Prof. Dr. Kozanoğlu, 45 ülkede 50 milyon kişinin yetersiz beslenme ile cebelleştiğini, 882 bin insanın ise açlıktan ölüm riskine maruz kaldığını söyledi.
Kozanoğlu, yoksul insanların gelirlerinin yüzde 30 ile yüzde 70 arasındaki bölümünü gıdaya harcadıklarını dile getirdi. Prof. Dr. Kozanoğlu, gıda fiyatlarındaki bu artışın, insanların gıda ürünlerini yeterince tüketememelerinin yanı sıra, diğer gereksinimlerine de kaynak ayıramamalarına neden olduğunu söyledi.
“MUTFAK MASRAFLARI ARTIYOR”
Temmuz 2022 itibarıyla TÜİK’e göre gıda fiyatlarında yüzde 94.65 artış olduğunu da hatırlatan Prof. Dr. Kozanoğlu, İTO’nun Ücretliler Geçinme Endeksinde temmuz ayı fiyatlarının yüzde 4.09 yükseldiğini, bu oranın gıdada da yüzde 4.83’le hız kesmediğini söyledi.
TÜİK’te de fiyatların genelde yüzde 2.37 artarken, gıdada ise yüzde 3.5’e sıçradığına dikkat çeken Prof. Dr. Kozanoğlu, “Sade vatandaşın mutfak masrafları hem Türkiye’de kontrolden çıkmış enflasyonun bir yansıması, hem de dünyada tarım fiyatlarının zirve yapmasının sonucu olarak artıyor” saptamasını yaptı.
“EĞİTİME, SAĞLIYA, GİYİME KAYNAK KALMIYOR”
Prof. Dr. Kozanoğlu, Türkiye’nin tüm dünyada gıda enflasyonu yaşayan ülkeler sıralamasında 4’üncü sırada yer aldığını belirtti. Türkiye’de gıdanın tüketim sepetindeki ağırlığının yüzde 25.32 olduğunu, bu oranın dar gelirli vatandaşlar arasında yüzde 30’un da üzerinde seyrettiğini söyleyen Kozanoğlu, son dönemde enerji fiyatlarının artışının hem ulaşım hem de ısınma maliyetlerine yansıdığına değindi.
Bu nedenle yoksulların gelirlerinin yüzde 70’ten fazlasını gıda, ulaşım, elektrik, doğalgaz ve su faturalarına harcamak zorunda kaldıklarını dile getiren Prof. Dr. Kozanoğlu, “Bir de borçluların kredi kartları ve ihtiyaç kredisi borçlarını ödedikleri düşülürse; eğitime, sağlığa, giyim kuşama ayıracak paraları kalmıyor. Bırakın tatil yapmayı, güzel bir lokantada yemek yemeyi, düzgün bir kafede keyif yapmayı” ifadelerini kullandı.
YÜKSEK FİYATLARIN NEDENİ NEDİR?
Prof. Dr. Kozanoğlu, gıda fiyatlarındaki bu artışın nedenlerini dört maddede sıraladı:
"Birincisi, pandemide navlun fiyatlarının artışı, göreceli ucuz bir kategori olan gıda taşıma maliyetlerini iyice yukarı çekti.
İkincisi, küresel iklim değişikliğine bağlı sert hava hareketleri başta Çin ve Hindistan birçok ülkenin tarım üretimini olumsuz etkiledi.
Üçüncüsü, en belirgin şekilde Çin’de gözlenen bir eğilim, et tüketiminin artışıyla hayvanların yem ihtiyacı da arttı. Bu da özellikle yoksulların tükettiği hububat fiyatlarına da yukarı yönlü basınç yaptı.
Dördüncüsü ise finansallaşma gıda ürünlerine de nüfuz ederek buğday, mısır, kahve başta gelmek üzere özellikle türev piyasalar üzerinde spekülasyonu yaygınlaştırdı.”
TÜRKİYE, GIDA ENFLASYONUNDA DÜNYADA 4.SIRADA
Prof. Dr. Kozanoğlu, Türkiye’nin tüm dünyada gıda enflasyonu yaşayan ülkeler sıralamasında 4’üncü sırada yer aldığını belirtti. İlk sırayı buğday sevkiyatının durması nedeniyle Rusya-Ukrayna savaşının vurduğu Lübnan’ın aldığını, 5 milyon kişinin ciddi gıda güvensizliği ile karşılaştığı Zimbabwe’nin ikinci geldiğini dile getiren Kozanoğlu, Latin Amerika ülkelerinde ise daha çok Rusya’nın gübre ihracatının aksamasının olumsuz etkileri hissedildiğini söyledi. Çok ciddi enflasyon sorunu yaşayan Venezuela’nın 3’üncü olduğunu hatırlatan Kozanoğlu, Türkiye’nin 4’üncü sırada bulunduğuna işaret etti ve “Gıda enflasyonuyla manşet enflasyon farkını gösteren gerçek gıda enflasyonu sıralamasına göre de 5. sıradayız” dedi.
www.idrak34.com