D vitamininin kalsiyum, magnezyum ve fosfat emilini artırarak kemik gelişimi için vücut tarafından kullanılan bir vitamin olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Fevzi Akdemir, “Sağlıklı bir D vitamini seviyesini korumak için 25-hidroksivitamin D'nin 30 ng/mL'den daha yüksek bir seviyede olması gerekebilir. D vitamini eksikliği, çocuklarda raşitizm ve yetişkinlerde osteoporoz başta olmak üzere bir dizi sağlık sorununa yol açabilir. Bununla birlikte, D vitamini eksikliği eski dönemlere göre her zamankinden daha yaygın görülmektedir. Bunun nedeni güneşle yeteri kadar temas etmemek, D vitamininden zengin beslenmemek olabilir. D vitamini önemlidir. D vitamini eksikliği ile kanser, kardiyovasküler hastalık, diyabet, otoimmün hastalıklar ve depresyon arasında bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle herkesin D vitamini eksikliği olup olmadığı konusunda tarama yaptırması gereklidir” dedi.
“HEKİM ÖNERİSİYLE VİTAMİN KULLANILMALIDIR”
D vitamini seviyelerinin basit bir kan testiyle ölçülebileceğine değinen Uz. Dr. Akdemir, şöyle devam etti:
“D vitamini eksikliği kas gücünü azaltır, yorgunluk, düşük ruh hali, depresyon, sık hastalanma, tükenmişlik hali, bazen kilo alma, vücut ağrısı, başta terleme, enfeksiyonların tedavisinde güçlük, romatolojik hastalıklarda artış gibi durumlarla kendini belli eder. Aç karnına ölçülebilen D vitamini seviyesi eğer 30 ng/mL'den düşükse takviye gerekmektedir. Ancak genelde pek çok kişi ‘Bende kesin D vitamini eksikliği vardır’ diyerek hekime sormadan takviye almaya başlamaktadır. Ancak D vitamini suda eriyen bir vitamin olmadığı için mutlaka önce seviye ölçülüp, hekim önerisiyle vitamin kullanılmalıdır. Bunun yanında güneşten faydalanmak, beslenmeye dikkat etmek de D vitamini için faydalı olmaktadır.”
“D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ ADET DÖNGÜSÜNÜN DÜZENSİZ OLMA SEBEBİ”
D vitamini eksikliği kadınlarda daha sık görüldüğünü ifade eden Uz. Dr. Akdemir, “Bunun sebebi kadınların erkeklere oranla daha az güneşe temas etmesi ve daha az gıda alımları olabilir. D vitamini üzerine araştırmalar halen devam etmektedir. Ancak bazı çalışmalarda D vitamini eksikliği nedeniyle romatizmal hastalıkların, nörolojik sorunların arttığı görülmüştür. Bunun yanında D vitamini eksikliği kadınlarda adet siklusunun düzensiz olması sebeplerinden biri de sayılmaktadır. D vitamini diyabete karşı korur, kalp ve ruh sağlığını korur, kas ve kemiklere fayda sağlar ve korur, diyabet yani şekere karşı korur. D vitamini eksikliği olan kişilerde de fayda sağladığı yerlerde problemler ortaya çıkmaktadır” dedi.
“D VİTAMİNİ İLE BERABER FARKLI İLAÇ KULLANILMAMALI”
Uz. Dr. Akdemir, “D vitamininin sıvı ve katı formları vardır. Eski dönemlerde enjeksiyon şeklinde uygulanırdı ancak oral yolla alınanla enjeksiyon formları arasında bir fark olmadığı anlaşıldığından artık enjeksiyon pek uygulanmamaktadır. Şimdilerde ya içilebilir ya da hap formu şeklinde kullanılmaktadır. Fakat D vitamini kullanırken de bazı noktalara dikkat edilmelidir. Örneğin sıvı formdaki takviyeler ekmeğin üzerine dökülerek yenmelidir. Bir de D vitamini hemen yemek üzerine alınmamalıdır. Ayrıca D vitamini alırken yanında farklı bir vitamin ya da ilaç kullanılmamalıdır. D vitaminiyle beraber ilaç alınacaksa mutlaka araya yarım ya da bir saat girmelidir. Ayrıca ihtiyaç fazlası alınan D vitaminleri böbrek hasarına, düzensiz kalp atışına ya da kalp krizine, kemik ağrılarına, sıvı kaybına, akciğer hasarına, pankreatite neden olabilmektedir” diye konuştu.
“BAZI KİŞİLERE D VİTAMİNİ TAKVİYESİ UYGUN OLMAYABİLİR”
Uz. Dr. Akdemir açıklamasının devamında, “Bazı kişilere D vitamini takviyesi uygun olmayabilir. Örneğin steroid, epilepsi tedavisi için kullanılan ilaçlar, orlistat etken maddeli ilaçlarla D vitamini etkileşime girebilir. Bunun yanında kanser, sarkoidoz, kemik metastazı veya birincil hipertiroidizm yaşayanların da D vitamini almadan önce hekime sorması önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.