ZBEÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Avcı, kalp-damar tıkanıklıklarının sık görüldüğünü belirterek, kriz sırasındaki acil müdahale ile doğru teşhisin önemine dikkat çekti.
"KENARA ÇEKİP, PARK ETSİN"
Kalp krizi sırasında geçen her dakikanın kas kaybı anlamına geldiğini belirten Avcı, "Kişi, riskli gruptaysa tansiyon ve şeker gibi hastalıkları varsa, sigara kullanıyorsa, ailesinde kalp öyküsü mevcutsa, yaşı ileri ve cinsiyeti erkekse özellikle dikkat etmeli. Göğsünde basınç tarzında bir ağrı, nefes alamama, boğuluyormuş gibi hisle beraber özellikle soğuk terleme, göz kararması ve iç sıkıntısı mevcutsa hastalarımız kalp krizini akıllarına getirsin. Eğer araba sürüyorsa hemen kenara çekip, park etsin. Evdeyse hiç vakit kaybetmeden 112'yi arasın, yakınlarına haber versin. Ayaktaysa otursun, oturuyorsa istirahate çekilsin" dedi.
"YETER Kİ PANİK OLMASINLAR"
Kalp krizi anında öksürmenin faydalı olmadığını vurgulayan Avcı, "Eğer damar tamamen tıkanmışsa her hareket netice itibarıyla kalpteki hasarı artırabilir. Dolayısıyla kalp krizinden şüphelenen bir kişi en kısa sürede istirahat etmeli. Kıyafetlerinde kendini sıkan, daraltan bir şey varsa yaka açarak kendini rahatlatmalı. İlk müdahale için birilerine haber vermeli. Yeter ki panik olmasınlar, heyecana kapılmasınlar. Ne kadar sakin olursa müdahale de o kadar başarılı olur" diye konuştu.
Avcı, damar tıkanmasının bir süreç olduğu, kalp krizinin ise bilinmeyen zamanda gerçekleştiğini söyledi.
Bazı sürücülerin direksiyon başında kalp krizi geçirip, kazalara neden olduğunu hatırlatan Avcı, "Riskli grubu belirleyebiliyoruz fakat ne zaman kalp krizi geçireceğini belirleyemiyoruz. Burada farkındalık önemli. Kişi, araba başındaysa göğsünde bir sıkışma, daralma varsa bayılıyormuş gibi hissediyorsa soğuk terleme yaşıyorsa aklına kalp krizi gelsin. O an yapabileceği en güzel şey; hemen arabayı kenara çekip, istirahat etmek. 1-2 dakika beklesin, rahatlıyorsa tamam. Fakat rahatlamıyorsa en kısa zamanda 112'yi arasın" ifadelerini kullandı.