“Uzaylı” dediğimizde neredeyse hepimizin aklına gelen varlığın rengi yeşildir, değil mi? Zihnimizdeki bu tasviri güçlendiren, bazı sebepler var elbette.
Uzaylıların görünüşüne dair herhangi bir somut kanıta sahip olmamamıza rağmen neden yeşil tasvir ediliyorlar, anlatalım.
Bu tasvirin, 12. yüzyıla uzanan efsanelere dayandığı düşünülüyor.
Indiana DePauw Üniversitesindeki Science Fiction Studies (SFS) dergisinin Yönetici Editörü Arthur Evans, bu tasvirin aslında bilim kurgu edebiyatının öncesine dayandığını ve “The Green Children of Woolpit (Woolpit'in Yeşil Çocukları)" olarak bilinen 12. yüzyıl İngiliz efsanesinden geldiğini söylüyor.
Evans, Live Science'a gönderdiği e-postada, 2006 yılında SFS'de yayımlanan bir çalışmada bilim insanlarının, doğu İngiltere'deki Woolpit köyü yakınlarında açıklanamayan bir şekilde yeşil tenli iki çocuğun ortaya çıkışını anlatan bu halk masalının ağızdan ağza dolaştığını söylemiş.
Frederic Brown'ın 1995 yılındaki popüler bilim kurgu romanı "Martians, Go Home (Martians, Eve Gidin)" ise tehlikeli olmaktan çok sinir bozucu olan küçük, yeşil tenli uzaylı istilacıları fikrini güçlendirmiş.
Bu teorinin yanı sıra Dünya’yı yeşil renk ile tanımlamamızın önemi var.
Yaşamın var olduğunu bildiğimiz tek gezegen, Dünya. Bu nedenlerle diğer gezegenlerdeki yaşam arayışına bakarken Dünya’yı referans alıyoruz. Pek çok organizmanın güneş ışığından faydalanmak için kullandığı klorofil, yeşil pigmente sahip. Uzaylıların da yeşil renkte olabileceğine dair bir algı oluşuyor.
Uzaylılar varsa bile yeşil değil, mor olmalılar.
Mor, yüksek enerjili kısa dalga boylarını etkili şekilde absorbe edebilen pigmentlerden kaynaklanabilir ve bu da uzaylıların fotosentez benzeri süreçlerde enerji üretmelerine olanak tanıyabilir.
Ayrıca mor pigmentler ultraviyole radyasyona karşı doğal bir koruma sağlayabilir. Yani yüksek radyasyonlu yıldızların yakınında yaşayan canlılar için avantajlı olduğunu söyleyebiliriz.
Kaynaklar: Live Science, Scientific Americanİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: