Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 11 ilde yıkıma neden oldu. 40 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği depremlerden sonra, herkes seferber oldu. Depremzedelere gıdadan hijyen malzemesine, çadırdan ısıtıcıya kadar pek çok insani yardım malzemesi gönderildi. Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak da afet bölgesine gönderilen gıda malzemeleri ile depremzedelerin beslenmesine ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'nin dayanışma içinde olduğunu dile getiren Toprak, "Ancak dayanışmayı bilinçli yapmalıyız. Afetin ilk zamanları pişirme imkanı olmadığı için konserve ürünlerine ağırlık verilmişti. Şimdi insanlar, kendi yemeklerini yapmaya başladı. Özellikle köylerde yaşayanlar, kendi yemeklerini yapıyor. Bu nedenle yardım yapacaksak kuru bakliyat, un ve yağ gibi ürünlerin bugünden sonra afet bölgesine gönderilmesinde fayda var" dedi.
"YARDIM KOLİLERİNDE SADECE TEK ÜRÜN OLMALI"
Bölgeyi dolaşıp, gözlemlerde bulunduklarını belirten Toprak, "Gıda yardımı gönderirken ürünlerin içine temizlik malzemesi ve benzeri eşyalar konmamalı. Dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da ürünlerin son kullanma ve tüketim tarihinin kontrol edilmesi. Bir konserve şişmiş veya içine çökmüşse gönderilmemeli. Unutulmamalı, ürünler yollandığında hemen dağıtılamayabiliyor. İsrafı önlemek adına da bu konuya dikkat edilmeli. Tabii ki bölgeye ulaşan ürünlerin dağıtıcılarca kontrol edilmesi de şart. Bunun yanında ürünleri tasniflemek gerekiyor.
Bir koli yapıyorsanız, içinde sadece tek ürün olsun. Makarna bir koliye, un bir koliye gibi. Çünkü bölge insanı çok naif. İhtiyacı dışında bir ürün almak istemiyor. Bu nedenle bölgedeki dağıtımın da kolaylaşması için ürünleri yollarken böyle bir mekanizma kurulmalı. Bunun yanında önemli bir konu ise palet. Ürünler gönderilirken palette yollanmalı. Çünkü gıda istifleme kurallarına uymak gerekiyor. Bölgede hava soğuk. İmkanlar dahilinde alta branda konulup, üstüne ürünler istif edilebiliyor. Branda da olsa pirinç gibi ürünler bu şekilde yere koyulduğunda nemlenip, küflenebiliyor. Bu da sağlık sorunlarına yol açabilir" diye konuştu.
"HALK SAĞLIĞI SORUNLARI DA ORTAYA ÇIKAR"
Yemek yapıldığı sırada bölgede uygun sistemlerin kurulduğunu hatırlatan Toprak, şöyle konuştu: "Ancak bazı yerlerde, açık alanda, enkazın içinde molozlardan kalkan tozun içinde çorba, yemek yapmaya çalışanlar da var. Bu konuya da dikkat etmek gerekiyor. Olası bir gıda zehirlenmesiyle can kaybına yol açılabilir. Depremzede vatandaşların bağışıklığı ve sinir sistemleri zayıf. Uyku sistemleri ise bozuk. Bu nedenle çok daha fazla özen gösterilmeli. Depremzedelere gıda yardımı gönderirken ve yemek hazırlarken bu hususun göz önünde bulundurulması gerekir. O nedenle bu konuya çok dikkat edilmeli. Uygun koşulda hazırlanmayan gıdalar nedeniyle zehirlenme kaynaklı ölüm olmasa dahi ishal ve kusma baş göstereceği için mevcut tuvalet ve duş imkanlarını da göz önüne alırsak; ciddi anlamda halk sağlığı sorunları da ortaya çıkartacaktır" dedi.
"BESLENME ALANLARI OLUŞTURULMALI"
Toplanma ve barınma alanlarının dışında beslenme alanları oluşturulması gerektiğine de dikkati çeken Toprak, "Depremzedelerin ihtiyaçları sorgulanmalı. Çölyak veya diyabet hastalarının ihtiyaçları dahilinde beslenmesi sağlanmalı. Mutfaklarda gıda mühendislerinin bilgi birikiminden faydalanılmalı. Gönüllü vatandaşlar da arama-kurtarma ekipleri de birer afetzede sayılabilecek durumda. Bu nedenle bedenen güçlü olabilecekleri, enerji içerikli kuruyemiş gibi gıdalarla onlara takviye sağlanmalı" diye konuştu.