Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren çeşitli temaslarda bulunmak üzere, beraberindeki YTB heyetiyle birlikte Tanzanya, Zanzibar ve Kenya’ya ziyaretler gerçekleştirdi. Birçok üst düzey çalışma toplantısı yapan Eren, Zanzibar Cumhurbaşkanı Hüseyin Ali Mwinyi, Tanzanya Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Omari Kipanga, Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrika İş birliği Bakan Yardımcısı Mbarouk Nassor Mbarouk, Kenya Dışişleri Bakanlığı Diasporadan Sorumlu Bakan Yardımcısı Roseline K. Njogu, Kenya Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Belio Richard Kipsang, Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanı Lela Mohamed Mussa, Kenya Müslümanları Yüksek Konseyi Başkanı El Hac Hasan Ole Naado ve Müslüman Konseyi (BAKWATA) Müftü Vekili Şeyh Ally Khamisi Ngeruko ile bir araya geldi. Eren, Nairobi Üniversitesi, Darüsselam Üniversitesi ve Muhimbili Sağlık Üniversitesi’ni de ziyaret etti.
YTB Başkanı Abdullah Eren’in katılımıyla Tanzanya, Zanzibar ve Kenya’da Türkiye Mezunları buluşmaları da gerçekleştirildi. YTB Başkanı Eren mezun programlarında yaptığı açıklamalarında Türkiye’de okumuş mezunların dünyanın dört bir yanında farklı görevlerde ülkeler arasındaki ilişkilere somut katkılar sunduğuna dikkat çekti. Türkiye Mezunlarının Türkiye’nin yaptığı küresel adalet çağrısına da destek verdiğini anlatan Eren “Türkiye’nin uluslararası siyasette bir mücadelesi var. Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya Beşten Büyüktür’ diyerek sloganlaştırdığı anlayışa hakikaten dünyanın bugün çok büyük bir ihtiyacı var. İsrail’in Gazze’ye yapmış olduğu saldırılarda bunu net bir şekilde görüyoruz. Yeni bir sisteme, yeni bir düzene ihtiyacımız var. Burada sadece Türkiye’nin sesinin çıkması yetmez. Daha güçlü olmamız lazım. Yapmış olduğumuz işte Türkiye Mezunları gibi çalışmalar da bu amaca hizmet edecektir.” dedi.
MEZUNLARIMIZIN TECRÜBELERİNDEN YARARLANMAK İSTİYORUZ
Türkiye Mezunları Buluşmalarını çok önemsediklerini ve Türkiye’de üniversite eğitimlerini tamamlamış çok kıymetli mezunların olduğunu belirten Eren, “Yaşadıkları ülkelerde iyi kariyerleri olan mezunlarımız var. Onlarla bu ziyaretlerimizde tekrar bir araya geldik. Mezunlarımızın Türkiye sevgileri, muhabbetleri devam ediyor. Onların tecrübelerinden yararlanmak istiyoruz. Afrika ülkelerinden daha çok öğrenci getirmek istiyoruz. Burada Türkiye Mezunları derneklerimiz var. Mezun hareketliliği ile alakalı derneklerimizin daha çok çalışmasını istiyoruz” dedi.
TÜRKİYE MEZUNLARI ÜLKEMİZİN GÖNÜLLÜ ELÇİLERİDİR
Afrika ülkelerine yatırım yapan Türk iş insanları ile Türkiye Mezunlarını bir araya getirmek için çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Eren, “Türkiye Mezunları ülkemizin gönüllü elçileridir. Mezunlarımızla irtibatımızı daha sıkı tutmak istiyoruz. Mezunlarımızın bu bölgelere yatırım yapan Türk iş insanlarıyla da Türk şirketleriyle de ilişki kurmasını istiyoruz. Eminim ki bu bölgelere yatırım yapan Türk şirketleri Türkiye Mezunlarından çokça istifade ediyorlar” diye konuştu.
HER FIRSATTA MEZUNLARIMIZLA BİR ARAYA GELİYORUZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2005 yılından itibaren Türkiye’de Afrika seferberliği başlatıldığını hatırlatan Eren, bu kapsamda tüm kurumların Afrika’ya yönelik çalışmalarında ciddi sayıda artış yaşandığını dile getirdi. YTB’nin Afrika ülkelerinden burslandırdığı öğrenci sayısının da arttığını vurgulayan Eren, “Zanzibar Cumhurbaşkanı Hüseyin Ali Mwinyi de Türkiye’de Tıp Fakültesi okumuş bir mezunumuz. Ziyaretler vesilesiyle kendileri ile bir araya geldik. Çok önemli iş insanları, siyasetçiler, akademisyenler Türkiye Mezunu olarak yurt dışında bulunuyor. Onları da ziyaret edip Türkiye ile olan muhabbetlerini diri tutmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE AFRİKA’YA KAZAN-KAZAN MODELİYLE YAKLAŞIYOR
Türkiye ve Afrika iş birliğinin kazan-kazan modeliyle her geçen gün geliştiğine dikkat çeken Eren şunları kaydetti: “Afrika’nın tarihi geçmişi ve yeraltı kaynakları çok zengin. Maalesef sömürgecilik geçmişi olan ülkeler var. Afrika kıtasının neden bu kadar zorluk içerisinde olduğunun sorusuna cevap ararsak, sömürgecilik geçmişinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Afrika’nın bu durumda olmasında onu sömürgeleştiren ülkelerin büyük kabahati var. Türkiye tüm kurumlarıyla hakça kaynaşmayı önceleyerek adaletli bir ilişki biçimi oluşturmaya çalışıyor. Bu ülkeler de bunu görüyor. ‘Türkiye geldiğinde bizden bir şey istemiyor’ diyor. ‘Kazan-kazan mantığı ile bize yaklaşıyor, kendini öncelemiyor, bizi de önceliyor’ diyor. Bunun da pozitif etkilerini hepimiz görüyoruz."