Bahçelievler Mahallesi'nde akaryakıt istasyonunun yakınında, 20 Ağustos 2022’de; Yunus Şataflı yönetimindeki, gübre taşıyan 73 SN 384 plakalı TIR, 2 araca ve yayalara çarpıp devrildi.
Kazada, marketten çikolata alıp evlerine dönen Şervan (6) ve Mihriban Tanrısever (11) ile İbrahim Halil Has (80) ve İnan Berk (35) öldü. İhbar üzerine kaza yerine polis, jandarma, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Çevredekiler de bölgede toplanıp, ekiplerin çalışmasını izlemeye başladı.
KALABALIĞIN ARASINA DALDI
Bu kazadan 33 dakika sonra yine gübre yüklü olan Umut Gündüz yönetimindeki 34 NMB 53 plakalı TIR, kaza yerindeki kalabalığın arasına daldı. Kalabalıktakiler sağa sola kaçışırken, TIR, çok sayıda kişiyi ezip, bir apartmana çarparak durdu.
21 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Bu kazada da olaya müdahale edenler arasındaki polis memuru Yahya Ergin (33) şehit oldu, Bessi Bağlayan (57), İrfan Aktaş (45), Mülkiye Acar (56), Ünal Ekinci (24), Baran Açan (28), Hamit Akkoyun (82), Ahmet Aktay (30), Sıtti Abul (84), Fesih Dağ (61), Velat Dağ (45), Kemal Dağ (60), Hatip Denk (66), Necla Arda (27), İsa Ayebe (42), Baver Babur (17), Nofa Çelik (84) yaşamlarını yitirdi.
Her iki kazada yaralanan 6'sı ağır 26 kişi hastaneye kaldırıldı. Kazalarda 11 araç ile 3 iş yerinde de büyük hasar meydana geldi. Kazanın ardından gözaltına alınan TIR şoförleri Umut Gündüz ile Yunus Şataflı tutuklandı.
İLK DURUŞMA YAPILDI
Kazaya ilişkin ilk duruşma Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanıklar TIR şoförleri Umut Gündüz ile Yunus Şataflı, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katıldı.
Tutuksuz yargılanan şirket yetkilileri K.G, M.A. ve K.M.G. ise katılmadı.
İddianamede, tutuklu TIR şoförleri Umut Gündüz ve Yunus Şataflı ile tutuksuz şirket yetkilisi sanıklar K.G., M.A. ve K.M.G. hakkında ‘Bir veya birden fazla kişinin ölümüyle birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘ÇOK ÜZGÜNÜM, KEŞKE BÖYLE OLAY YAŞANMASIYDI’
Sanık Yunus Şataflı, savunmasında, çok özgün olduğunu belirterek, “Çok üzgünüm, keşke böyle olay yaşanmasıydı. Ben yokuş başında aracı durdurmuştum, biraz bekledim, daha sonra yavaş yavaş aracı indirmek istedim. Yolda 1’inci vitesten 4’üncü vitese kadar çıkmıştım. Daha sonra frene basa basa vitesi düşürmeye çalıştım ancak fren tutmadı. Yola çıktığımda ilk kazadan haberim olmamıştı" dedi.
Şataflı, "Ben her ne kadar savcılıktaki ifademde 5’te olan vitesi düşürmeye çalıştığımı söylemiş isem de o zaman hastaneden yeni çıkmıştım, olayın şokundaydım. Tam da hatırlamadığım için o şekilde söylemiştim. Ben de o yolu ilk kez kullanmıştım. Normalde Kızıltepe-Silopi yolunu kullanıyordum. Ben aşağı inmeden zaten aracı durdurmuştum. Sonradan inmeye karar verdim. Bu şekilde vitesi yükseltmiştim ancak düşürmeye çalıştığım zaman düşmeyince mecburen frene bas çek yaptım. Yolda birkaç yere çarptım, lastik de patlamıştı. Amacım da ses olsun herkes görsün diye idi. Daha sonra önüme beyaz bir araç çıktı. Araca çarpmamaya çalıştım. Yol kapalıydı. Önüme çıkan araca ve kalabalığa çarpmamak için sağa sola kırdım. Gerisini hatırlamıyorum” dedi.
‘KİMSENİN ÖLMESİNİ İSTEMEZDİM’
Sanık Umut Gündüz de savunmasına başlamadan önce kazada hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.
Sanık Gündüz, şöyle konuştu:
“Olay bir kazadır. Kimsenin ölmesini istemezdim. Ben gayet normal yavaş gidiyordum. O anda frenlerin tutmadığını fark ettim. Ben üçüncü viteste gidiyordum. Frene birkaç kez bastım ancak tutmadığını fark ettim. Hemen kornaya basarak dörtlü sinyallerimi yaktım. Zaten yol aşağı doğru iniyordum. Derik ilçesine yaklaştığımda da dubalara vura vura ilerliyordum. Bir süre sonra korna da çalışmamaya başladı. Polis aracı yolda duruyordu. Ben ona selektör yaptım, beni görüp görmediğini bilmiyorum. Bir tane beyaz araç arkamdan çıktı.
Ona vurmamak için direksiyonu kırdım, sonra kullandığım araç bir anda devrildi. Savcılıkta verdiğim ifademde her ne kadar 7'de olan vitesi 6'ya çektiğimi söylesem de kafam yerinde değildi. Ne söylediğimi bilmiyordum. 3 yıldır TIR şoförlüğü yapmaktayım, kendi adıma çalışıyorum, önceden çiftçilik yapıyordum. Ben o yolu ilk kez kullanıyordum. Yolun da acemisiydim. Yükü Irak’ın Zaho kentine götürüyordum, araçta 27 ton gübre vardı. Virajda yokuş aşağı inerken fren tutmamaya başladı. Benim diyeceklerim bu kadardır."
Mahkeme, müştekilerin davaya müdahil olma talebinin kabulüne, 10 Mart'ta kazanın yaşandığı yerde keşif yapılmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 2 Mayıs’a erteledi.