Sinop’tan çalışmak için Almanya’ya giden Ş.Ö., 2008 yılında eşinin Türkiye’deki bir banka hesabına yaklaşık 12 bin Euro döviz bıraktı. Eşinin ölümünün ardından hesaptaki paraya 10 yıl boyunca dokunmayan Ş.Ö., 10 yıl geçmesinin ardından yurt dışında yaşadığı için kendisine iletilen tebligatları da fark etmedi. Bankacılık mevzuatında yer alan ve ‘10 yıllık zaman aşımına uğrayan paranın TMSF’ye aktarılması’ sonrası olayın farkına varan Ş.Ö., hakkını mahkemede aradı. Mahkemede ‘kendisine ulaşılmadan ve gerekli tüm araştırmalar yapılmadan mevduatının TMSF’ye devredildiğini’ savunan avukatı, 3 yıl süren hukuk mücadelesini kazandı.
Davacı tarafın avukatı Bülent Sabri Akpunar, “2008 yılında Sinop’un Durağan ilçesinde bir vatandaşımızın eşine ait bir vadesiz mevduat hesabı açılmış. Bir döviz hesabıydı, hesapta toplam 12 bin Euro’ya yakın bir para söz konusu. Eşi vefat ettikten sonra müvekkilime ulaşılamadı, ulaşılamadığı için de bu para TMSF’ye aktarıldı. 10 yıllık süre içerisinde vadesiz mevduat hesapları eğer kişi tarafından hiçbir şekilde araştırılmaz ve o banka hesabıyla ilgili işlem yapılmazsa o paranın devlete intikali söz konusu oluyor” diye konuştu.
Yasa gereği bankanın da uyması gereken bir prosedür olduğunu kaydeden Av.Akpunar, “Aynı zamanda bu, anayasal mülkiyet hakkını da ilgilendiren bir durum. Bankanın kişilere ulaşması gerekir ve bu paranın devlete intikal edeceğini bildirmesi gerekir resmi olarak. Banka yeterince uygulamadı, yargısal süreçte ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
YARGITAY'DAN EMSAL KARAR
3 yıllık hukuk mücadelesinin sonunda olumlu kararlar aldıklarını dile getiren Av. Bülent Sabri Akpunar, mahkemeden kendi lehine çıkan karara bankanın da itiraz ettiğini ve üst mahkemeye taşındığını söyledi.
Akpunar, “2019 yılında davaya başladık, önce bankaya başvurduk banka olumsuz cevap verdi. Biz de hak mücadelesine giriştik, Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olumlu karar aldık. Samsun İstinaf Mahkemesi de onayladı kararımızı. En nihayetinde de Yargıtay’dan da olumlu karar aldık. Banka yasaya uygun hareket ettiğini, kişilere ulaşmak için gereken işlemleri yaptığını, tebligatları gönderdiğini savundu. Dosyada yargılamada bilirkişi raporu da alındı, bilirkişi de bizim lehimize bir kanaat belirtti. Neticede olumlu sonuca ulaştık. Benzer konulara da emsal olacağını düşünüyorum bu kararın” dedi.