Türkiye'nin Karadeniz'deki doğal gaz rezervini 710 milyar metreküpe çıkarması, Avrupa'da ve bölge ülkeleri arasında gündeme oturdu.
Son olarak Çaycuma-I kuyusunda keşfedilen 58 milyar metreküplük rezervle beraber eldeki kaynağın parasal karşılığı 1 trilyon dolar seviyelerine ulaştı.
Yeni keşifler dışında Silivri ve Tuz Gölü'ndeki depolama hacminin kademeli olarak arttırılması ve geri üretim oranının yükseltilmesi, ülkemizin enerji üssüne dönüşme yolculuğunu hızlandırdı.
Bunun ilk meyvesi de Bulgaristan'la yapılan anlaşmayla alındı. Enerji Bakanı Fatih Dönmez ve Bulgar mevkidaşı Rosen Hristov, 3 Ocak Salı günü iki ülke arasındaki doğal gaz transferini onaylayan metni imzaladı.
Böylece Türkiye ile Bulgaristan arasında her yıl yaklaşık olarak 1,5 milyar metreküplük doğal gaz transferi gerçekleştirecek. Üstelik anlaşma 13 yıl boyunca geçerli olacak.
Enerji uzmanı Dr. Sohbet Karbuz, CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5N1K programında bu anlaşmaya önümüzdeki süreçte elektriğin de eklenebileceğini açıkladı. İşte, Karbuz'un açıklamaları:
"ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR OLAY"
Türkiye'nin fiyat belirleyici ülke olma yolundaki ilk adımını attığını belirten Enerji uzmanı Sohbet Karbuz, son anlaşmanın önemini şu sözlerle vurguladı:
"Türkiye gaz ihracatçısı oluyor demek için biraz erken. Anladığım kadarıyla bu anlaşma, Türkiye'deki gaz altyapısına erişmeyi konu ediniyor. Yani alınan gaza servis bedeli ilave edilip Bulgaristan'a gönderilmesi söz konusu. Tabii bu süreç nasıl evrilir, onu bilmiyoruz ama Türkiye'nin ve Balkanların enerji arz güvenliği açısından önemli bir olay. Bu belki bir sonraki aşamada Türkiye'nin gaz merkezi (hub) olması konusunda fayda sağlayabilir."
"ELEKTRİĞİ DE EKLEMEMİZ SÖZ KONUSU OLABİLİR"
Dr. Karbuz, açıklamasının devamında Bulgaristan'la yapılan anlaşmanın önümüzdeki süreçte Balkanlara ve Güneydoğu Avrupa ülkelerine yayılabileceğinin sinyallerini vererek, anlaşmaya elektriğin de dahil edilebileceğini söyledi:
"Teknik altyapımız var. Çoklu giriş, çoklu çıkış var. Doğal gaz depolama kapasitemiz mevcut. Yerli üretim de inşallah başlayacak. Ama gaz merkezi olmak bir süreçtir. 10-15 yılı yayılabilir. Çeşitli merhalelerden oluşur ve bu sürecin en az 9 kriteri vardır. Bunlardan birincisi doğal gaz altyapısına serbest erişimdir. Bizde teknik şartlar var ama olayın regülasyon kısmında çok başlardayız. Bunu bir atlama taşı olarak düşünmek gerekir. Şimdi belki doğal gazla başlayacağız ama ileride belki elektriği de eklememiz söz konusu olabilir. Yani Güneydoğu Avrupa ve Balkan ülkeleriyle Türkiye'nin doğal gaz entegrasyonu önemli bir noktadır. Türkiye'nin ileride 'merkez' olma yolundaki hedeflerine önemli bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum"