Kuru üzüm, doğal şekerler (glikoz ve fruktoz) içerir ve bu da onu hızlı bir enerji kaynağı yapar. Bu enerji, özellikle fiziksel aktivite sırasında veya enerji düzeyleri düşük olduğunda faydalıdır. Kuru üzüm yüksek miktarda diyet lifi içerir. Lif, bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık sorununu önler ve sindirim sistemini sağlıklı tutar.
Menopoz sonrası mutlaka tüketilmeli
Ayrıca, lif bakteriyel floranın dengesini sürdürmeye yardımcı olarak sindirim sağlığını destekler. Kuru üzüm; kalsiyum, fosfor, magnezyum ve boron gibi mineralleri içerir. Bu mineraller kemik yapısını güçlendirir ve osteoporoz riskini azaltır.
Özellikle menopoz sonrası kadınlar için kuru üzüm tüketimi kemik sağlığı açısından önemli olabilir. Kuru üzüm, demir, bakır ve B vitamini kompleksi içerir. Bu besin maddeleri, kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekleyerek anemi ile mücadele eder ve enerji seviyelerini artırır.
Tip 2 diyabet riskini azaltıyor
Kuru üzümde bulunan lif ve doğal şekerler, kan şekerinin dengede kalmasına yardımcı olabilir. Araştırmalar, düzenli olarak kuru üzüm tüketmenin insülin direncini azaltmaya ve tip 2 diyabet riskini düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Kuru üzüm, A vitamini, beta-karoten ve fitonütrientler içerir. Bu besinler göz sağlığını korumaya yardımcı olabilir, serbest radikallerin neden olduğu hasarı önleyebilir ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi göz hastalıklarının riskini azaltabilir. Kuru üzüm, polifenoller ve flavonoidler gibi güçlü antioksidanlar içerir.
Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önler ve iltihaplanmayı azaltır. Bu da çeşitli kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. Kuru üzüm, oleanolik asit, linoleik asit ve linolenik asit içerir. Bu bileşenler, diş çürümesine ve diş eti hastalıklarına neden olan bakterilerle savaşmaya katkı sağlar.