sıvıların dışarıya akmasını en aza indirir. Bu koruyucu yaklaşım, özellikle gıdanın sınırlı olduğu dönemlerde yarasaların kaynaklarını bilinçli bir şekilde korumalarına ve böylece daha uzun süre hayatta kalmalarına yardımcı oluyor.
Ayaklarında bulunan eklemler, özel yapılarla donatılmıştır.
Bu müthiş hayvanlar, az önce söylediğimiz gibi baş aşağı asılı olduklarında hızla uçuşa geçebilirler. Kulağa garip gelen bu durum, dinlenme konumundan avlanma moduna geçişlerini hızlandırır ve avlarının varlığına daha hızlı tepki vermelerini sağlar.
Bunun yanı sıra bir nevi savunma mekanizmasıdır da onlar için. Normalde belki en savunmasız olunabilecek pozisyon, yarasalar için en güvenli duruşu temsil ediyor.
Özellikle karasal avcı hayvanlara karşı potansiyel bir av olmaktan böyle yaparak kurtuluyorlar diyebiliriz. Çünkü bu şekilde hem güvenli bir duruş sergilerken hem de erişilemeyecek bir pozisyonda bulunuyorlar. Kamufle olmaları da cabası.
Hep birlikte tünemiş yarasa topluluklarını fotoğraflarda da olsa görmüşsünüzdür. İşte bunun temel sebebi, komünal tüneme davranışlarının gelişmiş olmasıdır.
Hayvanlar arasında olduğu gibi yarasalarda da kendi aralarında bir çeşit iletişim olan bu durumda bulunan topluluk, genellikle birbirleriyle arkadaşlardır.
Bir de vücut ısılarını muhafaza etmek ve kan birikimini engellemek adına böyle durduklarını ekleyebiliriz. Bu zeki hayvanların dolaşım sistemi, dikkat çekici bir adaptasyonla karakterize edilmiştir: baş aşağı durduklarında kanın kol ve bacaklarda birikmesini engelleme yeteneği.
Bu özellik, yarasaların kanatlarında ve vücutlarının alt kısmında kanın birikmesini özel önler. Bu sayede kan vücutta serbestçe dolaşır. Dinlenme modundan çıkıp hızla uçuşa geçtiklerinde kanları da hızla akar.
Yani bu adaptasyonla yarasaların dolaşım sistemi, bir süper kahramanın hızlı aksiyon sahnelerine benzer şekilde hızlı ve etkili bir performans sergiler.
Her şeyden öte baş aşağı durma yetenekleri, onlara bu saydıklarımızı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda hayvanlar âleminde "zeminde takılmaktansa tavana asılmak daha havalı!" dedirtecek bir hava katıyor.
Kaynaklar: Science Direct, La Trobe University, Zoolog ve Mühendis Stefan Pociask