Türkiye seçimlere giderken piyasalarda bu süreçten nasibini alıyor. ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımları ve bankacılık sistemindeki krizde içeride piyasaları etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Haber7 muhabiri Yavuz Selvi de uzmanlara bundan sonraki süreçte neler olabileceğini ve küçük yatırımcının dikkat etmesi gereken hususları sordu.
Ekonomist Hikmet Baydar şunları söyledi:
Seçim tarihi yaklaştı. Yavaş yavaş geri sayım oluyor. Bu arada piyasada bir sürü anketler dolaşıyor. Bu anketlerde olayın iki boyutu var. Birincisi Cumhurbaşkanlığı seçimi. Birinci turda biter mi, ikinci tura kalır mı? Sayın Cumhurbaşkanı tekrar seçilir mi? Diğer bir konuda meclis aritmetiği ile ilgili. Cumhur İttifakı meclis aritmetiğinde çoğunluğu ele geçirir mi? Bu her iki konuda Türkiye'nin yönetiminde ciddi etkiye sahip iki konu. Birincisinde meclis aritmetiği Millet İttifakı'nın eline geçerse, Sayın Cumhurbaşkanı tekrar seçilirse kararlar nasıl çıkacak ve onaylanacak? Burada bir sıkıntı var. Dolayısıyla meclisin kilitlenmemesi için Cumhurbaşkanı kim seçilecekse meclisinde ona yakın kitlenin çoğunluğu kazanmış olması gerekiyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de meclis için milletvekilliği seçimi yapılırken aynı zamanda sistem de test edilmiş olacak.
"FAİZLERİN YÜKSELDİĞİ ORTAMDA KURLAR DÜŞER"
Bundan sonra ne olur sorusunun cevabını seçimlerden sonra göreceğiz. Çünkü mevcut iktidar düşük faiz, büyüme, istihdam ve ihracat politikası güdüyor. Acaba farklı bir hükümet gelirse ve onlar yüksek faiz politikası güderse kurlar, faizler ve borsa ne oluru iyi değerlendirmek lazım. Düşük faiz politikası yüksek borsa demek. Aynı zamanda finansal arenada borsanın alternatifinin çok olmaması demektir. Şuanda dünyada reel anlamda ekside bir getiri söz konusu. O yüzden borsalar sürekli yükseliyor. Bunun yanında yüsek faiz politikasının güdüldüğü yerde kurlar düşebilir demek. Borsa ve tahviller dahil hepsi zarar yazabilir anlamına geliyor. O yüzden yatırımcı seçimden sonraki politikayı "ekonomi politikası değişecek" diye düşünüyorsa o zaman borsa konusunda dikkatli olması gerekiyor. Kurlar konusunda dikkatli olması gerekiyor. Çünkü faizlerin yükseldiği ortamda kur düşer. Bu da tehlike anlamına geliyor.
"PROFESYONEL YATIRIMCILARI TAKİP EDİN"
Bence şuan yapılacak en güzel şey, yumurtaları aynı sepete koymamak. Bence altın korumalı, kur korumalı mevduat hesapları bunun için biçilmiş kaftan, eğer borsada pozisyon tutacaklarsa da borsa fonlarına daha çok pozisyon atarak oradaki profesyonellerin hareketlerine katılmalarında fayda var. Birebir pozisyon yönetmeye kalkanların ciddi kar veya zarar edebileceği bir ortama doğru gidiyoruz. Biliyorsunuz bu dalgalanma yılbaşından beri devam ediyor. Önümüzde 4500-5500 arasında bin puanı üç kere deneyen bir borsa var. Seçimden sonraki belirsizlik kalkana kadar bu şekilde pozisyon alanların zarar etme ihtimali son derece düşük.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş ise şunları söyledi:
Seçim öncesi piyasalarda biraz daha gerginliğin olduğunu hissediyoruz. Özellikle seçimlerden sonra döviz kurlarında yukarı yönlü ataklar gerçekleşebilir. Biraz daha gerginliğin artacağının sinyallerini almaya devam ediyoruz. Zaten bizim "seçim maliyeti" gibi bir ekonomik maliyetimiz var. Beraberinden depremden sonra deprem maliyetimiz oldu. Tekrar seçim belirsizliği gibi bir maliyetimiz artmaya devam ediyor. Özellikle vatandaşlarımızın döviz ve altınla borçlanmaması konusunda uyarılarımı yenilemek isterim. Döviz kurlarında hazirandan sonra yukarı yönlü ataklar bekliyorum. 24-25 liralara kadar bu yükselişler devam edebilir. Ama Euro dolara kıyasla daha fazla değer kazanır. Çünkü Euro/Dolar paritesinde 1.15 seviyesine kadar bir yükseliş öngörüyorum.
"GRAM ALTIN 1550 SEVİYESİNE YÜKSELEBİLİR"
Özellikle altın alacaklar veya altın borcu olanlar gram altın tarafında 1450-1550 TL seviyesine kadar yükselişi olabileceğini göz önünde bulundurmalı. Bu beklentilerimizi göz önünde bulundurduğumuz zaman aslında vatandaşlarımızın birikimlerine sahip çıkması gerekiyor. Biraz daha uzun vadeli yatırımcı olması gerekiyor. Mümkün olduğunca da borçlanmaması gerekiyor. Çünkü enflasyon tekrar geri gelebilir. Belirsizlikler biraz daha artabilir. Özellikle iç piyasadaki daralma biraz daha hane halkında hissedilebilir.