2022’nin başından beri cinsel sağlık ürünlerine yaklaşık yüzde 35 zam yapıldı. Prezervatiflerin 10’lu paketleri 50 lira ile 100 lira arasında değişiyor, doğum kontrol hapları 70 lira ile 80 lira arasında ve “Ertesi gün hapları” 150 lira ile 180 lira arasında satılıyor. Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu üyesi Ebru Basa, 7 Haziran’da, “Elimizde 3 aydır ne doğum kontrol hapı ne de kondom var” açıklamasını yaptı.
Fiyat artışlarına dair Cinsel Sağlık ve Üreme Saşlığı Hakları (CİSÜ) Platformu Sözcüsü Filiz Kocaboğa, “Ülkemizde değişen ekonomik koşullarla beraber genel alım gücü de düştüğü için insanlar ilk olarak temel ihtiyaç malzemelerine yöneldi. Çiftlerin doğum kontrol haplarına yılda 1000 lirayı bulan bir bütçe ayırmaları gerekiyor ki, bu koşullarda birçok kişi için artık çok zor” ifadesini kullandı.
“DEVLET DESTEĞİ ÖNEMLİ”
Kocaboğa, “Özellikle prezervatif kullanımının azalması, HIV, HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar için çok riskli bir ortam yaratıyor. Maalesef ki Türkiye’de HIV pozitif olan kişi sayısı son 10 yılda yüzde 460 oranında arttı. Böyle kritik durumlarda prezervatif kullanımı konusunda bilinçlendirme kampanyaları düzenlenip bireylere daha çok merkezde ücretsiz verilmesi ile enfeksiyon oranını düşürmek mümkün, bu nedenle devletimizin bu konudaki desteğini arttırması çok önemlidir. Ayrıca kadınlarda rahim ağzı, vajina, vulva, anal ve oral kanserler, erkeklerde penis, anal ve oral kanserler gibi bir çok kansere sebep olabilen HPV’nin önlenmesi için de prezervatifin önemi büyük. Kadın sağlığı açısından baktığımızda dünyada kadınlarda erkeklerin yaklaşık 5 katı HPV ile ilişkili kanser olduğu tahmin ediliyor” diye ekledi.
DAR GELİRLİLER ETKİLENİYOR
Filiz Kocaboğa, açıklamasında cinsel sağlık ürünlerindeki fiyat artışının sebebiyle çiftlerin korunamamasının istenmeyen gebelikler ve aynı zamanda cinsel enfeksiyonların halka zincirleme bir şekilde yayılma riskini arttırdığına dair konuştu. Bu durumdan en fazla dar gelirli kesim, henüz bir geliri olmayan gençler ve özellikle kadınların etkileneceğini ifade eden Kocaboğa, “Ülkemizde ne yazık ki HIV’deki ve diğer cinsel yolla ulaşan enfeksiyonlardaki artışın da daha çok gençler arasında olduğu bilinmektedir. Bilinçsiz bir şekilde cinsel hayata başlayan gençler korunmasız cinsel ilişki yaşamakta ve sonuç olarak enfeksiyonların yayılımını hızlandırmaktalar. Gençlerden sonra cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların olumsuz sonuçlarından erkeklere göre kadınların daha fazla etkilendiklerini biliyoruz. Kadınların gerek genital anatomik yapısı gerekse bu enfeksiyonları genellikle evli oldukları eşlerinden almaları onları savunmasız bırakmaktadır” dedi. Kadınlarda, cinsel enfeksiyona maruz kalmanın depresyon ve travma sonrası stres bozukluğuna neden olabileceğini de ekledi.