Teknoloji gün geçtikçe gelişiyor ancak bazı teknolojik eşyalar neredeyse ilk çıktığı günkü şeklini korumaya devam ediyor. Ütülerin de büyük çoğunluğu benzer tasarımla piyasaya sürülüyor. Buharlısı, seyahat boyu ve daha birçok çeşidi olmasına rağmen ‘ütü’ denince aklımızda canlanan tek tip bir tasarım var.
Peki tasarımcılar neden özellikle tüm ütüleri üçgen şeklinde tasarlıyor hiç düşündünüz mü? Bu soruyu yanıtlamadan önce zamanda küçük bir yolculuğa çıkalım ve eksiksiz bir şekilde bu tasarımın sebebini anlamaya çalışalım.
Ütülerin ilk ortaya çıkışı MÖ 400 yıllarına kadar uzanıyor.
Yunanlar ve Eski Romalılar tarafından kullanılan ilk ütüler, günümüz ütülerinden oldukça farklıydı. Yunanların, yuvarlak bir çubuğu ısıtarak cübbeler üzerine pililer yaptığı, Eski Romalıların ise düz bir rakete benzeyen ütülerle giysileri adeta döverek kırışıklıklarını giderdiği tahmin ediliyor. 1. yüzyılda Çinliler tarafından sıcak su kaplarını giysileri ütülemek için kullandığına dair ise pek çok kanıt bulundu. Ancak yine de günümüz ütülerine benzerliği konusunda kesin bir bulgu yok.
1300’lere geldiğimize ise sapı olan düz metal parçalar Avrupa’da ütü olarak kullanılmaya başlandı. Bu icat oldukça zahmetliydi. Önce ütüyü bir ateşin üzerinde ısıtıp ardından yalıtımlı bir eldivenle ateşten alınır ve giysilerin üzerine bastırılırdı. Tabii hem giysilerin yanmaması hem de is lekesi olmaması için de bazı önlemler alınması gerekiyordu. Bunun için de ütülenecek giysinin üzeri bir kumaşla örtülürdü.
Günümüzde de bu yöntemi hala kullananlarımız var. Nitekim şimdilerde kullandığımız ütülere en benzer örneklerin bu dönemde ortaya çıktığı düşünülüyor. Giysileri döverek ütülemekten, sürterek ütülmeye nihayet geçildiğinden beri de uç kısmındaki üçgen şekli nesilden nesile aktarılmaya devam etti.
Ütülerin uç kısmındaki üçgen şeklinin işleyişini basit bir örnekle anlatalım.
Gemilerin uç kısmı, su yüzeyinde hareket etmesini kolaylaştıracak ve adeta dalgaları yaracak şekilde tasarlanmıştır. Zira bir geminin denizde gidişini düşündüğünüzde uç kısmının üçgen şeklinde gelmesi sayesinde etrafında kendi dalgalarını yarattığını görebilirsiniz.
Ütüler de tıpkı gemiler gibi kendi yolunu düzleştirip, kırışıklıkları dışarıya doğru iter. Aynı zamanda uç kısmın üçgen şeklinde olması sayesinde sürtünme minimuma iner ve giysiler üzerindeki hareket kabiliyeti artar.
Oysa giysilerimizi dövmeye devam etseydik kare şeklinde bir ütü de kullanabilirdik.
Ütüler, düz bir zemin üzerine serilen giysilerimizdeki kırışıklıkları gidermek için tasarlandı. Ancak bunu yaparken yeni kırışıklıklar oluşturmamaları gerekiyor. Uç kısımlarının üçgen şeklinde tasarlanmasının sebebi de tam olarak bu.
Zira ütüler kare şeklinde olsaydı giysilerimizi ütülerken hareket kabiliyeti zorlaşacak, tıpkı bir geminin denizde gidişi gibi kırışıklıkları etrafına doğru itmeyecekti. Kim bilir belki o zaman giysilerimizi döverek ütülemek bile daha kolay gelebilirdi.
Kaynaklar: Magnet Academy Ironing Lab, Starlet Cleaning