"Türk Demiryolu Sektöründe İntermodal Taşımacılık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi'nin açılış toplantısı, Ankara Sheraton Otel'de gerçekleştirildi. Toplantıya, Bakan Karaismailoğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Yunus Emre Ayözen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Burak Aykan ile AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı Angel Gutierrez Hidalgo de Quintana katıldı.
Karaismailoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her köşesini birbirine bağladıklarını, bununla yetinmediklerini ve dünyayı Türkiye'ye bağladıklarını söyledi.
2003-2023 döneminde 194 milyar dolarlık yatırımı Türkiye'ye kazandırdıklarını ifade eden Karaismiloğlu, "İnşa ettiğimiz alternatif güzergahlarla, ulaştırma koridorlarıyla, ticaret yollarıyla etki alanımızı daha da geliştirmeye kararlıyız. Orta Koridor'un çok önemli bir ayağını teşkil ederek ülkemizin lojistik hareketlilikten alacağı payı artırdık. Tüm ulaşım hizmetlerini kat be kat artıran politikalar ve faaliyetlerle dünyada en hızlı gelişen ülkelerden biri haline geldik. Dünya ticaretinde söz sahibi olmamız için büyük bir hamle olan Orta Koridor'un ürettiği ve üreteceği potansiyel ortadadır." diye konuştu.
YURT DIŞI YÜK TAŞIMACILIĞINDA DEMİR YOLUNUN PAYI 10 KAT ARTACAK
Millete, milli ekonomiye her zaman alternatif kanallar sağlamak için çalıştıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, bu kapsamdaki yeni hamlenin "Kalkınma Koridoru" olduğunu bildirdi. Karaismailoğlu, "Basra Körfezi'ndeki Irak'ın Fav Limanı'ndan Türkiye sınırına kadar yapılacak demir ve kara yollarından oluşacak koridor sayesinde, Hint Okyanusu'ndan Avrupa, Akdeniz, Karadeniz ve Kafkasya'ya bağlantılar kuracağız." ifadelerini kullandı.
Demir yolu yatırımlarındaki hedeflere ilişkin bilgi veren Karaismailoğlu, "Demir yolunun taşımacılıktaki oranının 2029 yılında yüzde 11'in üzerine yükselmesini, 2053'te ise yaklaşık yüzde 22 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz." dedi.
Yurt dışı yük taşımacılığında demir yolunun payını 10 kat artırmayı hedeflediklerini aktaran Karaismailoğlu, demir yolu yolcu sayısının 2035 yılında 145 milyonu, 2053 yılında ise 269 milyonu geçmesini hedeflediklerini dile getirdi.
Karaismailoğlu, diğer ulaşım modlarındaki yatırımların da devam edeceğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Netice olarak, demir yolunun yük taşımacılığındaki payı 2019'dan 2053'e kadar 7 kattan fazla artacak. Bu rakamlar aynı zamanda karbon salımının ciddi anlamda azaltılması anlamına geliyor. Elbette diğer ulaşım modlarındaki yatırımlarımıza da gereken önemi vererek, ülkemize yeni, hızlı ve konforlu bir altyapıyla daha sürdürülebilir, güvenli, çevreci, erişilebilir, kapsamlı, hızlı ve teknolojik olarak daha yenilikçi bir ulaştırma imkanı kazandırma çabamızı sürdüreceğiz. 2053 yılına kadar, demir yolu ağımız 13 bin 22 kilometreden 28 bin 590 kilometreye çıkacak. Hızlı tren bağlantısına sahip il sayımız 8'den 52'ye yükselecek. 2053 yılına kadar yapacağımız yaklaşık 190 milyar dolarlık yatırımlarımızla, sektörün milli gelirimize katkısı 2053'e kadar 1 trilyon doları geçerek, yatırım bedelinin 5 katından fazlasını ülkemize kazandıracaktır. Ayrıca üretime 2 trilyon dolar, istihdama 28 milyon kişilik fayda sağlayacağız."
DEMİR YOLLARINDA SERBESTLEŞME ÇALIŞMALARI
Gelecek dönemde Türkiye'nin eşsiz coğrafi konumundan da yararlanarak, lojistikte küresel ve bölgesel bir merkez haline gelmenin, kara yolu, demir yolu, deniz yolu, hava yolu ve haberleşme ağını ekonomik, etkin, verimli, emniyetli, çevreye duyarlı ve afetlere dayanıklı şekilde daha da geliştirmenin temel öncelikleri olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Serbestleşen demir yolu sektöründeki işletmecilerin, adil ve sürdürülebilir rekabet ortamında hizmet verebilmeleri için sektörün düzenleyici makamı ve ulusal emniyet otoritesi olarak, mevzuat çalışmalarını Bakanlığımız bünyesinde AB müktesebatına uyumlu biçimde sürdürüyoruz. Demir yollarında başlattığımız serbestleşmeyle birlikte özel sektörün yolcu ve yük treni işletmeciliği yapabilmesinin önünü açtık. Bu kapsamda, 3 şirketi demir yolu yolcu tren işletmecisi, 4 şirketi ise demir yolu yük tren işletmecisi olarak yetkilendirdik. 2022 yılında demir yollarındaki toplam 38,5 milyon ton yükün yüzde 16'sı özel demir yolu tren işletmecileri tarafından taşındı. Demir yolunda taşımacılık payının daha da artırılması için, yatırım ve işletmecilik maliyetlerinin düşürülmesi, karasal yükün demir yollarına kaydırılmasının cazip hale getirilmesi çalışmalarımız devam ediyor."
"ULAŞTIRMA SEKTÖRÜNDE KÜRESEL REKABET GÜCÜNÜ ARTIRACAĞIZ"
Avrupa Birliği ile ortaklaşa finanse edilen "İntermodal Taşımacılık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi" ile intermodal taşımacılıkta demir yollarının payını artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Karaismailoğlu, özellikle bu alanda Türkiye'nin gelişimini sağlamak ve sadece ulusal kapsamda değil, uluslararası da bağlantıları kurarak daha çevreci ve konforlu bir ulaşım sistemini oluşturmayı amaçladıklarını bildirdi. Bakan Karaismailoğlu, "Bundan sonrası için de artan çevresel kaygılar, düşük emisyon hedefleri ve Türkiye'nin Orta Koridor üzerine olan stratejik hedefleri doğrultusunda demir yolu yatırımlarına daha da ağırlık vereceğiz." dedi.
Bu amaçla 2053 yılında 28 bin 590 kilometre hat uzunluğuna ulaşmayı hedefledikleri bilgisini veren Karaismailoğlu, projeyle demir yolu bağlantılı lojistik merkezler ağı sayesinde, Türkiye'nin lojistik kapasitesini, verimliliğini güçlendirmeyi ve yük taşımacılığında demir yolunun payını artırmayı hedeflediklerini söyledi. Karaismailoğlu, bunun yanı sıra demir yolu altyapısının diğer ulaştırma modlarıyla entegre şekilde geliştirilmesini, intermodal taşımacılığın güçlendirilmesini sağlayacaklarını ve bu sayede ulaştırma sektöründe küresel rekabet gücünü artıracaklarını anlattı.
"ÜLKEMİZİN LOJİSTİK KAPASİTESİ VE VERİMLİLİĞİ GÜÇLENECEK"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Ayözen de projeye ilişkin bilgi verdi.
Ayözen, "Türk Demiryolu Sektöründe İntermodal Taşımacılık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi, hem ülkemiz sınırları içinde hem de sınırlarımız dışındaki yük taşımacılığındaki entegrasyon için büyük önem arz ediyor. Avrupa Birliği IPA Fonu ile 24 ay boyunca sürecek projemizin, bedelin yüzde 85'i IPA fonlarından, yüzde 15'i ise Bakanlık bütçesinden karşılanacak. Projemiz sonucunda daha da güçlendireceğimiz 'demir yolu bağlantılı lojistik merkezler ağı' sayesinde, ülkemizin lojistik kapasitesini ve verimliliğini güçlendirecek ve yük taşımacılığında demir yolunun payını artıracağız. Bunun yanı sıra demir yolu altyapısının diğer ulaştırma modlarıyla entegre şekilde geliştirilmesine, intermodal taşımacılığın güçlendirilmesine katkı sunacağız." diye konuştu.
Proje kapsamında Türkiye'de intermodal taşımacılığın talep, hizmet ve altyapı düzeyleri, kullanılan teknoloji ve iş modellerinin yanı sıra politika, yasal ve kurumsal çerçeve bağlamında durum analizi yapılacağını vurgulayan Ayözen, akabinde demir yolu temelli intermodal taşımacılığın rekabet edebilirliğini artıracak yönlerin analizleri ile intermodal taşımacılığın geleceğine yönelik gerçekçi talep tahminlerinin ortaya konulacağını kaydetti.
Ayözen, demir yolu yük taşımacılığının ulaşım modları arasındaki payının artırılabilmesi için yasal altyapıda gerekli düzenlemeleri yapacaklarını da sözlerine ekledi.