Gökyüzü yazısı olarak bilinen bu reklamcılık ürünü, havacılık ve mühendisliğin birleşmesinden ortaya çıkan büyüleyici bir teknik.
Harflerin veya şekillerin nasıl oluştuğu, nasıl bu kadar net ve uzun sürede hava kaldığını anlatıyoruz.
Gökyüzü yazısının temelleri: duman ve düzgünlük
Gökyüzü yazısı, esas olarak bir dizi küçük uçak tarafından oluşturuluyor. Belirli bir formasyonla uçarak gökyüzüne yazı yazmak için duman çıkarılıyor.
Bu duman tabii ki sıradan bir egzoz gazı değil. Parafin bazlı, yüksek irtifada buharlaşarak kalın, beyaz bir duman oluşturan özel bir yağın yanmasıyla oluşuyor. Özel yağ, atmosferde uzun süre kalabildiği gibi rüzgârla da kolayca dağılmıyor.
Nasıl başarılı şekiller ortaya çıkıyor?
Gökyüzü yazısının başarısındaki en kritik unsurlardan biri, uçakların kesin bir koordinasyon içinde uçmaları. Pilotlar, GPS ve diğer navigasyon sistemleri yardımıyla milimetrik bir hassasiyetle harfleri çiziyorlar.
Yan yana uçan uçaklar, belirli bir yükseklikte ve hızda hareket ederken dumanı aynı anda salarak harflerin şekillenmesini sağlıyorlar.
Rüzgârda kolayca dağılmıyor desek de yine de hava koşulları ideal şartları sağlama konusunda önemli oluyor. Gerekli hava koşulları sağlanmışsa yazılar daha net ve uzun süre görülüyor.
Gökyüzü yazısının geometrisi ve harflerin hesaplanması nasıl yapılıyor?
Harfler, uçakların hareket yönüne göre belirleniyor ve her bir harf, uçakların izlediği rotalara göre önceden programlanıyor. Örneğin, "A" harfini yazmak için uçaklar üçgen bir formasyonla uçuyor, "O" harfi için ise dairesel bir rota izliyor.
Rotalar da havacılık mühendisleri ve yazılım programcıları tarafından önceden hesaplanıyor ve uçaklar bu rotaları otomatik pilot sistemleri yardımıyla izliyor.
Sıradan bir mesajlaşma aracının ötesindeki bu uygulamayı kullanarak gökyüzüne yazı yazdıran varsa yorumlara bekliyoruz.
Kaynaklar: Van Wagner, LOC, How Stuff WorksBunlara da bakmak ister misiniz?