Küçük birer bilgisayarmış gibi kullandığımız akıllı telefonlarımız, normal şartlarda hepsini bir arada tutmak için koca koca çantalarla gezmemizin gerekeceği çok sayıda aracı tek yerden bize sunuyor. Kamera da bu araçlar arasında en çok göze çarpanlardan biri desek yanlış olmaz. İş böyle olunca da fotoğraf makinesinin yeri, birçok kullanıcının gözünde doldurulmuş sayılıyor.
Fakat konu o kadar basit değil. Geçtiğimiz ayın başlarında paylaşılan bir fotoğrafın tekrar viral olmasıyla biz de bu konuyu aydınlatma fırsatı bulduk. Tessa Coates isimli İngiliz komedyen ve yazarın paylaştığı fotoğrafta iPhone’la fotoğraf çekmenin, standart bir fotoğraf makinesinden farkını görebiliyoruz.
Live veya çoklu çekimle elde edilmeyen bu fotoğrafta her aynada farklı bir yansıma var.
Tessa Coates’un nişanlandığını duyurmak için 4 Kasım 2023’te çektiği bu fotoğraf, görebileceğiniz üzere farklı aynalarda farklı pozların yakalanmasıyla sonuca ulaşmış. Normal şartlarda panorama modunu açıp kadrajdan çıktıkça farklı pozlarla kadraja girerek buna benzer bir görüntü elde edebiliyorsunuz. Fakat bu, normal modda çekilmiş bir fotoğraf.
Computational fotoğrafçılık (hesaplamalı veya bilişimsel fotoğrafçılık) teriminin devreye girdiği bu olayda iPhone kamerası, panorama veya live modunda olmamasına rağmen bu fotoğrafçılık yöntemini kullandığından dolayı bir ayna fotoğrafı çektiğini fark edemiyor. Bu yüzden de fotoğrafta 1 kişi ve onun iki yansıması değil de direkt 3 kişi varmış gibi algılıyor.
Coates’un da bu fotoğraf çekilirken hareket ettiği, sabit durmadığı belirtiliyor. Yani tuşa basıldığında hareket etmekte olan Coates’un farklı pozları; en iyi renk dengesi, ışık miktarı ve detay oranına bakılarak ayrı ayrı yakalanmış, bunun ardından da hepsi tek fotoğrafta birleştirilmiş.
Yani bu durum, telefonlarda gördüğümüz computational photography yönteminin aynalarla mücadele etmesinden kaynaklanıyor. Bu sebeple de farklı cihazlarla tekrardan böyle görüntüler elde etmek mümkün.