Bunlar eski Sovyetler Birliği’nde değişik mimarların 20. yüzyılda değişik yörelerde gerçekleştirmiş olduğu gizemli dev yapılardan sadece birkaçı. Tiyatrolar, üniversiteler, oteller, tören salonları, dinlenme kampları, sinemalar, anıtlar... Tümü de alışılmamış boyut ve stilde. Onları sanki başka bir dünyadan gelmiş insanlar Sovyet topraklarına kondurmuş. Litvanya’da, Estonya’da, Ukranya’da, Kazakistan’da, Moskova’da, Ermenistan’da, Yalta’da, Tataristan’da, Beyaz Rusya’da karşınıza çıkıyorlar. Çoğu inşa edildikleri yörelerde aşırı boyutları ve mimari stilleriyle çevrelerine hiç uymuyor. İçlerinde günümüzde artık kullanılmayanları, çürümeye bırakılmışları da var. Onlar aşırılığa kaçan bir Sovyet gerçeği. 1985’te Küba’da inşa edilen Sovyetler Birliği Büyükelçiliği binası yere saplanmış dev bir kılıcı andırıyor! Sanki karşı kıyıdaki “ezeli düşman”ı kışkırtmak istermiş gibi...
“Cosmic Communist Constrctions Photographed“ gazeteci Frederic Chaubin’in hazırladığı bir dev fotoğraf albümü! Yıllar önce Almanya’da açtığı bir sergiyi gezdikten sonra almıştım. Geçenlerde tekrar sayfalarını karıştırdım. Chaubin 2003 yılından sonra Rusya’nın batısından doğusuna, en uzak köşelerine yaptığı sayısız yolculukta eski Sovyetler Birliği’nin değişik cumhuriyetlerinde 1970’li yıllardan sonra inşa edilmiş çok değişik, alışılmışın dışında devasa yapılarla karşılaşır. Fütürist bir “science-fiction” (bilim kurgu) diyebileceğimiz bu yapılar görene geleceğin dünyasını anımsatıyor. Fransız fotoğrafçı ve gazeteci Chaubin’in çoğu siyah-beyaz fotoğrafında görülen yapıların tümü de anıtsal eser. Bu fotoğraflarda, yöresel yapı geleneğinden Amerikan yapı stili ile rekabete kadar uzanan bir çizgide inşa edilmiş çok değişik mimari karakterler görülüyor. Hele 1980’li yılların yapılarındaki modern ve avangard stil, Sovyetler Birliği’nin sonunun yaklaştığının habercisi gibi. Sanki mimarlar giderayak dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen, yabancı meslektaşlarının değil gerçekleştirmek, akıllarına bile getiremeyeceği stilde bu dev yapıları ülkenin dört bir köşesine kondurmuş.
‘DİNLENME YURDU’
İçlerinde biri var ki Yalta’da, Karadeniz’e tepeden bakan bir “dinlenme yurdu” şaşılacak boyutlarda. Betondan üç dev temel direğe oturtulan yapı 1985 yılında inşa edilirken Türk ve Amerikan gizli servisleri Sovyetler’in Karadeniz kıyısına dev bir füze rampası kondurduğunu sanmışlar. Direklerin üzerinde, arı kovanlarını andıran büyük bir konaklama alanı var. Altında da havada duruyormuş izlenimi veren, içi deniz suyu dolu dev bir yüzme havuzu... 440 sayfalık albümün sayfalarının karıştırırken Fransız gazeteci Frédéric Chaubin’in bu olağanüstü emeğine hayran kalıyorsunuz. Fotoğrafları ile bilmediğimiz bir Sovyet gerçeğini belgelemiş, dünyada bir benzeri olmayan bu yapıları unutulmaktan kurtarmış olduğu için de ona candan teşekkür ediyorsunuz.
[email protected]