Ülkemizde ve dünyada özellikle indirim günleri ya da konserlerde izdihamlar yaşanıyor. Hatta bazıları felaketle sonuçlanıyor, yüzlerce insanın hayatına mal oluyor. Geçtiğimiz günlerde benzer bir durum Cadılar Bayramı'nda Kore'de yaşanmış ve 151 kişi hayatını kaybetmişti. Bu içeriğimizde anlatacağımız olay da buna benzer ancak bu sefer konu çocuklar.
1883 yılında İngiltere’de yaşanan bu olayın sonrasında kapı tasarımları değişti ve günümüzde belki de binlerce insanın hayatını kurtardı, kurtarmaya devam ediyor. Bu olayın detaylarına, nedenine ve sonrasında yaşananlara yakından bakalım.
Victoria Hall, felaket yaşanmadan 10 yıl önce inşa edildi.
O zamanlar popüler olan gotik tarzda inşa edilmiş heybetli bir tuğla binaydı. Olayın yaşandığı ana oditoryumda bir sahne ve üç oturma seviyesi bulunuyordu. Yüksek kapasitesi nedeniyle, halka açık toplantılar, dini toplantılar ve her türlü eğlence için hızla popüler bir mekan haline geldi. Tiyatro gösterileri, konserler gibi etkinliklerin hepsi Victoria Hall'da yapılıyordu.
Bu nedenle, bir çocuk sihir gösterisi, bu mekan için hiç de alışılmadık bir olay değildi. Bu özel gösteri, şehir dışından seyahat eden bir şov dünyası çifti olan Bay ve Bayan Fay tarafından düzenlendi.
Etkinlikten önce dağıtılan el ilanlarında sihirbazlık, konuşan balmumu çalışmaları, kuklalar ve Büyük Hayalet İlüzyonu olarak bilinen bir şeyin olacağından bahsediyordu. Ayrıca gösteriye gelen her çocuğa çekilişle küçük bir kitap veya oyuncak şeklinde güzel bir hediye verileceği de açıklandı.
Böyle bir ilanı gören hangi çocuk buna karşı koyabilirdi ki? 16 Haziran 1883'te öğleden sonra saat 3'te İngiltere'nin Sunderland kentindeki Victoria Hall tiyatrosunda bir çocuk sihir gösterisi başladı. Mekan her yaştan 1.500 kadar çocukla doluydu.
Gösteri başladığında, başta salonda bulunanlar olmak üzere Sunderland’deki hiç kimse neredeyse yedi seyirciden birinin hayatı kaybedeceğini tahmin edemezdi.
Neredeyse tamamı çocuklardan oluşan seyirciler sihirlerden, oyunlardan oldukça memnundu. Son gösteri de sorunsuz şekilde tamamlandıktan sonra Fayler, çekiliş yapacaklarını ve kazananlara hediye vereceklerini duyurdu.
Ardından çocuklara doğru oyuncak ve şeker atmaya başladılar. Buraya kadar her şey normaldi ancak ne olduysa bu andan itibaren oldu. Çünkü oyuncak ve şekerler yalnızca zemin kattaki çocuklara atılıyor, üst kattakilere atılmıyordu.
Haliyle üst kattaki çocuklar birden heyecanla yerlerinden fırladı ve zemin kata inip hediyeleri almak istediler.
Yaşları 3 ila 14 arasında değişen yüzlerce çocuk merdivenlerden toplu bir şekilde hızlıca inmeye başladı. Merdivenlerin sonundaki kapı, alt kata girişi sağlıyordu. O gün kapı, çocukların geçebileceği kadar yani sadece 50 santimetre kadar açılmıştı. Kapının bu kadar açık bırakılmasının sebebi muhtemelen içeri giren çocukların bilet kontrolünü rahatça yapabilmek ve karmaşa yaşanmasını engellemekti.
Ancak bu dar kapı, bir ölüm tuzağı haline geldi.
Çocuklar içeri hızlı bir şekilde girmeye çalışırken birinin takılıp düşmesi çok uzun sürmedi. Diğer çocuklar arkadan bastırırken, öndekiler de düşmüş arkadaşlarının üzerine düşmeye başladı.
Dakikalar içinde yere düşen çocuklar, yukarıdakiler tarafından ezilerek kapı eşiğine yığılmaya başladı.
Bu korkunç durum, merdivenlerde bir dönüş olması gerçeğiyle daha da kötüleşti. Yukarıdaki çocuklar aşağıda neler olduğunu göremedikleri için ilerlemeye devam etmeye çalıştılar. Bu da ön taraftakilerin ve yerdekilerin daha da sıkışmasına, boğulmasına neden oldu.
Tiyatro bekçisi, çocukları dar açıklıktan güvenli bir yere çekmek için elinden geleni yaptı ancak onları kurtaramayacak kadar sıkıştıklarını fark etti.
Bekçi, bu yüzden başka bir merdiven kullanarak yaklaşık 600 çocuğu oraya yönlendirdi ve daha büyük bir felaketi engellemiş oldu.
Üst kattan inmeye çalışan çocuklar, geriye çekildikten sonra kapı söküldü ve yarım saat içinde oraya sıkışmış canlı ya da ölü bütün çocuklar dışarı çıkarıldı. Toplamda 183 çocuk hayatını kaybetti ve çoğunun ölüm sebebi ya boğulma ya da ezilmekti.
Olay, ülke çapında yankı uyandırdı. Kısa süre içinde felaketle ilgili soruşturma başlatıldı ancak suçlanacak kimse bulunamadı.
Ancak halkın öfkesi dinmedi ve ikinci bir soruşturma daha açıldı; bunun sonucu da aynıydı, suçlu yoktu.
Bu kadar dar bir boşluk bırakmak için kapıyı kimin sürgüleyip kapattığını kimse bilmiyordu. Gösteriyi yapanlara da soruşturma açıldı ancak dava sonucunda suçlu bulunmadılar.
Trajedinin hayaletine rağmen, tiyatro 50 yıldan fazla bir süre ayakta kalmaya ve çalışmaya devam etti. Ta ki İkinci Dünya Savaşı sırasında bombardımanda yerle bir olana kadar.
Victoria Hall Felaketi Anıtı .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Victoria Hall felaketinin bizlere kazandırdığı bir şey var.
Felaket sırasında Sunderland'de yaşayan genç bir çocuk olan Robert Alexander Briggs, olay karşısında o kadar şok oldu ki böyle bir şeyin bir daha asla yaşanmaması için, mühendis olduktan sonra, bir kapıyı dışarıdan güvenli tutacak ancak bir olay anında herkesin kolayca kapıyı açabilmesini sağlayacak özel bir cıvata tipinin patentini aldı.
Bu cıvata patenti, günümüzde acil çıkış kapılarında gördüğümüz açma kolunun ilk haliydi. Bu cıvata bulunduğundan beri binlerce insanın hayatını kurtardı. Bu anlamda belki de o gün Victoria Hall’da böyle bir kol olsaydı belki yüzlerce çocuğun hayatı kurtulabilirdi.
Kaynaklar: Fascinating Horror, Sunderland Yolasite