Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, seçime giderken Cumhur İttifakının işinin kesinlikle daha zor olduğunu vurgulayarak, "2018’e kadar geniş bir halk koalisyonu ile kampanya yapan bir Recep Tayyip Erdoğan görüyorduk. Karşısında tek başına bir CHP ve nispeten cılız bir MHP görüyorduk. Bugün itibarıyla tablo tam tersine döndü" dedi.
Selçuki, yaptıkları araştırmaya göre, ekonominin şu anki durumunun çok kötü/kötü olduğunu düşünenlerin en yüksek olduğu seçmen grubunun sırasıyla yüzde 94 ile HDP seçmeni, yüzde 93.7 ile CHP seçmeni ve yüzde 90 ile İYİ Parti seçmeni olduğunu vurguladı. AKP seçmeninin yüzde 55'inin ekonomi hakkında olumsuz fikir belirtirken MHP seçmeninde bu oran yüzde 63 olduğuna dikkat çeken Selçuki, seçime giderken seçmenlerin davranışlarını ve ekonomiye bakışlarını konuştuk.
- Ekim ayında yaptığınız Ekonomi Algısı Anketinin verilerine göre yurttaş ekonomiyi nasıl görüyor?
Bugün itibari ile ekonominin nasıl olduğunu düşünüyorsunuz? Sorusuna yüzde 75 kötü veya çok kötü yanıtını veriyor. Bir yıl içinde nasıl olacak diye sorduğumuzda yüzde 53 çok daha kötü olacak diyor. Geçtiğimiz birkaç aya bakarsak kısmen olumluya bir gidiş var. Ama yine de iyi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 50'nin altına inmiş değil. Mesela yüzde 75’e mayıs ayındaki yüzde 80’den gelinmiş. Yüzde 53’e ise yüzde 60’tan gelinmiş. Bunu şöyle açıklıyoruz; yaz ayları dana kolaydır, ısınma sorunu yok, çocukların okul masrafı yok, gıda ürünleri biraz daha ucuz, turizm gelirleri ekonomiye girer, ağustosta piyasaya tam olarak nereden geldiği belli olmayan yabancı para girişi oldu. Asgari ücrette ikinci zam oldu. Bunlar birleşince bir iyileşme oldu. Ekonominin şu anki durumunun çok kötü/kötü olduğunu düşünenlerin en yüksek olduğu seçmen grubu yüzde 94 ile HDP seçmeni. HDP’yi yüzde yine 94 ile CHP seçmeni takip ederken üçüncü sırada yüzde 90 ile İYİ Parti seçmeni var. AKP seçmeninin yüzde 55’i ekonomi hakkında olumsuz fikir belirtirken MHP seçmeninde bu oran yüzde 63. Ekonomi hakkında olumsuz görüş belirtenlerin oranının en yüksek olduğu yaş grubu yüzde 81 ile 18-24 yaş grubu. Ekonominin bugünü hakkında olumsuz görüş belirtenlerde zirvede yüzde 82 ile en yüksek eğitim grubu yer alıyor.
GENÇLER KARAMSAR
- Ekonominin geleceği ile ilgili beklenti nasıl?
Cumhur İttifakı parti seçmenleri hariç bütün seçmen gruplarında ekonominin geleceğini olumsuz değerlendirenler yüzde 65’in üzerinde çoğunluğu oluşturuyor. Gençler ekonominin geleceği konusunda karamsar. Ekim ayında, ekonominin geleceğine dair olumsuz görüş bildirenlerin en yüksek seviyede gerçekleştiği grup yüzde 58 ile 25-34 yaş grubu oldu. En karamsar ikinci grubu ise yüzde 57.5 ile en genç yaş grubu oluşturuyor. Mayıs ayında ekonominin nasıl olduğunu düşünüyorsunuz dediğimizde AKP seçmenin yüzde 60’ı kötü çok/ kötü olacak derken ekimde yüzde 55’i çok kötü olacak demiş. MHP’de ise bu oran 76’dan yüzde 63’e düşmüş. Bu da aslında hükümetin ihtiyacı olan şey. Hükümet muhalefete oy veren seçmeni hedeflemiyor. Onlar kendisinden uzaklaşan eski AKP ve MHP’li seçmeni hedefliyor.
- Kopan seçmen tekrar döner mi Cumhur İttifakına?
Ekonomik algıdaki bu toparlanma oy oranlarına yansımış değil. Cumhur ittifakında toparlanma var ama bu ekonomik algıdaki toparlanma ve iyileşme kadar değil. Hükümet belli ki seçime giderken daha fazla harcama yapacak. Ancak burda atladığımız bir şey var; Hâlâ enflasyonla mücadele edilmiyor. Kış aylarında bu iyileşme algısının devam etmeyeceğini düşünüyorum. Enflasyon baz etkisiyle düşecek. En iyi ihtimalle yüzde 40’ler seviyesinde olacak. Ama düşmeyecek bir şey var fiyatların geldiği seviye. Maaşlar enflasyon karşısında eriyor. O yüzden bu olumlu algı uzun sürmeyecek.
YÜZDE 86'SI AY SONUNU ZOR GETİRİYOR
- Gelirlerin giderleri karşılama oranı da çok düşük seviyelerde. Yurttaş nasıl ayakta kalıyor?
Mayıs 2022’de gelirim giderimi karşılamadı diyenler yüzde 61. ucu ucuna karşıladı diyenler yüzde 24. Toplumun yüzde 85’i aylık bazda çok zor geçindiğini ifade etmiş. Ekim 2022’de katılımcıların yüzde 86’sı geçim sıkıntısı yaşadığını vurguluyor. Kadın katılımcıların yüzde 90’ı geçim sıkıntısı yaşadığını ifade ederken erkek katılımcılarda bu oran yüzde 82. Geçinemediğini ifade edenlerin en yüksek oranda olduğu seçmen grubu yüzde 76 ile HDP. CHP’de oran yüzde 70 ve üçüncü sırada yer alan İYİ parti seçmeninde oran yüzde 63. Ayrıca Cumhur İttifakı parti seçmenlerinin beşte birinden fazlası geçim sıkıntısı yaşamadığını belirtiyor.
- Ekonomik kriz ve sosyal hayata yapılan müdahaleler, kararsızların ya da seçmenin oy tercihini nasıl etkiliyor?
Anketlerimizde kararsızlar yüzde 14-15 çıkıyor. Bunların önemli kısmı Cumhur ittifakı seçmeni. Yaşam alanına müdahale, özgürlüklerin kısıtlanması şüphesiz ki seçmenin tercihini etkiliyor. Ama seçmenin karar verme saikleri arasında tek bir konu yok. Bugün seçmenin yüzde 75-80’i ne olursa olsun nereye oy vereceğini biliyor. Geri kalanlar hem ekonomik koşullar hem genel yönetim hem de önem verdikleri kimliklerini, cumhuriyet değerleri ya da dini harmanlayarak karar veriyorlar.
HDP OLMAZSA OLMAZ
- Seçmen çözümü hangi partide görüyor, şimdi seçim olsa oy oranları partilere göre nasıl dağılır?
Uzan zamandır gördüğümüz denge devam ediyor. Yüzde 60 muhalefet bloğu var. Yüzde 40’lık bir iktidar bloğu var. Ama Şu tablo değişmeyecek: Seçimlerden sonra Meclis’te hiçbir ittifakın basit çoğunluğu HDP oyu olmadan sağlayamayacağını düşünüyorum.
ADAY BELİRLEMEDE ZAMAN DARALIYOR
- 6'lı Masanın henüz bir cumhurbaşkanı adayı belirlememesi kamuoyu tarafından nasıl algılanıyor. Aday belirleme konusunda gerçekten geç kalındı mı?
Muhalefetin bu alanda zamanının azaldığını düşünüyorum. Bu tartışma bıkkınlık yaratıyor. Yaz ayları sonuna kadar sürekli hükümet adayınız kim diye soruyordu, muhalefette bekleyin diyordu. O dönemde 6’lı Masa tek cephe görünümündeydi. Ama eylülden beri bu tartışma iktidar kadar muhalefet içerisinde sürüyor ve 6’lı Masa olduğundan daha parçalı bir görüntü veriyor. Şu anda Cumhurbaşkanlığı seçiminde de muhalefetin yüzde 60 oy potansiyeli var onu da adayın kim ve kampanyanın nasıl olacağıyla da ilgisi olacak.
- Yaptığınız araştırmalarda Türkiye’nin en ciddi sorunu hangisi görünüyor?
Tartışmasız bir numaralı problem ekonomi.
- Seçime giderken Türkiye ekonomik ve siyasi anlamda nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalacak?
Cumhur ittifakı bu tartışmayı aidiyet yaşam tarzı farklılıkları üzerine kurmaya çalışıyor. Muhalefetin de yeni bir ekonomik perspektif ve yeni bir ortak hedef ortaya koyması yazım. Muhalefet henüz bunu yapamıyor. Aday belli olmadan da bunu yapması zor.
- Bu noktada kararsızlar artar mı?
Artmaz. Bilakis seçime giderken kararsızların oranı azalacak. Bir itici bir çekici güç var. İtici güçte Cumhur ittifakı ekonomi ve kötü yönetim üzerinden kendisinden ittiği bir seçmen var. Ama buna karşın 6’lı Masanan yeterli çekim gücünü oluşturamadığını görüyoruz. 6’lı Masa adayının arkasında birleştiği zaman çekim gücü oluşturabilecek. Bu çekim gücünü adayın ve kampanya programını görmeden yaşamayacağız. Ama 6’lı Masada bir dağılma görmüyorum.
CUMHUR İTTİFAKININ İŞİ ZOR
- Seçime yedi-sekiz kaldı, o sürece kadar kimin işi daha zor?
Cumhur İttifakının işi kesinlikle daha zor. Çünkü masadaki roller değişti. 2018’e kadar geniş bir halk koalisyonu ile kampanya yapan bir Recep Tayyip Erdoğan görüyorduk. Karşısında tek başına bir CHP ve nispeten cılız bir MHP görüyorduk. Bugün itibarıyla tablo tam tersine döndü. Çok geniş bir halk kesimini temsil eden bir koalisyonla seçime gidiyor Millet İttifakı.
- Tekrar aynı iktidar ve Erdoğan seçilirse ekonomi ve Türkiye nereye gider?
Seçimi kim kazanırsa kazansın bu ekonomik model devam edemez. Enflasyonu düşürmek için bir bedel ödenecek. Erdoğan cumhurbaşkanlığını kazansa bile mecliste çoğunluğu alamayacaklar. Basit çoğunluk için muhalefet organize olup cumhurbaşkanlığı kararnamelerini dengeleyici bir yapı kurabilirse işleri zor olabilir.