Veri depolama ihtiyacının artmasıyla birlikte teknoloji şirketleri, bu alanda yeni çözümler geliştirmeye odaklanıyor. Uzun yıllardır veri merkezlerinde kullanılan sabit disk sürücüleri, hızla gelişen alternatif teknolojiler karşısında yerini korumaya çalışıyor. Ancak sektör, daha hızlı ve verimli depolama çözümlerine yönelirken rekabet de giderek kızışıyor.
Sabit disk üreticisi Seagate, veri depolama kapasitesini artırmak için ısı destekli manyetik kayıt (HAMR) teknolojisini kullanarak yeni nesil sabit disklerini piyasaya sürdü. 36 terabayt depolama alanına sahip bu yeni model, daha az yer kaplayarak önceki nesillere göre çok daha fazla veri saklama imkânı sunuyor. Şirket yetkilileri ise laboratuvar ortamında bu kapasitenin iki katına kadar çıkarılabileceğini belirtiyor.
SSD’ler sabit diskleri tamamen geride bırakabilir mi?
Sabit disklerin veri merkezlerinde varlığını sürdürebilmesi için kapasitelerinin artması ve maliyet avantajlarını koruması gerekiyor. Ancak, katı hal sürücüleri (SSD), daha yüksek okuma-yazma hızları ve enerji verimliliği ile giderek daha fazla tercih ediliyor. SSD üreticileri, yeni nesil sürücülerle kapasiteyi artırarak sabit disklerin yerini alma potansiyeline sahip.
Teknoloji uzmanları, SSD’lerin veri depolama sektöründe yaygınlaşmasıyla birlikte sabit disklerin geleceği konusunda soru işaretleri oluştuğunu belirtiyor. Bazı üreticiler, önümüzdeki iki yıl içinde 150 terabayt kapasiteli SSD’lerin dört katına kadar çıkacağını ifade ediyor. Bu durum, SSD’lerin veri merkezlerinde daha büyük bir yer edinmesini sağlayabilir.
Sabit disklerin veri yoğunluğunu artırmak için geliştirilen HAMR teknolojisi, lazer ısısı kullanarak daha küçük bitleri manyetik olarak işleyebilme yeteneğine sahip. Bu yöntem, daha fazla verinin tek bir sürücüye sığmasını sağlıyor. Ancak, SSD’lerin hızla gelişmesi, sabit disklerin uzun vadeli rekabet gücünü belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.