Van'da 27 Eylül'de kaybolan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in ve 15 Ekim'de Van Gölü kenarında cenazesinin bulunmasının ardından ailesi hukuki yollara başvurdu.
ÖLÜM NEDENİ: BOĞULDU
Savcılık da hızlı bir inceleme ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümünü araştırmaya başladı. Rojin'in İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi incelemesinin sonuçları açıklandı. Buna göre Rojin Kabaiş'in Van Gölü'nde boğularak öldüğü anlaşıldı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ön otopsi raporunda şüpheli bir duruma rastlanmadığını cenaze suda uzun süre kaldığı için deforme olduğu ve bu yüzden İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek sonuçları beklediklerini açıklamıştı.
İşte beklenen o sonuçlar gece yarısı İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
80 NUMUNE İNCELENDİ
Rojin'in babası Nizamettin Kabaiş otopsi raporu tamamlanmadan önce yaptığı açıklamada “80 numuneden bahsettiler. İstanbul'a göndermişler. Şüphelendiğimiz şahıs yok. Kimseyle herhangi bir düşmanlığımız da yok. Hem Diyarbakır, hem de Van'da. Emniyet ile oradaki güçler Rojin'in şifresi niye o kadar uzundur, 10 rakamlıdır? Bunu da söylemek istiyorum. Kim para gönderiyorsa onun hesabına gönderiyordu. 10 rakam, şifre o yüzdendi. Onlarda diyor ki; ‘o şifre uzundur, intihar belirtisi olabilir.' Ufak tefek şeyleri söylüyorlar çok rahatsız oluyorum. Bu intihar edilecek bir belirtti değil. Hesabında para vardı şifreyi uzun uzun kullanmış. Bazen 60,70,80 bin liraya kadar para birikiyordu. Çalıştığımda karttan anlamıyorum. Onun hesabına atıyorlardı. O da çekip bize getiriyordu” demişti.
Ön otopside anlaşılamadı
Van Adli Tıp Kurumunda yapılan ön otopside, Kabaiş'in vücudunda darp, cebir, kesici veya ateşli silah yaralanmasına rastlanmadığı, kemik kırığı tespit edilmediği bildirilmişti. Ancak cesedin uzun süre suda kalması nedeniyle deformasyon olduğu belirtilmişti. Boyun, diz ve kol bölgelerinde renk değişiklikleri gözlemlenen Kabaiş'in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla alınan numuneler, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmişti. Kesin sonuçların adli tıp incelemelerinin ardından açıklanacağı belirtilmişti.