Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), yurdun 285 farklı noktasında maden aranması ve işletilmesi için ihaleler düzenleyecek. Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre bu sahalar kapalı teklif ve açık artırma usulüyle ihale edilecek.
İhaleler 339 bin 396 liradan, arama çalışmaları için yapılacak ihaleler ise 226 bin 264 liradan açık artırmaya çıkarılacak. İhaleye çıkılması planlanan 285 alan arasında ise tarım ve turizm alanları ve tarihi ilçeler de var.
TURİZM CENNETİ
Muğla’nın tarım ve turizmle öne çıkan ilçeleri maden arama ve işletme çalışmaları arasında yer alıyor. Tarihi milattan öncesine dayanan, Karya uygarlığına da başkentlik etmiş ve zeytinyağı coğrafi tescil almış Milas ilçesinde maden çalışmaları yapılacak. Turizm ve tarım ekonomisine sahip Yatağan, Köyceğiz ve Fethiye’de de maden arama ve işletme çalışmaları yapılacak.
Muğla’da orman alanlarının yüzde 61’i, kültür varlığı alanlarının yüzde 66’sı, koruma altına alınmış doğal alanların yüzde 55’i maden alanı olarak ruhsatlandırılmış durumda. TEMA Vakfı’nın hazırladığı rapora göre ise Muğla’nın yüzde 59’u madenlere ruhsatlandırılmış durumda.
ASBEST DE VAR
Sadece Muğla değil Aydın, Balıkesir, Çanakkale gibi birçok il için de maden sahası arama ve işletme ihalesine çıkıldı. Özellikle Kaz Dağları risk altında. En çok ihale ise Erzurum’da. Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre Erzurum’da 17 farklı noktada maden arama ve işletme ihalesi yapılacak
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü resmi web sitesinde ilçelere dair maden bilgileri şu şekilde: Köyceğiz: Asbest, kum-çakıl, olivin ve manganez, Fethiye: Manganez, dolomit, Yatağan: Boksit, çimento hammaddeleri, kalsit, kireçtaşı, zımpara Milas: Demir, dolomit, feldispat, grafit, kalsit, kireçtaşı, kükürt, mermer, zımpara, Kavaklıdere: Mermer
ÇED ZORUNLULUĞU YOK
Muğla Çevre Platformu’ndan (MUÇEP) Neşe Tuncer, maden çalışmaların bilinçsizce yapıldığını söyledi. Madenlerin gelişigüzel şekilde, her yerde açıldığına dikkat çeken Tuncer, Muğla Valiliği’nin kararı sonucu 25 hektarın altındaki alanlar için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlama zorunluluğunun kaldırıldığını belirtti. Tuncer şöyle konuştu:
“Son 2 yıldır da hazırlanan raporların kalitesi de oldukça düştü. Endemik bitkilere, zeytinlik alanlara, floraya değinilmiyor, sadece geçiştiriliyor. İlk okunuşta çevre mühendisi olmadan bile yakalayabildiğimiz hatalar oluyor. Bunlara istinaden bir proje tanıtım dosyasında maden lisansı, MATEK ruhsatı bile olmayabiliyor.”
Tuncer madenlerin tüm Muğla’ya zarar verdiğini aktararak “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı doğayı korumak yerine madenleri tercih ediyor. Doğanın bir kapasitesi var. Aynı yere 10 tane maden açıldığında doğa kendini yenileyemiyor. Gıdaların, toprağın ve havanın zehirlenmesine neden olunuyor. Gelişmek için sadece maden açmak değil toprağı ve yaşamı da korumak gerekiyor. Yılda 130-140 ÇED dosyası geliyor ve tamamı onay alıyor.”
www.idrak34.com