Rusya'da yer alan analiz yazısında Türkiye'nin Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Orta Asya Türk devletleriyle geliştirdiği ilişkilere dikkat çekildi.
Türkiye'nin son yıllarda Türkçe konuşan ülkeler arasında birliği başarıyla teşvik ettiği ifade edildi.
Türkiye'nin Orta Asya'da büyük bir avantaja sahip olduğuna vurgu yapılan makalede, "Orta Asya devletleri otuz yıldan fazla bir süre önce bağımsızlıklarını kazandılar ve bölge büyük ölçüde Batılı güçlerin görüş alanının dışında kaldı ve onlar da bölgeyi Rusya'nın etki alanı içinde olarak görüyor. Ancak bu bölge, onu yeni siyasi aktörlerin dahil olduğu diplomatik savaşlar için bir test sahası haline getiren büyük mineral kaynaklarına ve altyapı potansiyeline sahip. Açıkçası, şimdi bu bölgedeki etki alanlarını yeniden dağıtmak için mükemmel bir zaman çünkü Rusya Ukrayna kriziyle meşgul ve Orta Asya nüfusunun çoğunluğu Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra büyüyen ve kültürel etkisinden kurtulmuş bir nesil. Bu sayede Türkiye orada kesinlikle kullandığı yadsınamaz bir avantaja sahip. Bu nedenle, ortak bir geçmiş fikrini teşvik etmek tamamen farklı alanlarda ilişkiler kurmaya yardımcı oluyor" denildi.
TÜRKİYE, RUSYA'YA KARŞI GERÇEK BİR DENGE UNSURU HALİNE GELİYOR
Türkiye'nin savunma, enerji ve kültür alanlarına nüfuz ederek Rusya'ya karşı gerçek bir denge unsuru haline geldiği kaydedildi.
Türk savunma sanayisinin büyüyen Orta Asya İHA pazarında hızla baskın bir konum kazandığına dikkat çekilirken Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan'ın Türkiye'ye ait İHA ve SİHA'ları ordu envanterlerine kattığı belirtildi.
Türkiye'nin ayrıca bölgede barış elçisi rolünün farkına vardığı ve Kırgızistan ile Tacikistan arasında devlet sınırının belirlenmesi ve sınırlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılmasını kolaylaştırmak için çaba sarf ettiği ifade edildi.
Analiz yazısının devamında şu ifadeler yer aldı;
Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle kapsamlı ekonomik iş birliğini genişletmeyi planladığı için bölgedeki istikrar ve güvenlikle ilgileniyor. 2023 yılı sonunda Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret cirosu rekor bir seviyeye ulaşarak 6,4 milyar ABD dolarına ulaştı; Özbekistan ile ticaret cirosu 3 milyar dolara ulaştı ve önümüzdeki yıllarda 5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye, Orta Asya ülkelerinin beş ana ticaret ortağından biri ve Türkmenistan için Türkiye, son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti'ni geride bırakarak bir numaralı ihracatçı oldu.
Türkiye, yavaş yavaş bir diyalog platformundan çok çeşitli alanlarda yakın iş birliğini teşvik eden tam teşekküllü bir örgüte dönüşen kendi çok taraflı formatı olan Türk Devletleri Örgütü'nü başarıyla tanıttı.
Türk Devletleri Örgütü'nün 10. Zirvesi sonucunda kültürel uyum ve ekonomik bütünleşmeyi güçlendirme yönündeki eğilimin devamını sağlayan 12 belge imzalandı.
Zirvede duyurulan "Türk çağı!" ve "Birliğimiz Gücümüzdür" sloganları, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk dünyasını" gerçekleştirmeye yönelik iddialı planları yansıtıyor. Türkiye'nin "bölge üstü güç" seviyesine ulaşma, "küresel satranç tahtasında" etkili ve lider bir oyuncu olarak statüsünü güçlendirme görevi, tam da Türkiye'nin dış politikasındaki Türk vektörünü derinleştirerek oldukça uygulanabilir. Orta Asya'daki tüm Türk girişimleri bu ülkeler tarafından olumlu bir şekilde algılanıyor, çünkü manevi ve kültürel yakınlık fikri başarıyla oluşturuluyor ve aşılanıyor.