Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kemal Şamlıoğlu, Türkiye Yüzyılı'nı Haber7 için değerlendirdi. Şamlıoğlu'nun, "Türkiye Yüzyılı V: Türkiye Yüzyılı Kuşağı ve Büyük Empati" başlıklı yazısı şöyle:
Türkiye Yüzyılı en sarih ve samimi vizyoner yapısıyla toplumu ve oradan da medeniyeti, kurucu bir bilgi ışığında yeniden ayağa kaldırmanın yüzyılı olacaktır. Uygarlığın en temel yapı taşı insandır. İnsan unsurundaki bozulma doğrudan medeniyet kurucu ana çekirdeğin yıkımını beraberinde getirecektir. Türkiye Yüzyılı, işte bu medeniyet probleminin süreğinde insan düşüncesinin hem toplumsal hem de bireysel gerçekliği üzerine yüzyıllara sirayet edecek bir eğitim ve kültür inşa etme iddiasıyla yola koyulmuş vizyon olmalıdır.
"Z KUŞAĞI ADLANDIRMASI BOŞA ÇIKACAK"
Nesillerin “Z kuşağı”, “internet kuşağı” veya “sanal kuşak” adlandırmalarıyla heba edilmeye çalışıldığı bu süreçte, zamanın yıkıcılığına karşı devrim niteliğinde bir eğitim felsefesine ihtiyaç hâsıl olması, Türkiye’nin tüm milli bilincini ve varlığını emanet edeceği yarınların şimdiden çağa hazırlanması için en hayati meseledir. Türkiye Yüzyılı’nın eğitim ve kültür politikası, medeniyeti ihya ve ikmal edecek insan unsurunun merkezde kalışı; başka bir deyişle zamanın ruhuna münhasır, oyun kurucu ve merkezini kaybetmeden çağın gerekliliklerini özümsemiş nesiller yetiştirmektir. Zira eğitimin milletlerin ideal yarınları için en büyük yapı taşı yahut en yıkıcı ihmal olduğu farz edilirse; Türkiye Yüzyılı oyun kurucu medeniyet tasavvurunu, “Z kuşağı” adlandırmasını boşa çıkaracak milli ve manevi genç nesiller öncülüğünde müreffeh seviyeye çıkaracaktır.
Türkiye Yüzyılı I: Millî İmkân ve Teknolojik Devrim
Türkiye Yüzyılı II: Anadolu İrfanı ve Cesaret
Türkiye Yüzyılı III: Eğitim ve İnsan Gerçeği
"ENGELLENEMEZ MEDENİYET GELİŞİMİ BAŞLADI"
İdealler, gerçeklerden daha kıymetli ve asildir. Türkiye’nin son zamanlarda yani özellikle neredeyse çeyrek asra denk gelen AK Parti iktidarı süre zarfındaki eğitim reformları, bir anlamda eski Türkiye’nin eğitim alanındaki yetersizliklerinin lojistik olarak giderilmesine yönelik büyük bir alt yapı çalışmasına ve seferberliğine dönüşmüştür. Eğitim kadrosuyla, okul imkânlarıyla, teknolojik donanımlarla gidilmedik il, ilçe, bucak ve köy kalmamış, eğitim alanında 2000’li yılların başında neredeyse enkaz olarak devralınan eğitim faaliyetine, AK Parti dönemiyle birlikte hiçbir lojistik çaresizliğe izin verilmemiştir. Tabi ki tamamlanan çoğu fiziki imkân noktasındaki bu reform ve çağa uyum sağlama çabaları, Türkiye Yüzyılı’nın devrim niteliğindeki zihinsel formasyonuna önemli bir başlangıç adımı yani hazırlık teşkil etmiştir. Artık engellenemez medeniyet gelişimi başlamıştır ve yarınlar dünyadaki yerinin bilinciyle, zamanın merkezinde olacak Türkiye Yüzyılı kuşağınındır.
"TÜRKİYE YÜZYILI, EĞİTİM ALANINDA BÜYÜK HAMLELERE ŞAHİTLİK EDECEK"
Türkiye Yüzyılı kuşağı, ahlâk, fazilet ve hamiyetle kendini dünya perspektifinde mağrur hissedecek bir kuşaktır. Anadolu’nun yurt edinildiği bin yıllık tarihi gerçekliğin milli, manevi bilinç ve varlığın sonucu, inkâr edilemez tarihi hakikatin yeni nesillere en büyük ilhamıdır. Türkiye Yüzyılı eğitim felsefesinin kurucu bilinci insandır. İnsanın şartları, yaratılışının getirdiği gerçeklik, genç Türkiye Yüzyılı kuşağının acıları, sevinçleri, kazanımları ve hayal kırıklıklarıyla bu topraklara mensup olmanın devlet ve iktidar nezdindeki Büyük Empati’sidir. Bu Büyük Empati Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan başlayarak her bir yetki sahibini, her bir vatandaşın ve her bir anne ve babanın genç nesiller için akıttığı gözyaşı kadar kutsal ve değerlidir. Bu Büyük Empati, genç nesillerin hata yapma özgürlüğü veya doğruyu bulma noktasındaki en büyük duygu birlikteliğidir. İşte tarihin eğitim alanında daha büyük hamlelere şahitlik edeceği Türkiye Yüzyılı, genç nesillerin milli, adil ve demokratik değer yargılarının güvencesi olan Büyük Empati’nin derinliğinde yeni ufuklara açılacaktır.
Eğitim alanındaki yeni ve devrim niteliğindeki hamleler, genç nesillerin bireysel farklılıkları ve yeteneklerinden ilham alıp, modern çağa ilişkin teknoloji, bilişim ve kendini gerçekleştirme arzusunu temin etmelerine yönelik olarak Büyük Empati ’ye emanet edilecektir. Bu emanet ediliş, medeniyet dairesini kaybetmeden dünyaya seyirci kalmayan; bizatihi değişimin merkezinde ve değişime vesile olan genç kuşakların varlığıyla kendini gösterecektir. Sadece günceli kendine konu edinmeyecek olan Türkiye Yüzyılı kuşağı, değişenin içinde değişmeyen özü muhafazaya odaklı, mutlak bir değişme aruzuyla değil, hakkaniyetten yana değişme arzusuyla, mutlak bir modernleşmeye ve konformizme değil; medeniyet ve tarih temelli milli/manevi bilince daha doğrusu kendi yüksek farkındalığına güvenen bir kuşak olacaktır.
"EĞİTİM FELSEFESİ BÜYÜK EMPATİ OLACAK"
Yeni Türkiye Yüzyılı’nın eğitim felsefesi Büyük Empati olacaktır. İnsan varlığının değeri, gelişim şartları, çağın ve zamanın ruhunun getirdikleri, özgürlük ve hakkaniyet ölçüsünde yeni nesillerin yarınları adına geliştirilecek eğitim modellerinin aynı zamanda dünyayı değiştirmesi idealiyle yan yanadır. Bu bir beklenti değildir. Bu, Mehmet Âkif’in Asım nesli dediği neslin tevarüs etmiş milli ve manevi bilincinin bir medeniyet iddiasıyla yürürlükte oluşu, yüzyılları hatta uygarlık temelli düşünüldüğünde bin yılları medeniyet yörüngemizde muhafaza eden fiiliyattır.