Son günlerde başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden Schengen vizesi almak için başvuruda bulunan kişilerin başvuruları çeşitli sebeplerle reddediliyor.
2022’nin sonunda gündeme gelen Türk yurttaşlarının vize sıkıntısı sürerken, vize başvurularının yüzde 30-50 oranında reddedilmesinde giderek derinleşen ekonomik krizin ve siyasi nedenlerin etkisi olduğu belirtiliyor. Pek çok yurttaşın vize başvurusu “ülkenize geri döneceğiniz şüpheli” maddesine dayandırılarak reddediliyor. İktidarın vize serbestisi vaadine karşın vize randevusu bile alamamak pek çok vatandaşın tepkisine yol açtı.
(Can Baydarol)Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Başkan Yardımcısı Can Baydarol Türk vatandaşlarının vize sorununun üç nedeni olduğunu belirterek “İnsanların çoğu randevu alamıyor. Hem para veriyorlar hem de vize alamıyorlar. Bunun üç gerekçesinden en önemlisi ekonominin çok kötü gitmesi. Bu nedenle özellikle gençler arasında yurtdışına kaçma arzusu var. İkincisi, Türkiye’nin özellikle Ortadoğu’dan gelenlere vatandaşlık vermesi. Bu insanlar vatandaşlığı Türk olmak için değil, Türk olduktan sonra alacakları Türkçe isimle Türk vatandaşıymış gibi vize başvurusu yapmak için istiyor. Üçüncüsü de siyasi. Erdoğan rejimine karşı duydukları tepki nedeniyle vize sürecini zorlaştırıyorlar” dedi.
Vize sorununun çözümünün kısa vadede mümkün olmadığını belirten Baydarol, “Ancak şu anda kısa vadede bu konuda bir iyileşme beklemiyorum. Türkiye ekonomisi şaha kalkmadıkça engellemeler devam edecek” dedi.
(Kader Sevinç)‘DÜNYAYLA ARAMIZA DUVAR ÖRÜYORLAR’
CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevinç, AB genelinde Erdoğan iktidarına yönelik bir güven bunalımı olduğunu belirterek “Vize meselesinin temelinde de Türkiye’deki demokratikleşme sorunu ve Türkiye’den yoğun bir göç ve sığınma başvurusu beklentisi var. Bu sorundaki siyasi irade yoksunluğu biz ve çağdaş dünya arasına duvar örmektedir. AB ile vize serbestisi sürecinde çok katmanlı bir stratejiyle vize meselesinin üzerine gidilmeli. Bunun çözümü de Türkiye’de yurttaşlara huzur içinde yaşayacakları bir ülke sunmaktır. Başta Brüksel, Berlin, Paris olmak üzere, AB başkentleriyle acil olarak görüşmeler başlatılmalı” dedi.