Çalışmasının detaylarını AA muhabiri ile paylaşan İdil Mina Ercümen, sürdürülebilirlik konusunun uzun süredir ilgisini çektiğini, üniversitede bu alanda araştırma yaparken yenilebilir su toplarıyla ilgili İngiltere'de başlatılan ancak tamamlanamayan bir çalışmayla karşılaştığını anlattı.
Bu çalışmadan esinlenerek kendisinin de araştırmalara başladığını ve laboratuvara girip denemeler yaptığını aktaran Ercümen, "Yenilebilir su topunun kalsiyum laktat ve yosun temelli sodyum aljinat olmak üzere iki temel malzemesi var. Halihazırda gıda endüstrisinde kıvam artırıcı olarak kullanılan bu malzemeler yenilebilir kılıfı oluşturuyor. İçerisinde de içme suyu bulunuyor. Tadı olmayan bir şey ve ağzımıza attığımızda patlıyor." diye konuştu.
Ercümen, ürünün doğaya sağlayacağı fayda hakkında "Birincil amaç plastik kullanımını tamamen yok etmek, ekolojik olarak parçalanabilen bir maddeye dönüştürmek. Plastik 400 yılda doğada çözünüyor fakat bunlar 4-6 haftada çözünüyor, biyolojik olarak çevre dostu bir madde. Az miktarda kullanılması da bir avantaj olarak görülebilir." ifadelerini kullandı.
Çalışmasını, plastik kirliliği ve su kaynaklarının korunması için market raflarında yer alabilecek seviyeye getirmek istediğini dile getiren Ercümen, ürünün yaygın kullanımını engelleyebilecek bazı faktörler olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Bunu marketlerde göremememizin temel nedenlerinde biri hijyen. Bir kap içinde olursa herkesin eli değebilir, bu durumda insanlar almak isteyebilir. Ayrıca taşıma çok önemli bir konu. Bunları taşımak için plastiğe koyarsak bizi bir daha zarara sokar. Bunları hijyenik bir şekilde taşıyıp insanlara servis etme yolunu bulmamız gerekiyor. Bir de kullanılabilirlik önemli, bunlar düşünce patlıyorlar, hassas ürünler."
Ercümen, bu sorunları aşmak için çalışmalarına devam edeceğini, ayrıca ürünün sadece içecek değil, kozmetik gibi sektörlerde her türlü sıvı madde için kullanılabileceğini vurguladı.
"Plastiği yeni formüllerle, projelerle hayatımızdan çıkarmamız lazım"
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay da öğrencisinin projesi hakkında, "Girişimcilik aslında üniversitede başlamalı, buradan mezun olacaklar, değer katmaları ve değişik bir iş yapmaları lazım. Tamamen kendi çabası ve emeği ile yaptığı bir iş." değerlendirmesini yaptı.
Dünyada her yıl yaklaşık 450 milyon ton plastik üretimi olduğuna dikkati çeken Albay, "Bu sürdürülebilir bir durum değil, su kaynaklarına, sağlığımıza, biyoçeşitliliğe zarar veriyoruz. Doğa ile dost çözümler üzerinde durmamız lazım, bu proje de bunlardan biri. Plastikler su kaynaklarına karıştıkları zaman zaten az olan su kaynaklarını kullanılamaz hale getiriyorlar." yorumunu yaptı.
Plastik atık yükünün durdurulması gerektiğini işaret eden Albay, sözlerini, "Durduramazsak insan sağlığını bozacak, biyoçeşitliliğe zarar verecek bir oluşum içerisinde olacağız. Ben bu çeşit projelerin artırılmasını ve desteklenmesini diliyorum, bunlara ihtiyaç var. Plastiği yeni formüllerle, projelerle hayatımızdan çıkarmamız lazım, bu da onlardan biri." diye tamamladı.